İstanbul’da yolunuz
Üsküdar’a düştüğünde kıyıya yakın bir kule görürsünüz. Kulenin tarihçesinden
önce, çıkarılan efsaneler insanların ilgisini daha çok çekmiş.
Bugün turistik bir yer
haline getirilen Kız Kulesi ziyaret edilen bir yer artık.
Biz de sizinle bu kulenin önce
efsanelerini, sonra da tarihçesini paylaşalım:
HERO ve LEANDER EFSANESİ: Tanrıça Afrodit’in
rahibelerinden biri olan Hero
kulede kalmaktadır. Karşı sahile geçtiği bir gün Leander ile karşılaşır ve
birbirlerine aşık olurlar. Leander’in her gece yüzerek geldiği bu kulede
buluşurlar. Hero’nun Afrodit’e söz verdiği için aşk yasağı vardır. Leander’in
yüzerek geldiği fırtınalı bir gece, kuledeki yol gösteren kandil söner ve Leander
yolunu bulamaz, boğulur. Sabah sevgilisinin cansız bedenini kayalıklarda gören
Hero da intihar eder.
YILANLI KIZ (Sepetteki Yılan) EFSANESİ: Kahinler, Bizans imparatoruna çok sevdiği kızının
on sekiz yaşına gelince bir yılan tarafından öldürüleceğini söylerler. Bunun
üzerine imparator deniz ortasındaki kayalığa bir ev yaptırır ve kızını
yılanlardan korumak için oraya yerleştirir. Yıllar geçer, kız on sekiz yaşına
geldiğinde, kuleye yollanan üzüm sepetinden çıkan bir yılan, prensesi sokarak
öldürür.
BATTAL GAZİ EFSANESİ (Atı alan Üsküdar’ı geçti): Efsaneye göre Seyit Battal Gazi, İstanbul’un ilk kuşatmasında
görevlidir. İslam orduları çekilir ama Battal, gitmez yedi sene Üsküdar’daki
karargahında kalır. Burada kalmasının sebebi Üsküdar tekfurunun kızına aşık olmasıdır.
Tekfur, kızını Battal’dan kaçırmak için kız kulesine kapatır. Şam seferinden
dönen Battal Gazi kızın orada tutulduğunu öğrenir ve bir gece kuleyi basarak
hem kızı hem de Tekfurun orada sakladığı hazinesini alarak kaçar. “Atı alan
Üsküdar’ı geçti” sözünün buradan kaynaklandığı söylenir.
Lokanta...Tavandaki harita...
Kulenin merdivenleri...
Dıştan kulenin görünüşü..
Tuğralı ana kapı...
TARİHÇESİ:
İstanbul’da
Salacak açıklarındaki bir kayalığın üzerine MÖ 5.
yy. da inşa edilen bu yapı, günümüze kadar çeşitli işlerde kullanılmış, çeşitli
efsanelere de konu olarak halk tarafından çok benimsenmiş. Efsanelere göre
çeşitli adlarla da anılmış. Atina kralı Hares’in güzel eşi Damalis ölünce
buraya gömülmüş, kule “Damalis Kulesi” adıyla anılmış, Romalılar zamanında
“Yılanlı Kule” ve Osmanlılar zamanında “Kız Kulesi” adını almış.
MÖ 400’ lü yıllarda Athenalı
general Alkibiades tarafından deniz
ticaretini kontrol amacıyla kurulmuş.
12. yy.da Bizans
döneminde, İmparator Manuel Komnenos
buraya ilk kuleyi yaptırır. Amacı Boğaz’ın güvenliği ve gümrük kontroludur.
1453’te İstanbul’un
fethinde yalnız Venedikli komutan Gabriel Trevixan tarafından gözetleme kulesi
olarak kullanılmış; Fetihten sonra da burası artık “Kız Kulesi” adıyla anılmaya
başlanmış. 1509 depreminde hasar görmüş ve Padişah Yavuz Sultan Selim
tarafından onarılmış.
Ahşap olan bu kule 200 yıl
sonra fener olarak da kullanıldığı için yağ kandillerinden tutuşarak yanmış
yerine taştan bir kule yapılmış.1750’lerde Padişah I. Mahmud döneminde, zindan
ve sürgün yeri olarak kullanılmış. 1830’daki kolera salgınında karantina
hastanesi olmuş. 1832 II.Mahmud zamanındaki tadilatta padişahın tuğrasını
taşıyan bir kitabe ile sütunlu bir kapı ilave edilmiş. 1920 işgal yıllarında
çakar fenerli olan kule, işgal kuvvetleri tarafından gözetleme kulesi yapılmış.
1944’te tadilat geçirmiş,
1964’te Savunma Bakanlığına devredilmiş, 1982’de radar konmuş, 1990 dan
itibaren Üsküdar Belediyesi kendisine devredilmesi için imza toplamış, 1995’te
açılan ihale ile işletmesi bir özel şirkete geçmiş. 1999 depreminden sonra
depreme dayanıklı hale getirilmiş ve 2000’den itibaren turizme ve sergilere
açılmış.
3 yorum:
Aklımda yılan efsanesi ile kalmış ama
Tarihi olguları sizin yazınız ile öğrendim
Üsküdar geçtim fakat kuleye geçiş için iskele önünde çok sıra olduğundan ve zamanım olmadığından yakından görmek nasip olmadı
inaşşalh başka zamana
Geçen hafta Üsküdardaydım hatta eski blogçulardan Lale’nin Bahçesi ile buluştuk ve eski bloglar olarak buluşalım dedik.. Yazıyı da görünce size de söyleyeyim dedim.
Eğer bir buluşma ayarlarsanız ben de müsaitsem gelirim Asortik krep. Selamlar, sevgiler
Yorum Gönder