Gözlerin rengi
ve biçimi farklı olursa da göz yaşlarının rengi aynıdır. (Afrika deyişi)
Anlatılan ve asla
anlayamadığım, Yeni Türkiye hikayesinde bir iki yüzlülük var!. TOKİ evlerinde
kiracı iken sesi çıkmazdı! Deniz manzaralı villaya taşınan VİCDAN’giller binbir yönü ve bin odalı saltanat sarayına geçince
tanınmaz oldu! Çıktıkları kovuğu da çoktan unuttular. Çocukluklarında ayakları
çıplaktı ama kundura merakı bilinirdi. Bugün her yerde ismi var onun... Ama hiç
bir yerde görünmüyor! Lakabı Vicdansız VİCDAN’a çıktı. Ülkemde kimin öldüğü kimin
ağladığı da fark etmiyor artık! Hepsinin göz yaşında ayni tad ayni TUZ’dan bir
parça var! Gözler ayrı ayrı da görünse gözyaşları ayni. Örtülü özgürlüğün örtüsü kefen kılıfı gibi, her alanda rekor
kırıyor. Şarkılar kendi ufuklarında kaybolmaya başladı. Hani bütün sokaklar
bizimdi. Neyi bekliyorlar! Hala yasada ne yazılırsa yazılsın kafada olan uygulanmıyor mu?
Başörtüsüne özgürlük
denildi. Torbalanan diğer yasakları kimse farkına varamadı. Örte örte 17 Aralık
ve 25 Aralık yolsuzluğuna kadar geldik. ÖRTÜLÜ
ÖDENEK Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığında daha önceki iktidarların ve
hükümetlerin 10 yıllık sürede harcadığı miktarın 44 katına ulaştı. Demokrasilerde tüm partiler halka hesap verir bizde kapalı balkonda sigara içene bile hesap
sorulur. Ceza yazılır. Her olayı siyasi malzeme yapma huyumuzdan asla vazgeçmedik!
Madende ölenler öldü, sorumlulara neden
hala o sandalyedesiniz sizin ihmalinizle öldüler diyemedik! Canları
kurtaramadık ama ölenler öldükten sonra reklamı ihmal etmedik, ocağın ağzına
sayısız cankurtaran yığdık. Fedakarlıktan kaçmadık. Yakası kirlenen gömleğimizi
dahi ertesi gün değiştirebildik. Her kazada işçileri hayatta tutamadık ama sağ kalanları hala bizimdi, mitinglerde saatlerce tuttuk. Hayatlarını hiçe
sayanları, siyasetçiyi alkışlattık. Böylece yıllardır rant kapılarını açtık! Örtülü
siyasette sıfır sorun hedefine ulaşamadık ama emir kumanda zinciri kopmasın
diye felsefesi baştan batık, derinliği 3 santimi geçmeyen bir sanal Başbakan
yarattık..
Sadece Başbakan mı, en
az okuduğu halde en çok bilenler partisini
iktidar yaptık! Yeni bir ankete göre ülkemde 4.5 milyona yakın gazete okunuyor.
Bunun 3.5 milyonunu CHP liler okuyor. 450 ile 500 bin kadarı MHP liler, bizi
yöneten partinin okuma miktarı 350 bine ancak ulaşıyor. Yani en az okuyan AKP
liler... Ama dinliyorlar! Ve
inanıyorlar... Kıskanmayalım. Gerçeği kabul edelim artık! Yeni Türkiye’nin
vitrini bugün pırıl pırıl. Bu ne zenginlik! Bu ne ihtişam... ABD nin beyaz evi White House (ona da saray diyoruz ama
EV) bekçi kulubesi gibi. Ben ahh eski Türkiyenem diyorum. Fukarlığı bile
güzeldi. Yeşili gözlerim görünce çiğerlerime dolan taze hava, beni de
havalandırıyordu! Yeni Türkiye’nin bin
odalı göz kamaştıran bir KAÇ-AK-
SARAY’ı tüm kurallara, yasalara, mahkemelere kafa tutmuş ve kazanmış! Bu ne
kahramanlık! Neyi kaybettiklerinin bile farkına varamıyorlar! En kötüsü Arap şeyhleri
geldiğinde kendi saraylarını yavru
gibi hatırlayacaklar. Bütün dünya basını kıskançlıktan çatlama noktasında... Hani
alkış... Siz de mi kıskançlıktan donup kaldınız... Hele dost sandıklarımız. Şu Almanlara bir bakın!...
Welt Online’--“Türkiye’nin
kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, şimdiye kadar cumhurbaşkanlığı konutu olarak
kullanılan Çankaya Köşkü’nü yaptırabilmek için, zamanında, 4 bin 500 lirayı
ancak biraraya getirebilmişti. Bugün ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın,
sıkça ifade ettiği “Yeni Türkiye”den anladığı şey, şimdiye kadar var olan
Türkiye’den başka. Bunu da muhaliflerin öfkesine rağmen Atatürk’ün resmi
konutunu hor görüp, taşındığı yeni şatafatlı sarayla beyan etmiş oluyor. Türk
basının yazdığına göre sarayın maliyeti 700 milyon lira (250 milyon avro).
Frankfurter Allgemeine--: “300 bin metrekarelik arsaya sahip
saray çok tartışmalı, çünkü mahkemelerin durdurma kararına rağmen tamamlandı.
Erdoğan, Atatürk döneminde kurulan ve inşaat yasağı olan ormanlık alanda imar
izni verilmemesine rağmen, mahkemelerin durdurma kararı olduğu halde yaptırdı
sarayını. Muhalifler Devlet eliyle tamamlanan bir “kaçak” yapıdan
bahsediyorlar.Yeni sarayın özellikle de büyüklüğü tartışmalı, zira tenis
kortları, yüzme havuzları ve bahçeleriyle beraber Beyaz Saray’ı düşünün.
Erdoğan’ın sarayı onun beş katı büyüklüğünde. Yeni mekanı Erdoğan’a, dinlenmesi
imkansız toplantı salonları ve odaları, nükleer saldırıya dayanıklı kontrol
mekanları, helikopter kalkış alanı ve tavan yüksekliği tam 5 metre odalar
sunuyor. Söylendiğine göre roket saldırısına bile dayanıklıymış yeni saray.
Yeni yapıyla Erdoğan, eski Osmanlı sultanlarını ve Atatürk’ü gölgede bırakıyor.
Yeraltı tünelleri de olan bu sarayda bombalardan ve kimyasal silahlardan
koruyan bir sığınak da varmış. Medyaya göre Ak Saray’ın bulunduğu arsanın
büyüklüğü 210 bin metrekare. Binanın yüzölçümü ise 40 bin metrekare. Böylece
Erdoğan’ın yeni sarayı Buckingham Palace, Elysée Sarayı ve Beyaz Saray’dan çok
daha büyük.”
Makul süphe ile hapse düşmek, zindana atılmak yarın normal
karşılanabilir!. Hazırlık tamam gibi. Örtülü özgürlüğümüzü örten örtene! Ödenekleri
harcadık! Benim paramı nereye niçin harcıyorsun deme cesaretinizi de harcadık! Sadece
harcamaları harcayamadık! Şimdi daha çok para gerekmiyor mu? Memurlar,
emekliler, asgari ücretliler ve kamu ne güne duruyor? Gelecek yıl verilecek zam
bile kısıldı. Yüzde 3’ü geçmeyecek. Zira para bitti. Çoğu Kaçak Saray yapımına
gitti .Haydi halkım Sevin artık! Yeni Türkiyem Ankara’daki 1000 odalı kaçak Sarayımızla taçlandı. Yeşili
yaşatmak ve ülke gelirini hakca dağıtım haram,
Debdebe MAKUL, israf ise sevap oldu!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder