11 Temmuz 2010

Rumelifeneri’inde kör taşın tapusu!

Yanlış hatırlamıyorsam 1995 yılıydı. O yıl Karadeniz de palamut çoktu. Yalçın ağabeyimin Kılçık isimli teknesi Fener’de duruyordu.
Bizim biraz uzatmamız vardı. Ali ağabeyimin uzatmalarıyla birleştirdik ve denize çıkmaya başladık.
Şansımız iyiydi, çok güzel balık tutuyorduk. Ağları biraz daha büyütelim dedik.
Necmi Ağabey de iki boy ağ yaptı, onu da ekledik. 6 boydan fazla ağımız olmuştu.ani bayağı süver takım olmuştuk.
Kaptan ve reisimiz Ali Ağabeydi. Ekip ise harikaydı. Ben, amcam, Necmi Ağabey, Ali Ağabey ve Şevki.
Arada bir Harun’da bizimle geliyordu.
Denizin en iyi ekibi bizdeydi. İyi de balık tutuyorduk.
Yine böyle bir akşam ağları kurduk ama hemen hava bozdu, çabucak ağları toplayıp Fener’e geldik.
Fener’de limanın ortasında “kör taş” dediğimiz, suyun 20 cm kadar altında bir taş vardır. Ali ağabey dümende ben de kaptan köşkünün kapısının dışında onunla bir şeyler konuşuyordum. İleri doğru baktığımda kör taşa gittiğimizi fark ettim.
“Ali ağabey kör taşa gidiyorsun” diye birkaç kez uyardım ama o hiç oralı olmadı, sanki basireti bağlanmıştı.
Kızağa çıkar gibi kör taşın üzerine çıktık. Ne kadar uğraşsak tekneyi yüzdüremedik.
Limana giren Bandırmalı bir tekne halat attı, bizi çıkardı.
İskeleye yanaştık. Ertesi gün fırtına devam ettiği için ağları rıhtımda bakıma aldık.
O gece Necmi ağabey denize gelmemişti, taşa oturduğumuzdan haberi yoktu.
Ali ağabeyimin en büyük korkusu da Necmi’nin onunla dalga geçmesiydi. Necmi ağabey yanımıza geldi, selam verdi.
Ali ağabey hemen atıldı; “nereden duydun, bu millet hiçbir şeyi saklayamıyor”.
Necmi “neyi duydum” diye sordu.
“Kör taşa” çıktığımı da” diye cevap verince “yahu sen kendini ihbar ettin, şimdi sen söyledin, senden öğrendim” dedi.
Tabii Ali Ağabey küplere bindi .
Bu olaydan 4-5 yıl sonra Şevki bizim tekneyle iskelenin bir tarafından kalkıp öteki tarafa geçerken kör taşa çıktı. Ali ağabeyim olayı evden görmüş ben de tepeden bakıyordum.
“Kaptan Kaptan” diye bağırarak bana doğru koşarak geliyor ve “tapuyu verdim, tapuyu verdim” diyordu.
Ben “ağabey ne tapusu” diye sorunca “kör taşın tapusunu Şevki’ye verdim diye” bağırıp seviniyordu.
Meğerse bizim özellikle Necmi Ağabeyin dalga geçmesi ona çok dokunmuş, gururuna yedirememiş, devamlı birinin kör taşa çıkmasını kolluyormuş.
Allah rahmet etsin.Nur içinde yatsın.
Aramızdan çok erken ayrıldı,Ondan sonra pek neşemiz kalmadı. Sıkıldığımızda şakalarımızı büyük bir olgunlukla karşılıyor ve bize moral veriyordu.

BALIKÇILIKTA NEREDEN NEREYE! TARİHİ BİR FOTOĞRAF: Teknolojinin gelişmediği yıllarda balıkçılar kancabaş denilen alamana kayıkları ile gırgır ağını serip toplarlardı. Radar olmadığı için tutulan balık sayısı azdı ve balıklar her yıl çoğalabiliyorlardı.
Orkinos avlamak için Akdeniz’e giden tekneler, yasağın başlamasıyla dönüşe geçtiler ve ilk tekneler İstanbul’a geldi.
Rumelifeneri’nde balıkçı kahvesinde 80’li yaşlarda olan büyüklerimizle, eski balıkçılıklarla ilgili sohbet ettik.
1940’lı, 1950’li yıllarda Fenerbahçe ve Beykoz dalyanlarında çalışan bir büyüğümüz, dalyanlarda özellikle orkinos ve kılıç yakaladıklarını anlatıyordu.
Fenerbahçe dalyanında bir seferde 203 tane orkinos yakaladıklarını, balıkların her birinin ortalama 400 kg. civarında olduğunu anlattı.
1960’lı yıllarda İstanbul boğazında Rumeli Kavağı ve Anadolu Kavağı’nda gerektiğinde Boğazı kapamak amacıyla döşenmiş mania ağları vardı.
Bu çelik ağların bir tarafı şamandıralarla suyun yüzünde tutuluyor, diğer tarafı ise dibe kadar uzanıyordu. O ağların Anadolu tarafındakilerin güneyine kılıç ağları seriliyor ve kılıç balığı yakalanıyordu. Ayrıca Marmara’da oltayla orkinos tutuluyordu.
Normal sezonda palamut ve uskumrunun içinden orkinos çıkardı.
Haziran, temmuz aylarında Rumeli feneri, Poyraz gibi balıkçı köylerinden zıpkınla kılıç avlamak için Marmara Denizi’ne gidilirdi.
Şimdilerde ise taaa Kıbrıs, Tunus, Cezayir’e orkinos avlamaya gidiliyor. Bu gidişle Akdeniz’de bitecek, Okyanuslara çıkılacak.
Sonuç olarak doğanın tahribatına bizde yardımcı olarak sonumuzu getireceğiz.

1 yorum:

Ertan dedi ki...

Merhabalar,
Alamanalar ile ilgili bir araştırma yapıyorum bu fotoğrafı görünce bir selam vermek istedim.Amatör ahşap gemi modelcisiyim.Elinizde Alamana'lara ait bilgi belge ve resim varsa paylaşabilir misiniz?