4 Aralık 2007

İşte Beşikdüzü Köy Enstitüsü albümü!...

Beşikdüzü Köy Enstitüsü müzik öğretmeni Mehmet Ali Kamacıoğlu’nun anılarını fotoğraflarıyla birlikte sizlerle paylaşmıştım. (Bakınız :Nisan 2007)
Şimdi elimde Beşikdüzü Köy Enstitüsü ile ilgili bir albüm var.
“Hikayesi Bitmedi” adlı bir albüm.
Albümü, Köy Enstitülerini Araştırma ve Eğitimi Geliştirme Derneği ( KAGEV ) hazırlamış. Albümde Beşikdüzü Köy Enstitüsü ile ilgili bilgiler ve anılar var.
Albümün en çarpıcı yanı o dönemi yansıtan fotoğraflar.
O dönemi anlatan 150’ye yakın fotoğraf, yaşayan öğrencilerden, ailelerinden alınmış. Özel dünyalardan çıkmış, albümle birlikte tarihin derinliklerine belge olarak bırakılmış.
Fotoğraflara baktıkça ülkenin geleceğine imza atacak büyük bir projenin nasıl yok edildiğini daha iyi anlıyor insan.
Albümün önsözünde yer alan şu cümleler “projenin” anlamını çok iyi anlatıyor;
“Köy Enstitüleri okul değildir. Atatürk’ün amaçladığı ideal, çağdaş uygar bir toplum yapısının küçültülmüş bir modeli olan yaşam ortamıdır.”
DEĞİŞİMİN FOTOĞRAFLARI: Gümüşhane’den Enstitü’ye kaydolan bu kızlar üçüncü dönemin öğrencileri. Okula böyle gelmişlerdi. ( Üstteki fotoğraf); Gümüşhaneli kızlar Enstitü’ye girdikten sonra bu kıyafetleri giydiler. (Alttaki fotoğraf).
ORKESTRA ÇALIŞIYOR: Beşikdüzü Köy Enstitüsü konser için çalışıyor. Orkestrayı yöneten müzik öğretmeni Mehmet Ali Kamacıoğlu.
ESTİTÜ ÖĞRENCİ ORKESTRASI: Beşikdüzü Köy Enstitüsü’nün orkestrası bir çalışma öncesi öğretmenleri Mehmet Ali Kamacıoğlu ile.
DİKİŞ ÖĞRENEN ÖĞRENCİ: Okulda her bir öğrenci bir meslek öğrendi. Açık havada dikiş diken bu öğrencinin ciddiyeti öğrenme azminin bir göstergesi.
AT TERBİYESİ ÖĞRETİLİYOR: Beşikdüzü Köy Enstitüsü’nde her türlü öğreti vardı. Öğrencilere at tımarı bile öğretiliyordu.ZİRAAT DERSİ: Ziraat başı Münir Yücel ve Leyla Şimşek öğrencilere ziraat için için gerekli araçların nasıl kullanılacağını öğretiyorlar.
ÜRETMENİN MUTLULUĞU: Öğrenciler dolap yapıyor. Öğretmenlerinin nezaretinde marangozhanede üretilen dolaplar daha sonra satılıyor, enstitüye gelir sağlanıyor.
BALIK AĞLARI ONARILIYOR: Balık tutarken yırtılan ağ öğrenciler tarafından onarılıyor. Onarım dersini balık usta öğreticisi Fehmi Reis veriyor. Tutulan balıklar satılıyordu.
TAVUKCULUĞUN İLK ADIMI: Beşikdüzü Köy Enstitüsü’de kümes hayvanları ile ilgili çalışmadan bir görüntü. Öğrenciler bu konuda da eğitiliyorlardı.
Elmas Kutlu ve Enstitü yıllarını anlatan şiiri.
Albümü hazırlayanlara ne kadar teşekkür edilse azdır. Ülkemizin geldiği bu günleri gören birileri olarak yapılan işin ne kadar önemli olduğunu vurguladıktan sonra bu konuda başta KADEV Başkanı Doç. Güler Yalçın’ı, onunla omuz omuza çalışan Prof. Filiz Kamacıoğlu’nu, dernek üyelerini ve emeği geçen herkesi kutlamak gerekiyor.
Punto Amca’nın önemli notu:
Albüm 1500 tane basılmış. Büyük bölümü satışa çıkarılmış. Satıştan elde edilecek gelir derneğin bu konudaki diğer çalışmalarına güç katacak.İlgilenen dostlarımız varsa 0212 292 00 69-70 nolu telefonlardan bilgi alabilirler.

11 yorum:

B5 dedi ki...

Üretici olmanin, ögrenmenin neresi kötü ki böyle bir egitime son verilmis hala anlayamiyorum.

Ne yazikki köy deyince benim aklima gelen ilk kelimedir "cahillik". Bunu yikmak icin böyle bir firsat verilmisken hele, neden dur denilir, bilemiyorum.

Muzik aletlerinin hurdaya verilisini de yazmistiniz. Belki onlarla calismis cok yetenekli bir köy cocugunun elinden biri tutar kesfederdi ve ben de onu bugün yurtdisinda izlemeye giderdim.

Firsatlar neden yok edilir?

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet dedi ki...

Harika fotoğraflar ve çok özel bir konu...

Alp ve Ege'nin Annesi dedi ki...

Resimdekilerin kimbilir hangi gucluklerle, o kareye girme sansi elde ettiklerini, sayin Nihat Akkaraca'nin "Datca'da Zaman" adli kitabindan biliyorum birazcik...Iyiyi kötuye dönusturmede, tum ulke olarak cok basariliyiz, kimse elimize su dökemez...

Aslı dedi ki...

Köy enstitüleri,1940 yılında tarıma elverişli arazileri olan köyler ve civarında üretime yönlendirme amacıyla açılan fakat 1954'te eğitim sisteminin üretimden çok ezberciliğe dönüşmesi sonucu kapatılan (öğretmen okulu olarak)okullardı. Pakize Türkoğlu'nun Tonguç ve Enstitüleri kitabını merak edenler için tavsiye ediyorum. Bu konuyu işlediğiniz için ayrıca teşekkürler sevgili Punto...

Punto dedi ki...

Fırsatları kaçıra kaçıra bugünlere geldik Sevgili B5. Bu tip geleceği olan projeleri, aksayan taraflarını düzeltip devam edeceğimize hemen rafa kaldırıyoruz. Yazık gerçekten.

Punto dedi ki...

Sevgili Ayşegül; KADEV gerçekten iyi bir iş yapmış.

Punto dedi ki...

Size katılıyorum Sevgili Alp ve Ege'nin annesi. İnönü açtı enstitüleri, sonra da kapatmak zorunda kaldı.

Punto dedi ki...

Sevgili Aslı; nisan ayında müzik Öğretmeni Mehmet Ali Kamacıoğlu'nun enstitü anılarını yazmıştım. Okumadıysanız okumanızı öneririm.

Şefika dedi ki...

Çok güzel bir haber. Yazıyı bir solukta okudum. Fotoğraflara heyecanla baktım. Böyle güzel fotoğraflar toparlayabilmelerini kıskandım. Çok heyecan verici bir çalışma. KADEV'i ve Filiz hanımı bu çalışma için kutluyorum ve teşekkür ediyorum. Ellerine sağlık.

Punto dedi ki...

Teşekkür ederiz Sevgili Şefika. Sırada diğer enstitülerin albümleri var.

menekşe dedi ki...

sevgili punto,
yazınız için çok teşekkürler. eğer hala blog kullanımdaysa ve bu iletiyi görürseniz lütfen chilekshanty@gmail.com adresiyle irtibat kurun.