
Büyük İskender felsefenin duayeni sayılan Aristo’ya bir mektup yazar.''Zaptettiğin topraklardaki insanları kontrolün altında tutabilmek için neler yapmalıyım” diye görüş beyan eder;
1- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?
2- Ülkenin ileri gelen insanlarını hapse mi atayım?
3- Ülkenin ileri gelen insanlarını kılıçtan mı geçireyim?
Aristo’nun cevabı:
1- Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar,
2- Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar,
3- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.
Çözüm olarak şu nasihati verir;"İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin,
Birbirleriyle savaşınca hakem olarak kendini kabul ettireceksin,
Ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın”.
Aristo'nun önerileri hâlâ geçerli değil mi?
4 yorum:
harika... ve acıklı...
Sevgili Başak; Bazı büyük ülkelerin bugün uyguladıkları yöntem aynı değil mi?
O günden bu güne kadar geldiğine göre; mekanlar, aktörler değişmiş desek, yanlış mı oluruz !!!
Esasında elimize verilen tuğlalar
çok sağlam.El emeği "öz ve kesin ileriye dönük."
Biz hala o fırınlanmış tuğlaları bir kenara itip.Deniz kumundan beton yapmaya çalışıyoruz.
Yıkıldığı zaman kimin yaptığını bile unutuyoruz.
Kayıp zaman içinde tuğlaları bir kenarda saklayıp.Yeni betonlar dökmeye çalışıyoruz.
Yorum pek açık olmadı ama yaşlanınca nedense kodlanıyoruz.
Belkide yorgunluk kim bilir...
Sevgili Erdil; Yorum çok açık bence.
Yorum Gönder