19 Aralık 2015

"Büyükannem BAYKUŞA benziyor. Zira o çok bilge"

  Torunlar sınıf masasının başında. Büyükanneler, büyükbabalar ise çevrelerinde gururla torunlarını izliyorlar.
İkiz torunlarımız Emre ve Can Alev okullarında birinci sınıftalar.
Geçen gün bir davetiye aldık okuldan.
Bizi “büyükanneler,büyükbabalar ” gününe çağırıyorlardı.
Kalktık gittik torunlarımızın okuluna.
İkizler Emre ve Can ayrı ayrı sınıftalar.
Emre’nin sınıfına girdik, Can’ı da o sınıfa çağırdık.
Biz büyükbabalar, büyükanneler sınıf masasının etrafına dizildik.
Gösteri sonrası. Hep birlikte "Yerli Malı Haftası" kutlanıyor.
Torunlar bir iki şarkı söylediler, bir büyükbabanın, bir büyükannenin anlattıklarından sonra hep birlikte “Yerli Malı Haftası” nı fındık, fıstık ve meyveler yiyerek kutladık.
Can ve Emre aynı iskemlede. Zira Can başka sınıfta okuyor. Misafir olarak ikizinin yanında.
Günün en anlamlı dakikaları torunların “büyükbabalar, büyükanneler”i  hangi hayvanlara benzettikleri pano idi.
Büyükanneler ve büyükbabalar torunlarının kendilerini hangi hayvana benzettiklerini panodan okumaya çalışıyorlar.(üstte) Çocukların yaptığı benzetme resimleri.(Aşağıda)
İşte size bu panodan bazı örnekler:
-          Büyükannem AHTOPOTA benziyor. Çünkü bize yemek verirken,  tüm tabakları düşerken tutabiliyor.
-          Büyükannem KOYUNA benzer. Çünkü çok yumuşak, Üstüne atlayınca yumuşacık oluyor.
-          Büyükannem  KEDİYE benziyor. Çünkü hep dışarı çıkıyor ve eve geç geliyor.
-          Büyükannem BAYKUŞA benziyor. Çünkü çok bilge olduğu için her şeye bir cevabı var.
-          Büyükannem ASLANA benziyor. O her şeyi kırabiliyor, kesebiliyor, yiyebiliyor.
-          Büyükannem BOĞAYA benziyor. Çünkü saçı kırmızı.
-          Büyükbabam KAPLANA benziyor. Yüzü kaplan gibi.
-          Büyükbabam KÖPEĞE benziyor. Çünkü hep köpek taklidi yapıyor.

3 Aralık 2015

3. Köprü "iki yakayı" birleştirmek üzere!

Fotoğrafın çekildiği tarih 2 Aralık 2015.
Üçüncü Boğaz Köprüsü’nün bizim camdan görünüşü.
İki yakanın kavuşmasına az kaldı.
İstanbul için bu köprü hayırlı mı hayırsız mı?.
Kuzey ormanlarından geçen köprü yolları doğayı bozacak mı bozmayacak mı?
Ormanlar kesilip yerleşim alanları açılacak mı?
Kısaca İstanbul’un nefesi kesilecek mi kesilmeyecek mi?

Tüm bu soruları zaman tünelinin içindeki sanal aleme bırakıyorum.