14 Haziran 2011

Dokuzdeğirmen Köyü'nde rafting!

Türkiye'nin seçimini yaptığı gün, biz de seçimimizi yapmıştık. Düzce'nin Dokuzdeğirmen Köyü'nde, Melen Çayı'nda rafting yaparak, seçim heyecanına, bir heyecan daha eklemekti niyetimiz. Sabah 8.00 gibi oylarımızı kullandıktan sonra, bir minibüse doluşarak Dokuzdeğirmen'e doğru yola çıktık...
Haziran ayının ortalarına gelmemize rağmen yol boyunca yağmur damlaları eşlik etti bize. TEM Otoyolu’ndan Düzce'ye doğru giderken Hendek’i geçtikten sonraki ilk sapaktan girip sonra saat 11.00 gibi Cumayeri ilçesinin şirin köyü Dokuzdeğirmen'e ulaştık.
Köyün merkezinde 600 yıllık anıt çınar ağacı karşıladı bizi ve tabii, altındaki köy kahvesi...
Anıt çınarın hemen karşısında Düzce Rafting'in tesisleri var.
Küçük şirin bir yer burası, seçim günü olduğu için de sakin. Kapıda rafting eğitmeni Özgür Tatar karşıladı grubu. Melen Çayı'na karşı kahvaltımızı yaparken, peşimizi bırakmayan yağmur damlalarına bu kez kuş sesleri de eşlik ediyordu. Keyif çaylarımızı da yudumladıktan sonra sıra kimlerin rafting yapacağına geldi.


Özgür Tatar, kalp hastalığı ve panik atağı olmayanların raftinge katılabileceğini söyledi. Eşim ve ben bel fıtığımız olduğu için kendimize güvenemedik. Aramızdan sadece dört gönüllü çıktı. Diğerlerinin görevi onların heyecanına fotoğraf ve video çekerek ortak olmaktı. Gönüllülerimiz, 10 dakikalık bir eğitimden sonra Özgür Tatar ile birlikte rafta binerek Melen Çayı'na açıldılar. Onlar kürek çekerek hızla akan çayda gözden kaybolana kadar, hepimiz deklanşörlere bastık.
SÜNGÜT TAŞINDAN EVLER
Onlar adrenalin peşindeyken biz küçük rehberimiz Tayfun'la birlikte köyü gezmek için yola koyulduk. Dokuzdeğirmen Köyü, adını yıllar önce köyde bulunan dokuz su değirmeninden alıyor. Köydeki su değirmenlerine gelen su kanallarının Rumlar tarafından yapıldığı söyleniyor. Rumlar'ın mübadeledenin ardından köyü boşaltmasından sonra Karadenizliler gelip köye yerleşmiş. Bu nedenle mimaride Karadeniz izlerini görmek mümkün. Sonradan öğrendiğimize göre bu evler gazbeton benzeri ısı izolasyonu sağlayan süngüt taşından yapılıyormuş. Süngüt taşı ise Kocaeli’nin bir köyü olan Süngüt Köyü’nden elde ediliyormuş. Fındık, mısır ve dağ çileği köyün en önemli geçim kaynaklarından. Son 10 yıldır köy ekonomisine en büyük katkı ise rafting turizminden geliyor.

Rehberimiz  küçük Tayfun..

DEĞİRMENCİ İLE SOHBET
Köyde kalan üç su değirmenini görmek için ilerlerken, yağmur kokusuyla ıslanmış toprağın kokusunu içimize çekiyoruz. Tayfun bize okulunu gösteriyor: Dokuzdeğirmen İlköğretim Okulu. Oyunu kullanmak için okula gelenler var. Okulun yanından yukarı tırmanıyoruz. Sol tarafımızda değirmeni görüyoruz. Küçük bir odanın içinde su gücüyle buğday ve mısırı öğüten değirmeni görüp nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyoruz. Değirmenin merdivenlerinden inerken bastonuyla bir köylü yaklaşıyor yanımıza. Köyün son iki değirmencisinden biri olan Yusuf Şengül’le tanışmanın onuruna erişiyoruz. Yusuf Amca bize Hollandalı turistlerin gelip değirmeniyle nasıl ilgilendiğini anlatıyor gururla. Biz de onunla hatıra fotoğrafı çektiriyoruz. Tayfun’la sohbet ede ede yürüyoruz. Köydeki oyların büyük bölümünün AKP’ye gittiğini söylüyor Tayfun. Köy halkı halinden memnun anlaşılan.
 
Köyün son değirmencisi .....
ONBİN TURİST
Küçük köy turumuzu bitirip Düzce Rafting tesislerine döndük. Biraz köyle ve rafting turizmiyle ilgili bilgi almak istiyoruz. Şans bu ya, soru sorduğumuz kişi Şerif Ali Karanfil, Rafting Düzce İl Temsilcisi. Aynı zamanda Cumayeri Belediye Başkan Yardımcısı ve Veteriner hekim olan Ali Bey, bize rafting turizminin köyün kaderini nasıl değiştirdiğini anlatıyor. Rafting turizmi aileleriyle birlikte bin kişinin geçim kaynağı olmuş. Raftinge gelenlere sunulan yemekten tutun da, raftların onarımına kadar (rafting yapılan bot) her şey burada kotarılıyor. En önemli yanı da köyün insanı dış dünyaya daha yakın hale geliyor. Ali Bey, Melen Çayı’nda 1993’ten beri rafting yapıldığını ancak gelişimin son yıllarda hızlandığını söylüyor. Dokuzdeğirmen’de 2000 yılından beri rafting şenlikleri yapılıyormuş. Şerif Ali Karanfil; Hollanda, Polonya, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri gibi dünyanın bir çok ülkesinden turistin rafting için köye geldiğini ve bu sayede yılda 10 bin turist çektiklerini söylüyor. Bu aralar turist sayısının artmasının önündeki en büyük engel, Melen Çayı üzerine yapılmak istenen hidroelektrik santralı (HES).
Melen’in suyu zaten İstanbul’a getirilmiş durumda. Şimdiki hedef elektrik üretmek. Köylülerin isteği, HES yapılacaksa, raftinge engel olmayacak şekilde yapılması ya da en kötü olasılık suni bir parkur yaratılması. Şerif Ali Karanfil, baraj söylentisi olmasa bir yıl içinde 30 bin turiste ulaşabileceklerini söylüyor. Dokuzdeğirmen’de şimdilik 5 rafting tesisi var.
Düzce Rafting,
Talimhane Rafting,
Melen Macera,
Albutu Rafting
ve Melih Rafting.
Köye gelip kahvaltı ve öğle yemeği yiyip dinlenmek isterseniz her şey dahil 40 TL ödüyorsunuz. Raftinge katılmak isterseniz de artı 80 lira. Bu fiyata çekilen foto ve video da dahil.
Zorluk sıralamasında 3. Çay.Rafting yapanlar, akarsu yatağı içindeki doğal engelleri aşmak zorunda. Bu engeller suyun genel akışının hızını ve yönünü etkiliyor. Zorluk derecelerine göre rafting 6 klasa ayrılıyor. Klas1, basit, klas6 geçilemeyecek kadar zor bölgeleri barındırıyor. Melen Çayı, 13 km’lik bir rafting parkurundan oluşuyor. Denizden yüksekliği 150 metreyi buluyor. Zorluk sıralamasında da 3. sırada yer alıyor.
Biz raftingle ilgili bilgiler alırken, adrenalin yüklü gönüllülerimiz raftingi bitirip dönmüş, keyifle yaşadıklarını anlatıyor. Anıları, yemeklerimizi yerken dinlemeye devam ediyoruz. Çayımızı yudumlarken sicim gibi bir yağmur saçakları dövüyor, biz de nefis manzaranın tadını çıkarıyoruz..

6 Haziran 2011

Kulelere direnenler!

Maslak oto sanayiinin içi. Dev kuleleri yerleştirmişler yamaca.
Çok büyükleri de sırada.
Küçük esnaf kara kara düşünüyor. Sıra ne zaman bize gelecek diye?
"Kapımızı çalacaklar ve ekmek tekneni sat diyecekler".
Para bu. Her şeyi satın alıyor.
Ama bir bina var ki orada, satın alınamamış görünüyor.
Kulelerin gölgesinde yaşıyor.
Balkonunda asılı halıları ile birlikte.