Suzan Peker yazdı
Yine pandemi
sıkıntısıyla vurduk yollara kendimizi. Kalabalıklara karışamayınca doğa en
güzel kaçış yöntemi. Bu sefer istikamet Yuvacık Barajı. Sabah erken çıktık yola
aracımızla, termosta çay ve çantamızda sandviçler.
Kocaeli’nin
Körfez ilçesinden geçip yukarılara doğru tırmandık. İki büyük derenin
birleştiği vadide yer alan Yuvacık Barajı’nın çevresi bakir doğa. Yolun
kenarında küçük molalar verebileceğiniz kulübe tarzında birkaç tane çay-kahve içme
mekanı var. Önlerinde birkaç tabure ve soğuk havada tüten duman.
Servetiye Köprüsü ve çevresi...
Tarihi Servetiye
Köprüsü
Yukarıya doğru
çıkınca Tarihi Servetiye Köprüsü’ne ulaşıyoruz. Burada gürül gürül akan derenin
iki yanına yerleşmiş dinlenme ve yeme içme mekanları var ama kış nedeniyle
kapalı. Servetiye Köprüsü derenin iki tarafını birleştiren bir taş köprü. 19.
Yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen bu taş köprünün, 20 m uzunluğunda ve 2.9
metre genişliğinde tek açıklıklı bir Osmanlı köprüsü olduğunu köprünün
başındaki tabeladan öğreniyoruz. Köprü, 2016 yılında Karayolları tarafından
restore edilmiş. Birkaç fotoğraf karesi çektikten sonra ayrılıyoruz. Yolda
yöresel ürünler satan birkaç dükkanın toplu halde bulunduğu bir pazar var.
Erişte, salça, tarhana gibi el yapımı ürünler satılıyor burada. Barajın çevresini
dolaşırken yolda dikkatimi bir tabela çekiyor; İnsan Sapanı. Araştırınca bunun
son dönemlerde adrenalin tutkunlarının yeni merakı olduğunu öğreniyorum.
Adrenalin
tutkunlarına İnsan Sapanı
Yuvacık’ın yanı
sıra Fırtına Vadisi’nde, Safranbolu’da, Antalya Tahtalı Dağı’nda, Kemerburgaz’da
da insan sapanı varmış. Küçük çocukların kullandığı sapanların lastiklerinin
arasına kendinizin yerleştirildiğini ve saatte 100 km hızla derin bir vadiye
doğru fırlatıldığınızı düşünün. Korkunç değil mi. Ben ürperdim ama bundan keyif
alanlar az da olsa var demek ki. Tabii
fırlatılırken emniyet kemerleriniz var ama ben yapmak istemem.
Kahvaltı vakti
geldi de geçiyor bile. Yol kenarında baraja nazır bir defne ağacının dibini
sevdik. Çay sıcak, hava soğuk, manzara mis gibi.
Green Park'a ait olan bölgenin kapısından girip bakmak kişi başı 50 TL.
Kartepe
Geldiğimiz
yoldan geri dönerken ‘ Kartepe yakın mı acaba buraya’ diyoruz. Sağolsun
navigasyon, Ara yollardan Kartepe’ye ulaşmak 45 dakika sürdü. Yükseldikçe sis
ve kar başlıyor. Kartepe’nin tepesi
GreenPark Otel’e kiralanmış. Giriş kişi başı 50 Tl. Kaymayacaksın, otele
gitmeyeceksin, kara bi bakıp çıkacaksın. İki kişi 100 Tl. Otelin çevresi de
değil, dağın bir bölümü. İniş yolunda çekeriz biz de fotoğraf diyoruz. Bi
bakıyoruz orada da bir görevli 50 Tl kişi başı diyor.
Gündemden ve
pandemiden kaçmak biraz stres atmak için çıktığımız yolda yine siyasetin içine
düşüp ülkemizin haline üzülüyoruz.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder