Özellikle Sultanahmet,
Laleli ve Fatih semtlerinde gezerken bastığınız yerin metrelerce altında yüzlerce
yıllık bir başka İstanbul’un daha olduğunu hiç düşündünüz mü? Bizans imparatorları, tarihin her döneminde su
sıkıntısı çeken İstanbul’da yerin altında su kanalları, sarnıçlar, yer üstünde
de devasa su sarnıçları yaparak bu sıkıntıya çare bulmaya çalışmışlar. Bu
sarnıçlardan başka, nice saraylar, yeraltı tünelleri, mahzenler v.b leri
tonlarca toprağın altından gün yüzüne çıkarılmayı beklemektedir. Sadece bu semtlerde değil, metro kazılarında
ortaya çıkan Yenikapı ve Beşiktaş buluntuları da bizleri dünyanın hiçbir
yerinde olmayan bir tarih zenginliğiyle buluşturdu.
Önce tahmin etmek, sonra
bilimsel verilere ulaşmak ve en sonra da dikkatlice kazmaya başlamak, çıkanları
muhafaza etmek, sergilemek … Sanat tarihçilerinin ve arkeologların rüyalarına
giren bir başarı.
Yerebatan Sarayı,
Binbirdirek Sarnıcı gibi çok bilinen ve halkın rahatça gezebildiği sarnıçların
yanı sıra az bilinen veya serbest gezme izni olmayan yüze yakın sarnıç
var.
KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ SARNICI: Haliç’te bulunan bu üniversitenin altında 11. yy. dan kalma bir sarnıç var. Bugün Rezan Has Haliç Kültürleri Müzesi olarak kullanılan ve başarılı bir restorasyon geçirmiş olan bu sarnıç, 24 kubbe ve 48 sütundan oluşmakta. 1944 yılında Arkeoloji Müzesi tarafından ortaya çıkarılmış. Mahzenle sarnıcın farkı, sarnıçların içinin özel sarnıç sıvası ile sıvanmış olması ve çıkıntı köşelerin keskin değil su tutması için yuvarlak dönmesidir.
28
sütun üzerine oturmuş olan sarnıç, Osmanlı İmparatorluğu zamanında ve sonra da
depo olarak kullanılmış. 2000 yılında bir girişimci tarafından tesadüfen
bulununca orijinal yapısına sadık kalınarak restorasyonu yapılmış. 2007
yılından itibaren özel izinle düğün davet salonu olarak kullanılmaktadır.
Açık
sarnıçların en büyükleri, Veliefendi Hipodromuna yakın FİLDAMI sarnıcı, Bugünkü
Vefa stadının da içinde bulunan AETİUS sarnıcı ve Fatih’te park olarak
kullanılan, Çukurbostan adıyla bilinen ASPAR sarnıcıdır.
İşaret edilen bu birkaç sarnıçtan başka bilinmeyen veya bilinip de ortaya çıkarılamayan, içine kolay kolay girilemeyen daha yüzlerce sarnıç, mahzen ve saray var. Bazı dükkan,han, apartman, otel vb. lerinin altlarındaki Bizans kalıntılarını, rahatları bozulur diyerek sakladıkları da bir gerçek.
5 yorum:
çok aydınlatıcı ve öğretici bir araştırma. çoğunu ilk kez gördüm ve duydum. teşekkürler, emeğinize sağlık.
Çenebaz
sevgili Oya hanım ve Akın Ağabey işbirliğiyle harika, aydınlatıcı bir yazı olmuş. Belge niteliğinde. Çoğunu bilmiyordum. Teşekkürler, ellerinize sağlık. Suzan Peker
Teşekkür ederiz Çenebaz ve Suzan. Bu yerler ancak turla giderseniz insanlara gösteriyorlar. Çoğu halka açık değil.
Teşekkürler. Çoğunu hiç duymamıştım. Oya yengemin emeğine sağlık.
Blogunuza ziyarete geldim. Benim blogumu da zaman zaman ziyaret etmek ve yorum yapmak suretiyle desteklerseniz sevinirim. Bu yorumu pek çok bloga gönderdiğim için bazı arkadaşlara birden fazla göndermiş olabilirim. Bundan dolayı arkadaşlarımdan anlayış bekliyorum.
Yorum Gönder