*Vatanı olmayana her yer soğuk gelir. (Çerkes atasözü)
Musul Konsolosluğunda esir alınan 46 soydaşımızın 102 gün
sonra kurtuluşunu gördük ,onları bağrımıza bastık ama nasıl kurtuldular tam
olarak anlayamadık! Şöyle gerinerek zerre kadar kuşkuya düşmeden böyle güzel
bir olayı içimize sindirip, kuşku duymadan saf bir anlayışla kutluyamadık!. 102
gün yasaklı idik. Soramıyorduk... Aman haaa rehinelerin burnu kanar dediniz. Allaha
şükür iyi bir şey oldu. Burunları kanamadan vatanlarına geldiler. Bu ulusal bir
sevinç. Ama hala karanlık köşeleri var! Işid rehineleri ne oldu da bıraktı? 102
gün elinde tuttu ve neden bugün teslim etti?. Bu 102 gün bilmediğimiz neler oldu?
MİT in dünyadaki en büyük kurtarma başarısı mı? ABD’ nin diğer ülkelerle
birlikte IŞİD’e karşı müşterek bir cephe oluşturma çalışmalarının hızlandığı
sırada 46 rehine bırakıldı? NEDEN! Aynı günlerde Katar ülkede
yasa dışı ilan edilen Müslüman
Kardeşler liderlerinden 7 kişiyi sınır dışı etme kararı aldı. Birinin
Türkiye’ye geldiği diğerlerinin de geleceği açıklandı. Musul Konsolosluğumuzda
vatandaşlarımızın nasıl IŞİD in eline geçtiği, kimin hatalı olduğu net olarak
cevaplanamadı! İşin esası İKNA
YOLU İLE GERÇEKLEŞEN bu operasyonun anlatılan
kısmına kimsenin ikna olmaması!. Yani bildiklerimizin dışında kalan anlatılmayanlar daha fazla!
Devlet terörle müzakere etmez dedik. Ettik... PKK için
açılım paketi açtık. Açılım öyle bir tartışma açtı ki tartışmayı kapayamadık. Direkteki
bayrağı koruyamaz duruma düştük! Bu gün açılım paketi ne oldu, kimin elinde kaldı
belli de değil. Onun yerine Doğu da PKK saldırısından koruyamadığımız okulların
yakılmasını ile 2014 Eğıtim yılını açtık! Her tür terör ile tanıştık!. Orta
Doğu kökenli, arap saçlısı mı? Nasıl bir terör arzu edersiniz! Hemen hepsi mevcut.
Dün Anadolu da çoluk çocuk bebek demeden öldüren 40 yıllık terör örgütünü bugün
ne yapacağız? Işid’e silah çektikleri
için kahraman (!)mı? Malzeme sıkıntımız yok. Kimin için ziller çalıyor sorusu
da geride kaldı. Eski Başbakan’ın yeni emanetcisi zilleri şeriat devleti
sınırında çalıyor. Ve gerinerek “parantezi
kapamak üzereyiz” diyor. Ne için parantez açtılar bilinmiyor mu?
Tartışmalara bakın. Konuşulanların en ince damarlarında din var. Sünniler... Şiiler...
Mezheplere bölünmüş kinler. Daralmış özgürlük alanları. Yok olan Laiklik değil mi? Nerede Laik Cumhuriyet. Din işlerini
ayrı tutma alışkanlığı! Duyulan ses tehlike canlarının sesidir ama biz onu
telefon zilinden ayıramıyoruz. Alo Fatih’leri çoğaltarak baskıyı zirveye
taşıyoruz! Dayatmanın siyasi AĞA’sı nereye giderse gitsin huyundan vazgeçmiyor.
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce,
sınırların korumasızlığını dile
getiriyor. “ Sınırlarını kevgire
çevirmişsin. 2 milyon Suriyeli Türkiye'de geziyor. Sanki CHP iktidarında
rehineler vardı, AKP geldi bu rehineleri kurtardı. 30 yıldır terörle mücadele
eden Türkiye, ne yazık ki dış dünyada artık, teröre yardım eden bir ülke
konumuna geçti. Artık IŞİD'e, diğer terör örgütlerine silah, malzeme veren,
lojistik destek sağlayan, onları hastanelerde tedavi eden bir ülke olduk.
Terörist tedavisi için özel kanun çıkardılar. Kuveyt Büyükelçisi posta koyuyor
Türkiye Cumhuriyeti'ne. CHP'li milletvekillerini kamplara almadılar, TIR'ları
aratmadılar, böyle bir noktada Türkiye'de şimdi rehinelerimizin kurtarılmasına
tabii ki seviniyoruz. Buna bir itirazımız yok. Ama orada rehin olan 49
vatandaşımız değildi aslında, 76 milyon Türkiye idi. Bu ülkenin tepesinde
oturan kişi, kinle devlet yönetiyor. Cumhuriyet tarihinde bir ilktir bu, kindar
bir Cumhurbaşkanımız var. Mezhep ve etnik köken ayrışmasını körükleyen bir
Cumhurbaşkanı var. Yargı adalet dağıtmıyor Türkiye'de, medya özgür değil, sivil
toplum suskun, sokakta şiddet yaygınlaşıyor, eğitim çöktü, çocuklarımızı Milli
Eğitim Bakanlığı'ndan korumamız gerekiyor. Vali devletin valisi değil, savcı Cumhuriyetin
savcısı değil, okul müdürü devletin değil, AKP'nin militanı”
Bugün Açık Lise
gerçeği dillendirilmiyor. Buralarda okul ve öğretmen yüzü görmeyen 1 milyon 340
bin öğrenci var. Ve onlar çocuk işci ordusuna katılıyorlar. Pedagojik değerlere
dikkat edilmiyor. Televizyonlar sadece para hesabı içinde. Pedagoji
Derneği Koton yetkililerini TV lerde oynayan “Çocuk Kafası Çocuk Modası” adlı reklam için uyardı. “Öncelikle, çocukların öne çıkarılarak bir
ürünün tanıtılmasını doğru değil.. Reklamdaki kız çocuklarına kıyafetleri,
bakışları, hareketleri ile seksapalite atfedilmiş. Çocuklar, çocuk olmalı,
çocuksu kalmalı, onların masumiyeti korunmalı. Çocuk istismarının ve
pedofilinin arttığı bir dönemde çocukları, özellikle kız çocuklarını, yetişkin
kıyafetleri ve hareketleri ile göstermek tehlikelidir. Moda, yetişkinlerin
dünyasına ait bir kavramdır. Çocukların gündeminde moda yoktur. Reklamınızda
“ayrıcalıklı olmak”, “tarz sahibi olmak” vurgusu çokça yapılmaktadır. Çocuklara
“Ayrıcalıklı olun, tarzınız, modanız olsun.” Demek yanlıştı. Yaptığınız .
Uluslararası Reklam Uygulama Esasları’na aykırıdır.”
İlhan
Kesici eski milletvekili ve 5 yıllık planlarda emeği geçen bir bürokrat… TV de
geldiğimiz ekonomik sıkıntıyı anlatırken ne durumdayızı kendi uslubu ile
açıkladı... Trene 3. mevki bilet alıp 1 mevkide oturan yolcu bilet kontrolunda yakayı
ele verir. Kontrolör elindeki bilete baktıktan sonar sorar: “ Bayım hangi
mevkidesiniz” Yolcu “Bende onu anlatacaktım der şu anda Müşkül mevkideyim”… ABD’ deki Ziraat Bankası teftişinin ciddi bir
olay olduğunu kavramadığımızdan yakınarak Kesici ikaz ediyor “Raporlar Türkiyenin
durumunu griden koyu griye düştüğünü gösteriyor. Durum ciddiye alınmalı. Kara
listeden bir basamak öncesi! Yani Müşkül
mevkiideyiz…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder