Adalet bu mu? Bir değil iki kadının
katili olursanız 4.5 yıl yatıp yırtabiliyorsunuz..,. Sahte delillerle Balyoz
davasına sokulmuş dünyanın en kahraman askerleri de olsanız yandınız... İki
kadını öldürenden betersiniz... Kaldı ki 5 nolu sahte CD ile içeri girdiğinizi
ve 5 yıl yatmanıza rağmen masumiyetinizi
anlatma şansınız yok! Neler oluyor hukuk adına?... Eşleriniz Anayasa Mahkemesi
kapısında nöbete girmek zorunda kalıyor. Özgür kalma ihtimaliniz netleşemiyor
bile... Anadolu toprağının
kadını köle sayan düşüncesi değişmiyor,
gelişmiyor. Katil koca haberleri eksilmiyor! Bir başka kadın katili kocanın aynı
köle zihniyeti yok mu?. Toplum görmüyor mu?.. İşte katil kocanın savunması: “Vallahi ben
farklı bir şey yapmadım... Her zaman dövdüğüm kadar, yani ayni şekilde dövdüm...
Ölüverdi ” Adil davranmış doğrusu. Koca öldürmedi!. Kadın ölüverdi... Alın
yazısı mı şimdi bu? Öyle yazılmış deyip geçecek miyiz?
Öyle ya! Dayakçı kocalar değişmiyorsa biz kuralları
değiştirelim. Kolay.yollar var!. Kadından sorumlu Bakan İslam’ın tavsiyesine de
uyacağız “Tacize uğrayan çocukların
annelerine çığlık atmayı öğretin”deyip tacizciyi görmezden gelince
sorunu şip-şak çözmedi mi?. Belki de çare diye evlenmeden önce tüm genç kızlara
10 apartman öteden duyulacak çığlık atma
kursları düzenleyeceğiz... Bir de kocalara kadını
öldürmeden dövme kuralları kondu mu sorun ortadan kalkar!...*Mümkünse yüzüne vurma. Çok açık delil
oluyor. İnkarda zorlanabilirsin.. *Sadece geceleri değil hizmete devam ederken gündüzleri
de onu görme mecburiyetin olabilir. Ağzı burnu şişmiş bir kadınla göz zevkini
bozma...*Böğrüne vur, nefessiz kalır. Ses çıkaramaz!
Bugün dünya, terör kelimesinin yanına islamı eklemiyor
mu? Nijerya’daki olay ile kadına yapılan köle muamelesi her milleti ayaklandırmış!... Boko Haram örgütünün bir kız
okuluna baskın yapıp kaçırdığı 200 kızın köle olarak satılması tehdidine
dünyanın her ülkesindeki insanlar nefretle tepki gösteriyor, ateş püskürüyor. İslamiyet bunu hak ediyor mu? Kadının
köle olmadığını hem Sefer efendilere nasıl öğreteceğiz! Ya milletin tepkisizliği,
çok katmanlı sessizliği!. Baskıya, geriliğe prim değil mi? Yargıtayı susturun, sıfırlayın...
Hukuku guguklaştırın... 13 Mehmetçiğe komutanın emrini dinledi diye mi müebbet hapis isteniyor!. Ordu’yu sıfırlayın...
Dini zedeleyin... Boko Haram’a haram olsun müslümanlığın demiyecek miyiz? .
En hafif deyişle dengemizi
kaybetmedik mi? Bir yanda eş derdindeki katil Sefer... Keyifli.. Nasıl
olmasın!. Adalet onu yargılamış ve 4.5 yıldan sonra salıvermiş!. İlk eşini çocukken,
sonra ikinciyi de reşit iken
katletmiş. Öldürme huyundan vaz geçmemiş!. Bugün üçüncünün peşinde. Balyoz
davası tutukluları kimseyi öldürmemiş... Caklı cekli gerekçe ve sahte
delillerle içerde. Delillerin sahteliği aşikar, tutuklu askerlerin bir katil kadar şansı olmadığı da...
17 ARALIK yolsuzluğu meclise kadar uzadı... Söz
meclisten içeri gerçekler dışarda kalsın
istenmedi mi? Yasaklar yağmadı mı? Bilgi alma hakkımızı bir kadına borçlandık...
Hani Sefer’in köle saydığı cinse... Önce gazeteci sonra milletvekili Melda Onur’a...
Erkeklerin yapamadığı yaptı! Haber alma hakkımıza sayesinde kavuştuk ve Mecliste
üstü kapatılmak istenen yolsuzluğu daha net hissettik... Kürsüye çağrılan o üç
Bakan millete nasıl öfke ile baktı... Yükselen sesleri şüpheyi bastırdı mı?
Kürsüden ne kadar aklanmış indiler?.
Zafer, zafere mi ulaştı! Salladığı faturanın da sahte olduğu yazılıp çizilmiyor
mu? Nefret söylemi dinmiyor... Hemen
“bu iş de o hainin işidir”dendi. Aralık
ayı yolsuzlukları için paralel yapıyı ararken, yatay, dik, sanal manal olmak
üzere ellenmedik aralık kalmadı. Yetti
mi?. Sürülmedik savcı, polis, bürokrat... Bu şiddet neyin intikamı?. Saldırın
birbirinize. Karalayın. Kim ayıracak katil ile kahramanı, kim koruyacak masumu!
Devletin nefreti olur mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder