19 Eylül 2022

Midilli’de 4. Gün: Sikaminia, Skala Sikaminias, Vatera, Polihnitos…

  Suzan Peker yazdı

Midilli’de dördüncü günümüz. Yarına çok gezilecek yer bırakmamak lazım çünkü dönüş günü.  Otelimize yakın Sikaminia, en çok görmek istediğimiz yerlerden. Molivos’tan biraz daha doğuya doğru gidince Lepetimnos Dağı’nın eteklerinde şirin Sikaminia Köyü’ne ulaşıyoruz.

Sikamini'dan bakınca karşı kıyı Assos...


Köy, adını çokça bulunan dur ağaçlarından alıyor. Nobel Ödüllü yazar Stratis Myrivilis’in doğduğu köy burası. Yazdığı ‘Denizkızı Madonna’ kitabına da ilham kaynağı olmuş. Gitmeden önce kitabı bulup okumak istedim ama Türkçe’ye çevrilmemiş, İngilizcesinde bile baskısı tükenmiş maalesef. Neyse biz köyün daracık, sakin, çıt çıkmayan sokaklarında ilerledik daha doğrusu yukarılara doğru tırmandık. Merdivenli ve dar sokaklara araç girmesi imkansız. Sanırım taşıma eşeklerle sağlanıyor. Yeni ya da yenilenmiş taş evlerin yanısıra, eski taş evler de hala ayakta ve geleneksel yapıdan ayrılmamış.

Sikaminia köyünün dar sokaklarında... 

Köyün birkaç km aşağısında küçük balıkçı iskelesi Skala Sikaminias var. Merdivenle çıkılan deniz kenarındaki Panaya Gorgona Kilisesi, bu masalsı köyün baş kahramanı. Balık restoranları, balıkçı kayıkları, birkaç cafe ve sevimli seramik dükkanları.. Adanın en popüler balıkçı kasabasıymış burası, evlilik merasimlerinin de baş mekanı. Doğrusu hakediyor. Akşam yemeği için buraya gelmesek olmaz. O yüzden adanın güneyine inip, Vatera Plajında denize girip, gün batımında yeniden bu sevimli kasabaya gelmeyi planlıyoruz.

Bu arada bir parantez açıp güney, kuzey, doğu, batı derken 5 günde 850 km yol katettiğimizi söylemeden geçmeyeyim.


Yol kenarı türbeleri...

Gezimiz boyunca yol kenarlarında küçük tapınaklar görüyoruz. Yunanca eklisaki denilen bu küçük yapıların içinde mumlar, haçlar, bazılarında fotoğraflar görüyoruz. Trafik kazalarının gerçekleştiği yerlerde, kaybedilenleri anmak onlara dua etmek için minyatür türbeler inşa etmiş adalılar. Ayrıca kazaların çok olduğu yerlere de bu türbeleri koyarak yolcuların ve sürücülerin dikkatli olmasını istiyorlarmış. Bu küçük türbe yapılarını satan yerler de var.

Güneydeki Vatera plajı.8 km uzunluğunda.Adanın en güzel denizlerinden biri...

Vatera’ya giderken adanın ortasındaki yolu kullanıyoruz. Bu sayede görmediğimiz yerlerden geçiyoruz. Vatera, Kalloni Körfezi’ne yakın güneyde bir sahil kenti. Daha çok yazlık evlerin bulunduğu Vatera’nın 8 km uzunluğunda geniş bir kumsalı var. Denizi de  berrak ve temiz. Biz, Ilgın ağaçlarının altında oturup, deniz, güneş ve sessizliğin keyfini çıkarıyoruz Vatera’da. Kumsalda yine soyunma kabinleri ve duş herkesin ücretsiz kullanımına açık. Midilli’de temmuz ayında olan büyük yangın da Vatera’daymış. İnsan yanan ormanları yakından görünce daha çok üzülüyor.  

Skala Sikaminias...

Akşamüstüne doğru Vatera’dan ayrılıyoruz. Yolumuzun üzerinde Kalloni Körfezi’nin güneydoğu ucundaki Polihnitos var. Geçmişte korsanlardan korunmak için körfezin içlerine doğru yerleşmiş adalılar. Polihnitos deniz kenarındaki kayalıkların üzerine inşa edilmiş rengarenk evleri, denizde sıra sıra giden ördekleriyle sevimli bir balıkçı köyü.  Biz gittiğimizde sessiz ve sakindi. 

Skala Siminia'da PanayaGorgona Kilisesi. 1850''de inşa edilmiş.

Kısa bir moladan sonra Skala Sikaminias’a doğru yola koyuluyoruz yeniden. Vardığımızda akşamüstü. Bir balıkçı restoranı seçip oturuyoruz. Gün batımına karşı keyifli bir yemeği, arılarla birlikte yiyoruz. Burada arı çok, belki mevsimden. Uzaklaştırmak için kahve yakmak da pek fayda etmiyor. Ama zararları yok, dertleri birlikte yemek yemek sanki. Güneş, Bababurnu’nun arkasına doğru alçalırken, Midilli’de son gün batımımız diye düşünüyoruz. Yarın yolculuk var.

Polihnitos Kalloni körfesinin güneydoğusunda küçük bir balıkçı kasabası...


Midilli’ye veda

Sabah otelimizden ayrılıyoruz. Feribotumuz saat 6’da ama yolumuz iki saat tutar. Yol üzerinde sevdiğimiz Agiasos’a bir kez daha uğrayıp, havasını bir kez daha solumak istiyoruz. Ardından feribota bineceğimiz Mitilini’deyiz. Ermou Caddesi’ni boydan boya yürüyüp birkaç mağazaya girip çıkarız diye düşünüyoruz ama dükkanlar kapalı. Siesta vakti. Boş sokaklarda yürümenin tadı da bir başka. Feribot tam saatinde kalkıyor. Midilli’ye veda ediyoruz.

 

Hiç yorum yok: