18 Mayıs 2014

HAKİKAT PATLADI!.. UMUTLAR ÖLDÜ!

Soma... Toma... Sorma... Anlatmam zor olur... Kim bilir bir bakarsın bir İsrail dölü çıkar karşıma... Tam olarak heyecanımı yenemem... Başbakanımı dinlemişimdir iki dakika önce... Çakarım iki tane. Ulan terbiyesiz sen utanmıyor musun yuhhh çekmeye. Şimdi ben sana çektireyim de gör falan derim... On kere tekrar ettim kendime YUUUUUHH çekmeyeceğiz... Başbakanın sesi kulaklarımızdan silinmeyecek...“ Ne kaçıyorsun lan... İsrail dölü! Haydi bir de benim yanımda yuh çek!”
YUH çekmenin cezası var... Başbakana ne diyeceğiz...UUUUUUUUHHHH !
Milyon kere daha çok yalan söylesiniz yalan mumu etkisizleşiyor, sönmesi yakın!. Eskisi kadar inandırma gücünüz yok... Umarım yoktur!. Alın yazısı... Kader... Başbakan ne diyor “Bu mesleğin kaderinde var. Bilerek giriyorlar” Ne demek! Tercüme mi edelim... Ben ne yapayım kardeş... Biliyordun ve bilerek işe girdin... Ölürsen senin kaderin!.
Geçim sıkıntısı ne zamandan bu yana kader oldu? SORUMLULUK iktidarda oturanın! Sürekli benim diyen kim?. Benim Enerji Bakanım...Benim Çalışma Bakanım! Yani bu da senin senin facian değil mi? AKP nin her mitinginde bu maden işçileri, meydanı doldurdu, baretlerini seni selamlamak için havaya kaldırmadılar mı? Sahip çıkışın onlara değil OYLARA mı oluyor?.
Bir kişi de olsa SOMA da insanları öldüren ihmaldir. Cinayete azmettiren para hırsıdır. Anası ağlayan maden işçisidir. 4 gün yas tutan, iş için gene aynı işletmenin kapısına dizilecek olan da aynı işçidir. Köle muamalesini sineye çeken de o işçidir... Yüreğine geçim ateşi, zihnine “işten kovulma”, işsiz kalma, aç kalma korkusu yerleşmiştir. Bunu yerleştiren de gene o işçinin oy verdiği iktidardır. Siyasetin her acıya kılıf bulan maharetli ellerine bu defa yapışan insan kanıdır. İnkarla temizlenecek gibi de değildir.! Milletin tüm dikkati SOMA olayında iken ne yapıldı?. Anlı şanlı, vatanperver, vergi sever Bakanların önüne yatarım dediği Rıza Zarraf.paşa paşa yurt dışına yollandı... İş bilmek bu değil mi?
AKP nin Soma’dan çıkardığı ve sergilediği en kıymetli maden, kömür değil YALAN dır. Bu Yalan madeninin trafosu da patlamamıştır... Sadece giderek ısınmaktadır... Pek çok insanı yok eden, ocağını söndüren kömürü ucuza maletme hırsıdır. Şirket’e yüksek oranlı kar gelmiş, işçinin hayatı bedavaya gitmiştir... Kimse çıkıp da gerçeği izah etmedi. Belki de edemedi?. Kömür karasından da kara bir gerçek bizden saklanmış olabilir mi? Yabancının 140 dolara mal ettiği kömürü mucize iş adamı SOMA Holding’in sahibi 26 dolara nasıl inmiştir. Bu nasıl bir mucizedir?
Tehlike büyümüyor mu?. Dindarlık Kuran’la aldatma sınırını geçmedi mi? Din üzerinden istismar arttıkça, bilimin ışığı köreliyor… Yalan üstüne yalan ekleniyor. Halk kalabalık laf salatalarının arasında kayboluyor... Gerçek değersizleşiyor… Kendi yalanlarımızla kendimizi ne kadar aldatacağız? Bu düşünce ile Medeni Dünya’ya yetişme şansı var mı? Bugüne kadar “dünya bizi tanımıyor” şikayetimiz vardı!. Başbakan yaveri Yusuf mucize yarattı… Onun sayesinde evelallah bu eksikliği de bir anda giderdik! Bir tekme attı, Dünya TV leri ayağa kalktı… Ölümlerin acısı Yusuf tekmesi ile iyice hafızalara yerleşmiş oldu… Bugün yalanın gücünü acının koyuluğunda çok daha açık bir şekli ile seyrettik. Yusuf  7 gün çalışamaz raporu aldı. Ertesi gün Başbakanın yanıbaşında idi! Çalışıyordu… Yalanı unuturuz…
Menfaat her şeyi örtmeden, hukuki deliller yok edilmeden hayatını kaybetmiş madencinin yüzüne maske takılarak yaralıymış gibi süslenmeden yalanın saltanatına dur demek ve son treni yakalamak zorundayız. İnsan hayatının değerini para ile ölçemeyiz… İnsanı değerli kılmadan, para uğruna insafımızı fırlatıp çöp kutusa atmadan bir kere daha sormalıyız… Neye kapıldık?… Nereye gidiyoruz?. Neyi, ne uğruna yapıyoruz?. Bir daha yerine gelmeyecek ne varsa yok etmiyor muyuz? Yandaşın cebi dolacak umudu ile ballı ihaleler yaratılmıyor mu? Kimse sormadı belki de soramadı! Şu çılgın projeler nedir acaba? Uzmanı dinlemediniz… Aman ha… Kuzey ormanı kentin kalbi dokunma… Kim dinliyor?… Kim ciddiye alıyor?. CHP’liler Soma için önerge verdi. Uyardı  “Burada çok sık kaza oluyor. İnsanlar ölüyor. Araştırılsın”... AKP reddetti. Kaza yaşandı… Yüzlerce işçiyi kaybettik. Enerji Bakanı “maksimum 302 işçi kaybetmiş olarak kapatırız”. Biraz ayıp etmiş olarak. Şimdi AKP önergesi var.. Kazalar araştırılsın… Allahın sevgili ve de en bilgili kulları AKP deki milletvekilleri mi?. Her şeyi, hem de her şeyi en iyi haliyle onlar biliyor…
Gözler görüyor… Seyrediyor. Ekrana gelen görüntü de Başbakan kendisine yuhh diyen genci yumrukluyor… Hüseyin Çelik inkarın görülmemiş bir örneğini sunuyor. “Görün-tü de böyle bir şey yok” Şöyle olacak arkadaşlar… Gözlerinizle göreceksiniz ama, Hüseyin bey karar vermeden inanmayacaksınız. Aslında Başbakan’ın yumruğu görünmeyen –tüüüü de var!…
Kim hatırlıyor AKP nin hemen her yerde kapı kapı dağıttığı kömürü… Bir yüzünde SATILMAZ deniyordu. Umarım beklentiler de satılmaz… Ülkedeki tüm madenler denetlenir, islah edilir. Ve kazalar sıfıra doğru azalır! Başbakanın gölgesi SOMA Holding Başkanı sayın Alp GÜRKAN’ı hayat kurtarma ünitelerini kuruyoruz demiş ama yapmayı ihmal etmişti... Şimdilerde AKP için seçim öncesi kömür torbalarını ihmal etmeden istifliyor. Öte yandan baskı, yıldırma devam etmiyor mu? Önce gelen 40 imam çalışıyor… Daha sonra gelen tarikat sakallıları ne yapıyor dersiniz? Söylenen onların da kapı kapı dolaştığı. Şikayet etmeyin… Ölenler şehit oldu… İsyan etmeyin… İşinizden olmayın. Olacak şey mi?

Gerçek bu kadar örtülürse hakikat patlar, gelecek umudumuz yok olmaz mı?

Hiç yorum yok: