Bizim kaktüsün hikâyesi çok eski.
On beş yıl önce bir gazeteci arkadaşım vermişti bu kaktüsten iki tanesini.
Oturduğumuz apartmanın girişindeki çiçekliklere dikmek üzere. Nedeni de çiçeklikte bütün gün oturan ve çiçekleri kıran çocuklara mani olmak içindi.
Nede olsa kaktüs popolarına batacak, pek oralara uğramayacaklardı.
Projemiz tuttu, çocuklar uzaklaştı.
Kaktüsler büyüdü. Yazları yazlığa gittiğimiz için göremiyorduk kaktüsün gelişmesini.
Bir yazın ortasında eve geldim. Tesadüf o gün kaktüsün çiçek açma günü imiş. Çiçeğini o zaman gördüm.
Neyse. Çocuklar yine boş durmadılar. İki kaktüsü de kalemle hançerlediler. Kalemleri sokuverdiler ciğerine kaktüslerin.
Yavrularına bir şey olmamıştı. Bu kez evde büyüttük onları.
Her yaz yine açtılar ama biz göremiyorduk. Yazlıktan döndüğümüzde buruşmuş çiçek sapını buluyorduk.
Bu yaz kaktüsü de yazlığa götürdük. İyi ki götürmüşüz. Önce bir çiçek açtı, dayanamadı bu kez de dört çiçekle bize göz ziyafeti verdi.
Ben de sadece bir gün süren bu güzelliği sizlerle paylaşmak istedim.
2 yorum:
1 günlük çiçek
bütün bir yılın ürünü
sadece tek bir gün için...
hüzün veriyor bu kaktüsün hikayesi bana:(
Biz de onun için seviyoruz bu kaktüsü Sevgili Pınar.
Yavrularını da yaşatmaya çalışıyoruz.
Yorum Gönder