Ayşe Güven
Edebiyat Öğretmeni
Türklerin bu dünyadaki tarihleri
bir hayli eski. Uzun geçmişlerinde Göktürk alfabesi, Uygur Alfabesi, Grek
alfabesi, Arap alfabesi ve Latin alfabesini kullandılar.
Alfabe değiştirmede seçtikleri dinin de etkisi var. Göktürk
alfabesini kullandıkları dönemde hakim inanış Şamanizim'di. Mani inancını
benimsedikleri zaman Türkçe'ye Sanskritçe kelimeler girdi ve Uygur yazısını
benimsediler.Muhtelif sebeplerden dolayı Anadolu'ya gelen bir grup Türk
(Kıpçaklar ve Oğuzlar) burada Hıristiyanlıkla
karşılaştı ve bu dini kabul etti; dolayısıyla Rumca konuşmağa ve Yunan
alfabesini kullanmağa başladılar. Onuncu yüzyılda Türkler İslamiyeti kabul etti
ve din değişikliği ile birlikte Arap alfabesini kullanmağa başladılar.
Şimdi, iktidarın tercihiyle
okullarda Osmanlıca öğretileceği konusu gündemde. Bunun gerekçesi de şu:
Atalarımızın mezar taşlarını okuyamıyoruz.
Ben, aldığım eğitim dolayısıyla
Göktürk, Uygur ve Arap alfabelerini öğrendim. Zaman içinde Göktürk ve Uygur
alfabelerini unuttum ama eski yazı dediğimiz yazıyı okuyabiliyorum. Okuyorum
ama mezar taşlarını çok rahat okuyamıyorum. Neden mi? Çünkü o taşların üzerinde
birtakım Arapça dualar var.
Eski yazıdan Latin alfabesine
geçince bir gecede insanlar cahil kaldı diyenler var. Onun için unutulmuş bazı
konuları hatırlatmak isterim. Eski yazı ile herkes rahatlıkla okuyup yazabiliyor
idiyse niçin postahanelerin önünde mektup yazan insanlar vardı? Niçin Karagöz
adlı gölge oyununda Hacivat gibi Arapça ve Farsça kelimeler kullanarak ukalalık
yapan bir tip ve Karagöz gibi halkın kullandığı Türkçe'yi kullanan ve lügat
paralayan Hacivat'ın söylediklerini anlamayan bir tip vardı?
Din konusundan nemalanan birtakım
insanlar Atatürk'ün atılımlarını yeniliklerini hiç anlamadılar ve menfaatlerine
halel geldiği için ondan nefret ettiler. ATATÜRK DİLİYLE, TARİHİYLE HATTA
İBADET DİLİYLE TÜRK HALKININ KENDİ ÖZÜNE DÖNMESİNİ, "TÜRK OLMASINI"
İSTİYORDU. Böyle düşünmekte de çok haklıydı. Milletlerin ve halkaları uyutmanın
en etkili yolu "din"dir. Dine karşı değilim ama ulusal çıkarlarımıza,
din üzerinden zarar veriliyor.
Onuncu yüzyıldan itibaren Kur'an
Türkçe'ye çevrilmeğe başladı, çünkü müslüman olarak ibadet etmek için illa
Arapça kullanılacak diye bir mecburiyet yoktur. Bu sözü ben söylemiyorum
ilahiyatçılar söylüyor.
2 yorum:
Osmanlı döneminde okur yazarlık %8 (yazıyla sekiz). oysa bu gün oran %92-95 arasında. Ayrıca en basiti Çanakkale savaşlarında yabancı askerlerin aileleirne yazdığı binlerce mektup ve anı varken bizde yalnızca subay kısmının yazdığı mektup ve anılar var.
Amacın ne olduğunu herkes biliyor da bunlar her zamanki gibi işi din iman, allah ile kanıtlamaya çalışıyorlar
Çenebaz
Haklısın Sevgili Çenebaz.
Yorum Gönder