Soma... Toma... Sorma... Anlatmam zor
olur... Kim bilir bir bakarsın bir İsrail dölü çıkar karşıma... Tam olarak
heyecanımı yenemem... Başbakanımı dinlemişimdir iki dakika önce... Çakarım iki
tane. Ulan terbiyesiz sen utanmıyor musun yuhhh çekmeye. Şimdi ben sana
çektireyim de gör falan derim... On kere tekrar ettim kendime YUUUUUHH
çekmeyeceğiz... Başbakanın sesi kulaklarımızdan silinmeyecek...“ Ne kaçıyorsun lan... İsrail dölü!
Haydi bir de benim yanımda yuh çek!”
YUH çekmenin cezası var... Başbakana ne
diyeceğiz...UUUUUUUUHHHH !
Milyon kere daha çok yalan söylesiniz yalan
mumu etkisizleşiyor, sönmesi yakın!. Eskisi kadar inandırma gücünüz yok... Umarım yoktur!. Alın yazısı... Kader...
Başbakan ne diyor “Bu mesleğin kaderinde
var. Bilerek giriyorlar” Ne demek! Tercüme mi edelim... Ben ne yapayım kardeş... Biliyordun ve
bilerek işe girdin... Ölürsen senin kaderin!.
Geçim sıkıntısı ne zamandan bu yana kader oldu? SORUMLULUK iktidarda oturanın! Sürekli benim diyen kim?. Benim Enerji
Bakanım...Benim Çalışma Bakanım! Yani bu da senin senin facian değil mi? AKP
nin her mitinginde bu maden işçileri, meydanı doldurdu, baretlerini seni
selamlamak için havaya kaldırmadılar mı? Sahip çıkışın onlara değil OYLARA mı
oluyor?.
Bir kişi de olsa SOMA da insanları
öldüren ihmaldir. Cinayete azmettiren para
hırsıdır. Anası ağlayan maden işçisidir. 4 gün yas tutan, iş için gene aynı
işletmenin kapısına dizilecek olan da aynı işçidir. Köle muamalesini sineye
çeken de o işçidir... Yüreğine geçim ateşi, zihnine “işten kovulma”, işsiz kalma,
aç kalma korkusu yerleşmiştir. Bunu yerleştiren de gene o işçinin oy verdiği iktidardır. Siyasetin her
acıya kılıf bulan maharetli ellerine bu defa yapışan insan kanıdır. İnkarla
temizlenecek gibi de değildir.! Milletin tüm dikkati SOMA olayında iken ne
yapıldı?. Anlı şanlı, vatanperver, vergi sever Bakanların önüne yatarım dediği Rıza
Zarraf.paşa paşa yurt dışına yollandı... İş bilmek bu değil mi?
AKP nin Soma’dan çıkardığı ve sergilediği
en kıymetli maden, kömür değil YALAN
dır. Bu Yalan madeninin trafosu da
patlamamıştır... Sadece giderek ısınmaktadır... Pek çok insanı yok eden,
ocağını söndüren kömürü ucuza maletme hırsıdır. Şirket’e yüksek oranlı kar
gelmiş, işçinin hayatı bedavaya gitmiştir... Kimse çıkıp da gerçeği izah
etmedi. Belki de edemedi?. Kömür karasından da kara bir gerçek bizden saklanmış
olabilir mi? Yabancının 140 dolara mal ettiği kömürü mucize iş adamı SOMA Holding’in
sahibi 26 dolara nasıl inmiştir. Bu nasıl bir mucizedir?
Tehlike
büyümüyor mu?. Dindarlık Kuran’la
aldatma sınırını geçmedi mi? Din üzerinden
istismar arttıkça, bilimin ışığı köreliyor… Yalan üstüne yalan ekleniyor. Halk
kalabalık laf salatalarının arasında kayboluyor... Gerçek değersizleşiyor… Kendi
yalanlarımızla kendimizi ne kadar aldatacağız? Bu düşünce ile Medeni Dünya’ya yetişme
şansı var mı? Bugüne kadar “dünya bizi tanımıyor” şikayetimiz vardı!. Başbakan
yaveri Yusuf mucize yarattı… Onun sayesinde evelallah bu eksikliği de bir anda
giderdik! Bir tekme attı, Dünya TV leri ayağa kalktı… Ölümlerin acısı Yusuf
tekmesi ile iyice hafızalara yerleşmiş oldu… Bugün yalanın gücünü acının
koyuluğunda çok daha açık bir şekli ile seyrettik. Yusuf 7 gün çalışamaz raporu aldı. Ertesi gün Başbakanın
yanıbaşında idi! Çalışıyordu… Yalanı unuturuz…
Menfaat her şeyi örtmeden, hukuki
deliller yok edilmeden hayatını kaybetmiş madencinin yüzüne maske takılarak yaralıymış
gibi süslenmeden yalanın saltanatına dur demek ve son treni yakalamak
zorundayız. İnsan hayatının değerini para
ile ölçemeyiz… İnsanı değerli kılmadan, para uğruna insafımızı fırlatıp çöp
kutusa atmadan bir kere daha sormalıyız… Neye kapıldık?… Nereye gidiyoruz?. Neyi,
ne uğruna yapıyoruz?. Bir daha yerine gelmeyecek ne varsa yok etmiyor muyuz?
Yandaşın cebi dolacak umudu ile ballı ihaleler yaratılmıyor mu? Kimse sormadı belki
de soramadı! Şu çılgın projeler
nedir acaba? Uzmanı dinlemediniz… Aman ha… Kuzey ormanı kentin kalbi dokunma… Kim
dinliyor?… Kim ciddiye alıyor?. CHP’liler Soma için önerge verdi. Uyardı “Burada çok sık kaza oluyor. İnsanlar ölüyor.
Araştırılsın”... AKP reddetti. Kaza yaşandı… Yüzlerce işçiyi kaybettik. Enerji
Bakanı “maksimum 302 işçi kaybetmiş olarak kapatırız”. Biraz ayıp etmiş olarak.
Şimdi AKP önergesi var.. Kazalar araştırılsın… Allahın sevgili ve de en bilgili
kulları AKP deki milletvekilleri mi?. Her şeyi, hem de her şeyi en iyi haliyle
onlar biliyor…
Gözler görüyor… Seyrediyor. Ekrana gelen
görüntü de Başbakan kendisine yuhh diyen genci yumrukluyor… Hüseyin Çelik
inkarın görülmemiş bir örneğini sunuyor. “Görün-tü
de böyle bir şey yok” Şöyle olacak arkadaşlar… Gözlerinizle göreceksiniz ama, Hüseyin
bey karar vermeden inanmayacaksınız. Aslında Başbakan’ın yumruğu görünmeyen –tüüüü de var!…
Kim hatırlıyor AKP nin hemen her yerde
kapı kapı dağıttığı kömürü… Bir yüzünde SATILMAZ deniyordu. Umarım beklentiler
de satılmaz… Ülkedeki tüm madenler
denetlenir, islah edilir. Ve kazalar sıfıra doğru azalır! Başbakanın gölgesi
SOMA Holding Başkanı sayın Alp GÜRKAN’ı hayat kurtarma ünitelerini kuruyoruz
demiş ama yapmayı ihmal etmişti... Şimdilerde AKP için seçim öncesi kömür torbalarını
ihmal etmeden istifliyor. Öte yandan baskı, yıldırma devam etmiyor mu? Önce
gelen 40 imam çalışıyor… Daha sonra gelen tarikat sakallıları ne yapıyor
dersiniz? Söylenen onların da kapı kapı dolaştığı. Şikayet etmeyin… Ölenler
şehit oldu… İsyan etmeyin… İşinizden olmayın. Olacak şey mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder