3 Haziran 2016

Kayaların içinde yaşayan uygarlık: FRİGLER

Hititlerin M.Ö. 1700’den başlayarak 500 yıl süren egemenliklerinin ardından M.Ö. 1200 yıllarında parçalandıkları sırada, Anadolu’ya gelen ve sonradan adlarına Frig denilen bir kavim göçü başlamış.
KAYA BLOKLARINI OYMUŞLAR: Frigler Afyonkarahisar-Eskişehir-Kütahya illerinin birleştiği bölgede özgün bir kültür oluşturmuşlar. Bu bölgede kült mezar ve mezar anıtları biçiminde, büyük boy kaya blokları üzerine işlenmiş Ana Tanrıça Kybele kültüne ait tapınak cepheleri ile yine Ana Tanrıça Kybele kültüne ait aslan kabartmalarıyla dünyanın en ilginç ve en değerli eserlerinin yaratılmasını sağlamışlar.
KRAL MİDAS’IN UYGARLIĞI: Frig Uygarlığı, dünyada yalnızca bu bölgede yaşamış olan ve kendinden sonra gelen medeniyetlere büyük etkilerde bulunmuş bir medeniyet. Frigler efsanevi kralları Midas döneminde güçlü bir devlet konumuna gelmişler. Günümüzde Kütahya, Afyon ve Eskişehir il sınırlarına yayılan Dağlık Frigya Bölgesi, derin vadiler tarafından şekillenen dağlık bir alan olup, kolayca işlenebilen volkanik tüflerden oluşan bir jeolojik yapıya sahip. Bu doğal yapı kayanın oyularak inşa edildiği özgün bir mimarinin ortaya çıkmasına neden olmuş ve bu mimari kendinden sonra gelen birçok medeniyet tarafından uygulanmış.

 YAZILI KAYA FRİĞ VADİSİ: Frigler M.Ö 1200 yıllarında Anadolu da Hitit egemenliğine son vererek güçlü bir siyasi birlik oluşturmuşlar ve zamanla çok geniş bir bölgeye yayılarak yeni yerleşim birimleri kurmuşlar. Bu yerleşim yerlerinden biri de Eskişehir İli, Han ve Seyitgazi ilçeleri arasında yer alan ve ormanlarla kaplı olan vadi. Bu vadi günümüzde Frigya Vadisi olarak biliniyor.

ANTİK YAZILIKAYA KENTİ: Friglerin en yoğun olarak yaşadıkları kentlerden biri olan Antik Yazılıkaya Kenti, bugün Eskişehir iline bağlı Çifteler ilçesinin 39 km. güney batısında bulunuyor. Frigler, bu coğrafyadaki kayaların kolay işlenebildiğini görmüş ve zamanla kayaların içinde kendilerine yeni bir yaşam biçimi yaratmışlar.
FRİG KAYA ANITLARI: Frig Kaya Anıtları Frig dininin tek tanrısı Ana Tanrıça Kybele'ye adanmış. Kentin en görkemli anıtı Midas Anıtıdır. Ahşap mimarinin kaya üzerine uyarlanmış en güzel örneği olan anıt adını yazıt içinde okunabilen "Midai" sözcüğünden almış ve cephesi doğuya bakar.

EN ÖNEMLİ DİNSEL YAPI: Midas Anıtı'nın 210 m. güney batısında yer alan ve Bitmemiş Anıt (Arazastis Anıtı) olarak adlandırılan yapı yörenin en önemli dinsel yapılarından birisidir. Bitkisel Motifli Anıt, Küçük Yazılıkaya ve Bahşeyiş Anıtı diğer önemli kaya anıtlarıdır.

 FRİG KALELERİ: Yazılıkaya'ya ulaşan yollara hakim olan tepelerde bulunan, bir zamanlar soyluların ve askerlerin yaşadıkları Frig kaleleri, Friglerin yaşam biçimini anlatan en önemli yapıtlardandır.

2 Haziran 2016

Büyükerşen’in büyük eseri: Balmumu heykeller!

Müzedeki Atatürk-Nazım Hikmet-Mevlana'nın balmumu heykelleri.
Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi, Eskişehir’in tarihi ve turistik noktalarının yer aldığı Odunpazarı semtinde yer alan ilgi çekici bir müze. Odunpazarı Evleri’nin birinde yer alan müze, dünyaca ünlü Madame Tussauds Müzeleri’nin bir benzeri olarak görülüyor.
Yılmaz Büyükerşen’in çalışmaları sonucunda hayat bulan müzede başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çeşitli dönemlerine ait balmumu heykeller sergileniyor. 
Müzedeki Kanuni-Kral Midas-Yunus Emre-Battal Gazi 'nin balmumu heykelleri.
Müze 5 farklı bölümden oluşuyor:
A salonunda;Atatürk, Osmanlı, Kurtuluş savaşı, Cumhurbaşkanları, Cumhuriyet;
B salonunda Havacılık ve Demiryolu, Basın Yayın, sinema TV, spor, Tiyatro, sanayi, Dünya liderleri ve bilişim;
C salonunda Tarihi karakterler;
D salonunda Demokrasi;
E salonunda eğitim, anılar ve ödüller adı altında tanınmış şahsiyetlerin balmumu eserleri sergileniyor.
Müzede toplam 160’ın üzerinde balmumu heykel var.
GELECEK YAZI:
FRİG VADİSİ

1 Haziran 2016

Geziden: Koyun ciğeri ile belirlenen belde: ODUNPAZARI!

Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi evler Odunpazarı’nda yaşatılıyor. Odunpazarı Eskişehir'in ilk yerleşim yeri. Semt kentin güney kesimindeki tepelerin üzerine kurulmuş. Bademlik denilen bölgeye uzanıyor. Rivayet odur ki Eskişehir'e yerleşmeyi düşünen ilk halk Odunpazarı ve şimdiki Porsuk Çayı'nın olduğu bölgeye birer koyun ciğeri asarlar. Hangisi çok dayanırsa orayı yerleşim bölgesi seçeceklerdir. Odunpazarı'na asılan ciğer daha geç bozulur ve ilk yerleşim burada oluşur.
 GELENEKLERİNİ KORUYAN EVLER: Kent Osmanlı örneklerini korumaktadır. Çıkmaz sokaklar, ahşap süslemeli bitişik düzenli, cu evler geleneklerini koruyarak günümüze kadar gelmiş. Odunpazarı’nda evler genelde iki tip olarak yapılanmış. İlk tip konutların girişleri sokaktandır, bahçeleri arkadadır. İkinci tip konutlar ise bahçeler önde, konutlar bahçe içinde olacak şekildedir.
USTALARIN BÖLGESİ: Konutlar genelde bir sofa ve etrafındaki odalardan oluşur. Çok katlı konutlarda zemin kat, mutfak, depo gibi servis hizmetlerine ayrılmıştır. Yaşam ise üst katlardadır. "Odunpazarı" ismini alan bölge, aynı zamanda; lületaşı ustaları, bakırcılar ve demirciler gibi geleneksel el sanatlarının isimleriyle anılan sokakların kurulmasına sahne olmuş.
OTANTİK VE GÖSTERİŞLİ: Odunpazarı evleri, Safranbolu ve Beypazarı evlerine göre daha otantik, daha gösterişli. Osmanlı'nın son döneminde zengin ailelerin oturdukları konaklar, "Odunpazarı Evleri Yaşatma Projesi" ile yeniden Yaşanılacak mekanlar haline getiriliyor. 
27 EV YENİDEN YAPILMIŞ: Bugün beş ayrı sokakta devam eden çalışmaları da kapsayan "Odunpazarı Evleri Yaşatma Projesi"nin en önemli ayağını Beyler Sokak Sağlıklaştırması oluyor. Türkiye'nin en büyük restorasyon çalışmasının başlatıldığı Beyler Sokakta bulunan 27 ev yeniden yapılmış.
ÖNEMLİ KONUKLAR AĞIRLANMIŞ: Buradaki birbirinden güzel tarihi evlerde ünlü konuklar ağırlanmaya başlamış bile. Tiryaki Hasan Paşa Sokağına bakan üç katlı bina Kurtuluş Savaşı yıllarında Yunan komutanın karargahı ve cephaneliği olarak kullanılmış. Arif Nihat Asya "Bayrak" şiirini bu evde yazmış. Aynı sokaktaki bir Başka eve bundan üç asır önce Evliya Çelebi misafir olmuş. Geçmişte ünlü kişileri ağırlayan bu evler yeniden hayata geçirilerek misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyorlar.
GELECEK YAZI:
BALMUMU MÜZESİ