Suzan Peker yazdı
Henüz 20 yaşında olmasına rağmen görmüş geçirmiş bir hali
vardı. Yaşköylüydü. .Ege'deki bir Yörük köyündendi Asiye.
Annesi, "Biz Yaşköylüyüz" diye övünmüştü "Obaköy'den değil orası Türkmen köyü biz Yörüküz"
Annesi, "Biz Yaşköylüyüz" diye övünmüştü "Obaköy'den değil orası Türkmen köyü biz Yörüküz"
Sonra yine övünerek ekledi;
"Yaşköylüler çok başkadır. Mesela biz şalvarlarımızın bacaklaanı dikmoyoru onlar dikeyoru" konuşmasını çok sevmiştim, sıcak, candan ve şiveli. Özellikle yüklemleri 'u' ile bitiriyorlardı. Türkçeyi çok farklı kullanıyordu Yaşköylüler.
Asiye'nin "ilk göz ağrım" dediği çocuk Obaköy'dendi. "Ama olmeycekti zaten o iş abla" dedi. "Bizim köyün kızlaanı oraya vermeyorları, bizden daha geri Obaköy"
"Yaşköylüler çok başkadır. Mesela biz şalvarlarımızın bacaklaanı dikmoyoru onlar dikeyoru" konuşmasını çok sevmiştim, sıcak, candan ve şiveli. Özellikle yüklemleri 'u' ile bitiriyorlardı. Türkçeyi çok farklı kullanıyordu Yaşköylüler.
Asiye'nin "ilk göz ağrım" dediği çocuk Obaköy'dendi. "Ama olmeycekti zaten o iş abla" dedi. "Bizim köyün kızlaanı oraya vermeyorları, bizden daha geri Obaköy"
Devlet Hastanesi'nde Asiye de ben de
refakatçiydik. Ben 90 yaşındaki ninemin o 40 yaşındaki annesinin.
Gece
ilerliyordu hastanenin boş koridorlarını yan odadaki yeni ameliyatlı kadının
bağrışları dolduruyordu.
"Hec sevmeyoru hasta
bakmayı" dedi "Zor geleyoru bana"
Yarım yamalak açılan refakatçi koltuğunda uyumamak için delme yapıyordu bir yandan "Delme de ne?" dedim.
"Aha bu" dedi sırıtarak
"Tığlan deliyoz".
Yarım yamalak açılan refakatçi koltuğunda uyumamak için delme yapıyordu bir yandan "Delme de ne?" dedim.
"Aha bu" dedi sırıtarak
"Tığlan deliyoz".
7 yaşındaki kardeşine yelek
örüyordu..
Kocasıyla iki sene önce evlenmişti.
Çok seviyordu belli "kocemle sarılıp yateycem yarın gari" dedi. Kaç
gündür hastanedeydi. Hemşire tansiyon ölçmeye girdiğinde bölünen
sohbetimiz o gidince yeniden başladı.
"Sen evli misin" diye
sordu. "Evet" dedim "Çocuk kaç tene"
"Bir" deyince kızar gibi de
oldu, şaşırır gibi de "Çok tembelmişsin abla"
"Ben 3-5 teneden azına çocuk var
demem".
"Kaç yaşındasın" diye sordu
sonra
"50" dedim "Dişleeen
kendinin mi" dedi.
"Evet" dedim gülerek yine
şaşırdı.40 yaşındaki annesinin dişleri bir dolu, bir boş şeklinde dizilmişti.
Yaşköy'deki yaş ölçülerinden biri de
dişlerdi demek ki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder