*Kartalı
vuran kendi tüyünden yapılmış oktur.(Kızılderili atasözü)
Kim ölmüş yalandan? Kim
bıkmış hileden, yolsuzluktan? Kim
gerçeği kovalamış? Kimin haberi var olandan? Kim inmiş balkondan. Kim anlamış görüntüyü?..
Balkonda havaya kalkan ailenin kolları neyi anlatıyor? Egemenliğin kayıtsız,
balkonsuz halkın olduğunu mu?
17 Aralık’ta ne oldu, hangi kutuya ne
doldu? Neyin üstü kapandı? O gün ayakkabı
kutularının doldurucusu olduğu iddia edilen müdür Süleyman Aslan bugün aslanlar
gibi ülkenin en büyüklerinden birinde bankacılığa devam ediyor. 30 Mart’ta sandıkta
ne aklandı? Yoksa yolsuzlukları tarihe gömecek iken sandığa mı gömdük?
Kimse üzerinde durmuyor diye haksızlık üzerine haksızlık
yapmak hak mıdır? Cadı avı var… Cadılar
kim? Hain cadılar! Yolsuzluk. Dosyasının
kapağına el sürenler yanmıyor mu? Nerede ise aynı gün yıldırım tayinler,
daha doğrusu sürgünler olmadı mı? El süren yanıyor! Cesur bir savcı çıkar beklentisini yüreğine sindirenler yüzlere,
binlere varan SÜRGÜN işlemini mi parmaklarına doladılar!. Bir terslik yok mu? Suskunluk!
Masumlar suçlu, suçlular kahraman mı? Kentler
dönüşerek elden çıkmıyor mu? Rant kurbanı değiller mi? TOKİ ile başlayan
kentleri yeme yutma işlemi sürüyor!. Güzelim İstanbul! Zaman zaman şunları da
yaptık dedikleri içler acısı beton yığınları ile inleye inleye elden gidiyor… Her
rant noktasında kimler var? Hangi havuzun mensupları... İstanbul’un efendisi AKP
li Belediye Başkanı, Başbakan destekli ne derse o oluyor! Deprem yönetmeliğini
hatırlıyorum… Binlerce çadır hazırlandı… Çadırların kurulacağı alanlar da
açıklandı. 2008 yılında çadır alanları vardı ve açıklıktılar! Bugün çadır
kurulacak alanlar var mı? Yok oldular. Binaya dönüştüler! AVM ye dönüştüler. Rant’ın
hızı bu. Değişim dönüşüm ve deprem geliyor korkusu ile çok yerde aslan gibi
sağlam binalara çürük dendi... Bina sahibi itiraz etti. Nerede ise o
durumdakilerin hemen hepsi mahkemeleri kazandı. Ama evleri geri alamadı. Zira binalar
yıkılmıştı!. Uğranılan haksızlıkları mı, günlerce yazdılar haksızlığa mı hayır
dediler?. Üstüne üstlük ne seçimi olduğu tam olarak tarif edilemeyecek bir de
hileli seçim gelip geçti!. İşlemler hızlanmadı! Demokratik ülkelerde
önce suç işlenmesini önlemek, ve düzenin sağlanması için kanunlar çıkarılır. Bizde
önce SUÇ İŞLENİR bunu kılıfına uydurmak için ardından kanun yapılır. AKP nin adalet
ve kalkınma anlayışı bu değil mi? Başbakan yargı
ve yasama ayak bağı oluyor diye şikayet etmedi mi?
Ayıkla ayıkla temizlenemiyor ki!. Şikayet
değişmiyor ki. Bilmediğimiz kadar yolsuzluk, hırsızlık yok mu? Bugün de
yapılmıyor mu? Bu tablo ile güvensizliği ve nefreti körüklemiyor muyuz? Ne çok
hainimiz varmış… 12 yıl nasıl farkına varmadık dersiniz? Uyuduk mu yoksa hala uyutuluyor
muyuz? AK Parti MKYK üyesi
Prof. Mazhar Bağlı, cemaat ile çatışmayı değerlendiriyor, “Bu saatten sonra milletin öfkesini kavga kesmez, millet intikam istiyor... Kan kusturanlara kan kusturulsun istiyor”
Kim takar demeyin! Yalova 6 oy farkla kazandı. 6 gün sonra yoksuzluğa taktı! CHP li yeni
Belediye Başkanı eski AK Partili başkanın seçim öncesi belediye adına verdiği
74 bin 700 porsiyon yemeğin ve
dağıtılan küçük hediyelerin masrafları ödemeyeceğini açıkladı. Pilav üstü kavurma, kahvaltı, kokteyl,
protokol ağırlaması not defteri, çanta, takvim, şemsiye, kitap gibi küçük
hediyeler için toplamda 1 milyon 300 bin lira…
Rant
kaldığı yerden devam ediyor. Fark bizim haberimiz olamıyor!Tape’ler şu anda sızamıyor.
17 Aralıktan bu yana tüm önlemler
bunun için değil miydi? Gene de şüpheler beliriyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı sulak alanlar “ulusal önemdeki sulak alanlar”
ve “mahalli önemdeki sulak alanlar” olarak ikiye ayrıldı. Eniştem durup
dururken beni neden öptü demeyim. Yapılan düzenlemeyle Türkiye genelindeki tüm
sulak alanların yapılaşmaya açılabileceğini savunanlar var. Çevreciler
hükümetin bu düzenlemeyi İstanbul’a yapılacak Üçüncü Havaalanı’nı arazisini imara
açabilmek için yaptığını düşünüyor! Neden
olmasın!
Başbakan Anayasa’ dan bıkmış usanmış!. Kendi ayarlamış
ama. HSYK den şikayetçi. HAİN PARALEL başının belası. İnlerin girip o yapıyı da
inletecek!. Yeni cambaz Cumhurbaşkanlığı
seçimi! Türkiyenin 76 milyon vatandaşına karşı iki isim yetiyor... Cumhurbaşkanını
halk seçecek deniyor. Deniyor ama konuşan iki kişi... Karar Erdoğanın iki
dudağına yapışmış... Meydan da Başbakan ve Cumhurbaşkanı var. Yasalar yetmiyor mu?
Biz gene Demokrasinin dengeli yönetimini beklerken aşırı yetkinin esiri mi
olacağız?. Gelişme karanlık. MİT
yasası çıktı. Kanunsuzlukları KANUNİ yapan anlayışı kucakladık... Kardeş
görünen küskün ikili ile çok daha tehlikeli bir dönem geliyor. Benim çıkış yolum
var! Anayasa işe yaramıyor. Yeni bir BABAYASA yapalım... Erdoğan Cumhur-başbakanı olsun... Başbakanı tasarruf etmiş
oluruz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder