6 Aralık 2016

Fatmagül’ün karikatürü Dünya birincisi!



Ülkemizde ferdi başarılara ne kadar önem veriyoruz?
Medya başarı öykülerini ön plana çıkarıyor mu?
Tek tük.
İşte size bir başarı öyküsü.
İsmi Fatmagül Gökçe.
Sinop’un Boyabat ilçesinde Yatılı Bölge İlköğretim Okulu öğrencisi.
Çizdiği savaş karşıtı karikatürü ile ödül almış.
İtalya’da düzenlenen ”Barış ve Hoşgörü” konulu karikatür yarışmasında dünya birincisi olmuş.

Bin kere kutluyoruz Sevgili Fatmagül’ü.

23 Kasım 2016

PATLAMAYA HAZIR BİR GÖL: ABRAHAM GÖLÜ

Kanada'daki Abraham Gölü donduğunda suyun içinde baloncuklar oluşuyor. Baloncukların içinde hava yok, bitkilerin saldığı metan gazı var. Baloncuklar "havayla karıştığında patlayıcı olabilme" özelliği taşıyor.

17 Kasım 2016

Günde 1 metre büyüyen Moreno Buzulu!

Perito Moreno Buzulu, Arjantin'in güneybatısında, deniz seviyesinden sadece 1500 m yüksektedir. Adını Patagonya araştırmacısı Francisco Pascasio Moreno‘dan alır. Buzul, Los Glaciares Milli Parkı'nın görülmeye değer noktalarından biri. Perito Moreno, sürekli büyüyen bir buzul.60 km'lik buz kitlesi günde yaklaşık 1 m öne sürükleniyor.Düzenli olarak, yaklaşık 60 m yükseklik  ve 5 km genişlikteki ön cephede büyük parçalar kırılır. 

10 Kasım 2016

Her yıl sayımız artarak ATAMIZI anıyoruz!

Oturduğum sitede her yıl 10 Kasım'da atamızı anarız.
Parkımızın en güzel köşesi Atatürk büstünün karşısında.
Bir kaç yıl önce sadece biz emekliler toplanırdık parkta.
Son yıllarda dikkatimi çeken şey sayımızın artması.
Üstelik her yıl emeklilerimizden ölenler olduğu halde.
Bu yıl da kalabalık sayımız bize moral verdi.
Atatürk düşmanlığı çoğalınca sanki gizli bir ses kulağımıza “Atamıza sahip çıkalım” diye fısıldamış.



9 Kasım 2016

ATAMIZ "HER ŞEYİMİZ"!

Müzenin en ilginç eseri, Atatürk portresinin Gençliğe Hitabe ile yapılmış çini tabağı..
Çini Müzesi, şehrin merkezindedir.
Çini üzerine açılan ilk müzedir.
Müze 1999 yılında açılmış.
Müzede sergilenen Atatürk portreli tabakta Atatürk'ün yüzünde “Gençliğe Hitabe” yer almaktadır.

8 Kasım 2016

Firavun Tutankamon’un mezarını açanlara “LANET” yağmış.


Asıl adı Tutankhaton. Mısırda ilk kez Tek tanrılı Aten dinini kuran, IV. Amenotep'in oğlu. Babası ölünce tahta çıktı. Çok genç yaşta öldü, dönemi barış içinde geçti. Mezarı 1922 yılında Krallar Vadisi'nde Howard Carter tarafından bulundu. Tutankhamun'un mumyası haricinde mezardan çıkarılan som altın parçalar Kahire müzesinde sergileniyor. Firavun'un lahitinde hiyeroglif olarak bulunan yazılar dikkat çekicidir; “Firavunun mezarına her kim dokunursa ölümün kanatları onu saracaktır”. Howard Carter bu keşfi ile kendisine iyi bir kariyer sağlamış ama fakirlik ve unutulmuşluk içinde ölmüş. Cenazesine bir iki kişi dışında kimse katılmamış. Lanetler, Carter'in çok sevdiği kanaryasının bir kobra yılanı tarafından yenilmesiyle başlar. Bir süre sonra kazı işlerinin ücretini karşılayan Lord Carnavron'un Kahire'de kan zehirlenmesi nedeniyle ölümü büyük yankı uyandırır. Ayrıca mezara giren bazı kişilerin ateşli bir hastalıktan ölmesi de firavunun laneti olarak algılanır.

7 Kasım 2016

Beyaz dut ağacı 100-150 yıl yaşar

Eski çağlardan beri yetiştirilen dut ağacının anavatanı Çin’dir. Yüksekliği ortalama 8 ilâ 12 metre arasındadır. Daldırma, çelikleme ve aşılama yöntemleri ile çoğaltılır. Meyvesini çiçekten vermez. Onun için organiktir. 

4 Kasım 2016

İnsanlığı bekleyen tehlike: KURAKLIK


Üç türlü kuraklık var:
1-Meteorolojik kuraklık yağışın belli bir dönem için ortalamaların altına düşmesidir. 
2-Tarımsal kuraklık, bitkinin ihtiyacını karşılayacak suyun toprakta bulunmamasını ifade eder. 
3-Hidrolojik kuraklık, uzun süren meteorolojik kuraklıktan sonra gelişir. Uzun yağışsızlıktan sonra yeraltı suları, kaynaklar, yüzeysel akış, toprak neminin etkilenmesidir. Göller, nehirler ve yeraltı sularında keskin düşüşler görülür. Bir dönemde oluşan yağış azlığı toprak nemini düşünerek tarımı olumsuz etkiler.

3 Kasım 2016

Parklarımızın, çevremizin minik misafirleri: SERÇELER!

 Serçeler 11–12 cm boyunda, 50 kadar türü olan kuşlardır. Genellikle kahverengi, siyah ve boz renkli olurlar. Büyük sürüler halinde gezerler. İnsanların çevresinde yaşayan evcil serçenin, sırt ve kanatları kahverengi, karın kısmı gridir. Erkeklerin gerdanında siyah bir leke bulunur. Dişiler daha sönük renklidir.

2 Kasım 2016

Bir zamanlar “AYASOFYA”!

Ayasofya Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’da yapmış olduğu en büyük kilise olup aynı yerde üç kez inşa edilmiş. Birinci ve ikinci Kilise, halk ayaklanması sırasında yıkılmış. Günümüz Ayasofya’sı Justinianos tarafından yaptırılmış. İnşası, 5 yılda tamamlanmış, 537 yılında ibadete açılmış. Ayasofya, Fatih’in 1453’te İstanbul’u fethetmesiyle camiye çevrilmiş. Fetihten sonra yapı güçlendirilmiş, Osmanlı Dönemi ilaveleri ile birlikte cami olarak varlığını sürdürmüş..Ayasofya, Atatürk’ün emri ve Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye çevrilmiş ve 1 Şubat 1935’de müze olarak, yerli ve yabancı ziyaretçilere açılmış.

5 Ekim 2016

Pontiac otomobili çalıştırmayan vanilyalı dondurma!

General Motors şirketinin Pontiac marka otomobil departmanına gelen bir şikayet mektubu şu satırlardan oluşuyordu:
‘Her akşam yemekten sonra ailecek dondurma yeme alışkanlığına sahibiz. Fakat bir çok dondurma çeşidi olduğu için her yemekten sonra ne çeşit dondurma yiyeceğimize hep karar veririz. Ben de markete gider alırım. Geçen ay otomobilimi değiştirip yeni bir pontiac aldım ve o günden beri markete gidip gelmek benim için sorun olmaya başladı. Çünkü ne zaman vanilyalı dondurma alsam market çıkışında otomobilimi çalıştıramıyorum. Fakat başka çeşit bir dondurma aldığımda arabam gayet güzel çalışıyor. Bu sorun size çok saçma bile gelse, benim çok ciddi olduğumu bilmenizi isterim. Vanilyalı dondurma aldığımda arabam çalışmazken, neden başka dondurma aldığımda arabam çalışıyor?’

Kolaylıkla buruşturulup atılacak bir şikâyet mektubu gibi görünüyor, değil mi? Öyle de olabilirdi. General Motors yetkilileri bu şikâyet mektubunu bir kenara atabilirdi, müşterinin sorusu da sonsuza dek yanıtsız Kalabilirdi.

Ancak General Motors şirketi olayı araştırması için bir mühendisi görevlendirdi. Mühendis, nezih bir muhitte oturan, iyi eğitim almış Pontiac sahibiyle karşılaşınca biraz şaşırmıştı, böyle bir konuda dalga geçecek birine benzemiyordu. Akşam yemekten sonra yapılan dondurma alışverişine birlikte çıktılar. Vanilyalı dondurma alıp geri döndüklerinde, gerçekten de otomobil çalışmıyordu. Ertesi akşam çikolatalı dondurma aldılar ve araba çalıştı. Üçüncü akşam sıra çilekli dondurmadaydı ve araba yine çalışıyordu. Son deneme turunda vanilyalı dondurma alındı ve maalesef araba yine çalışmadı.

General Motors yetkilisi şaşkındı. Bir mühendis olarak, arabanın vanilyalı dondurmaya alerjisi olduğunu düşünmek pek akıllıca gelmiyordu. Bunun üzerine ziyaretlerine bir süre daha devam etti. Olayın günün hangi saatinde olduğunu, hangi tip benzin kullanıldığını, gidip gelme süresini ve daha pek çok ayrıntıyı inceledi.

Kısa bir süre içinde de ilk ipucunu elde etti.

Vanilyalı dondurma almak diğer çeşitlere oranla çok daha kısa sürüyordu. Çünkü en çok aranılan ürün olan vanilyalı dondurma marketin hemen girişindeki dolapta satılıyordu. Diğer dondurma çeşitleri ise marketin en arka kısmında kurulu bir tezgâhtan seçiliyordu. Herhangi değişik bir çeşidi almak bu yüzden çok daha uzun sürüyordu. Şimdi mühendisin karşı karşıya kaldığı soru şuydu? Otomobil neden daha kısa süre içinde geri dönünce çalışmıyordu? Zaman faktörü işin içine girince mühendis sorunun cevabını bulmakta zorlanmadı. Sorun, motor soğuduğunda devreye giren buhar kilidinden kaynaklanıyordu.

Bu kilit, normal şartlarda motor durduktan hemen sonra devreye girip çalışıyordu ve çikolatalı ya da çilekli dondurma alana dek geçen süre, motorun tekrar çalışması için yeterli soğumaya imkan tanıyordu.

Vanilyalı dondurma gecelerinde ise süre çok kısa olduğu için motor soğuyacak vakit bulamıyor ve buhar kilidi devreye girmiyordu.

Bu öyküden de anlaşılacağı gibi, komik hatta asılsız gibi görünen bir müşteri şikyeti bir şirketin ürün geliştirmesinde kullanabileceği değerli bir veri haline dönüşebiliyor. Müşteri şikâyetlerinin değerlendirildiği zamanlarda bir kurum için hediye niteliği taşıdığı bilinir. Bu gerçek öykü, garip bile olsa müşteri sorunlarının ve şikâyetlerinin ürün ve hizmet geliştirmeye olan katkısının önemini gösteriyor.
Darısı bizim Türk mühendislerin başına.
--


2 Eylül 2016

Tatilcilerin “CAZİBE MERKEZİ”Bozcaada!

Kardeşim gibi sevdiğim bir dostum bizi Bozcaada’da yaptırdıkları bağ evine davet etti. Böyle kardeşe can kurban. Yazlıktan aldılar, yedirdiler, içirdiler, gezdirdiler yine yazlığa getirip bıraktılar.
Bize de Bu geziyi daha doğrusu Bozcaada görüntülerini sizlerle paylaşmak düştü.
SİZİ İLK “KALE” KARŞILAR: Bozcaada iskelesine feribotla yanaşırken sizi tüm görkemiyle kale karşılar. Kalenin, Venedik, Ceneviz ve Bizanslılar döneminden beri kullanıldığı biliniyor. Kalenin iç bölümünde Bozcaada ile ilgili tarihi ve etnografik eserlerin görülebileceği bir sergi mekanı bulunuyor.
 Bozcaada ismi, Yunanca Тenedos isminden geliyor.Türkiye'nin üçüncü büyük, Ege Denizi’nde ise Gökçeada’dan sonra ikinci en büyük adası. Çanakkale’ye bağlı, Türkiye'nin il merkezleri hâriç köyü olmayan tek ilçesi.
Yüzölçümü 40 km², anakaraya uzaklığı 6 km. 2015 yılı verilerine göre ilçe nüfusu 2.643. İlçede nüfus yazları tatilcilerle artıyor. Bağcılık, deniz turizmi ve rüzgâr santralleri ön planda.
YERLEŞİM ADANIN DOĞUSUNDAKİ KOYDA: Feribotun yanaştığı iskelenin bulunduğu koy yerleşim  alanı olmuş. Tipik evler ve pansiyonlar bu bölgede. Tabii lokantalar kafeler de.
Adanın tarihine bir göz atarsak, Çanakkale Boğazı'nın girişindeki önemli stratejik konumu adaya damgasını vuruyor.
Tenedos adı Herodot'un yazılarında sık sık geçiyor. Antik çağ'da Midilli adasında oturan Aiolya halkının bir kısmının buraya yerleştiği tahmin ediliyor.
TEK KATLI TAŞ EVE İZİN VAR: Bozcaada, şaraplık üzümleri ve şaraplarıyla ünlü. Adanın büyük kısmı bağlarla kaplı. Adada yetişen gelincik çiçeklerinden az miktarda üretilen şerbet ve reçeller daha çok turistlere satılır.
Fatih Sultan Mehmet döneminde 1455 yılında Gökçeada ile birlikte fethedilen ada, Osmanlı donanmasının ikmal üssü olarak kullanıldı. Bunun üzerine Venedikliler adaya tekrar asker çıkardılar. 1464'te Mahmut Paşa, adayı tekrar Osmanlı İmparatorluğu topraklarına kattı.
AKVARYUM PLAJI: Halk arasında, etrafta yüzen çeşitli balıkların çokluğundan dolayı "Akvaryum Koyu" diye bilinir. Herhangi bir plaj tesisi olmayan küçük bir koy. Burası tamamen kendi hazırlığınızı yaparak gelmeniz gereken bir yer.
Bozcaada, Çanakkale Savaşı'nda Birleşik Krallık ve Fransa kuvvetleri tarafından işgal edildi ve lojistik destek için kullanıldı. Bu dönemde müttefik kuvvetler Ayazma Tepesi'nde, Habbele Ovası'nda ve Habbele Tepesi'nde savaş uçakları için üç pist yaptı. Savaş sırasında müttefik askerleri, Bozcaada'da tedavi oldu ve dinlendi.
HABBALE PLAJI: Bozcaada'da Ayazma Plajına oranla daha sakin bir koy olan Habbele Koyu, kumlu ve taşlı bir deniz zeminine sahip. Araçla gidilebileceği gibi, plaja minibüslerle erişim de mümkün. 
Bozcaada 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti'ne bırakıldı. Türkler, adayı aynı yılın 20 Eylül günü teslim aldılar.
Bozcaada belediyesi de adanın Türkiye'ye geçmesinin hemen ardından yine 1923'te kuruldu.
 
 ÇAYIR PLAJI: Adanın Kuzeyi’ine bakan plaj çok rüzgâr alıyor. Bu nedenle plajda rüzgâr sörfü yapılıyor. Lodoslarda ise yüzme için havuz gibi bir alan.
 SULUBAHÇE PLAJI: Havlunuzu alıp bütün gün güneşlenip denize girebileceğiniz bir plaj. Hemen belirteyim deniz suyu oldukça soğuk.
DAR SOKAKLAR: Adadan ayrılan Rumların önemli bir kısmı, Sidney'e ve Atina'ya göç etmiş. 1923'teki büyük göçten sonra 1970'lere kadar duraklayan Rum nüfusundaki azalma, Kıbrıs Harekâtı sonrasında hızlanmış.

YERLEŞİM SIK SIK KESİLMİŞ: Bozcaada'da yerleşim 14.yy'ın son yıllarında adanın tümüyle boşaltılmasıyla kesintiye uğramış. 15.yüzyılın ortalarında ada Osmanlı yönetimine girdiğinde boş olduğu yönünde belgeler var. 

230 RUM KALMIŞ ADADA: 20. yüzyıl başında nüfusun yarısından biraz fazlasını Ruumlar oluştururken, bugün adada sadece 30 kadar Rum kalmış.

 TATİL GÜNLERİ LOKANTALAR DOLUP TAŞIYOR: Adada çok hareketli olmasa da gece hayatı var denilebilir.  Ancak adaya gitmeyi planlayan misafirlerin gece hayatı ve hareketlilikten çok dinginlik ve istirahat beklentisi ile gelmeleri tavsiye olunur.

 KOYLAR BALIKLAR İÇİN DOĞAL BİR SIĞINAK: Ada kıyıları balıklar için doğal bir sığınak ve üreme bölgesi. Bu yüzden ada etrafında trolle avlanma yasaklanmış. Koylar amatör balıkçılar tarafından büyük rağbet görüyor.


13 Ağustos 2016

Eskişehir’de Sualtı Dünyası çocukları bekliyor




Eskişehir'de Sualtı Dünyası Sazova Parkı içinde yer alıyor. Toplam 3200 m2 lik bir alanda kurulu. Burada 84 farklı türden toplam 2150 adet balık yaşıyor. 
Sualtı Dünyasında Tropikal akvaryum, Teraryum, Dokunma akvaryumu, Mersin akvaryumu, Amazon nehri gibi bölümler var.Akvaryumları gezenler, Kuzey Ege, Kızıldeniz, Atlas Okyanusu, Amazon Nehri ve Güney Amerika gölleri gibi dünyanın farklı noktalarından getirilen birçok türden balığı görebiliyorlar.

2 Temmuz 2016

Cama “hayat “ verenlerin eserlerini sergileyen müze!

Eskişehir Çağdaş Cam Sanatları Müzesini Odunpazarı’nda gezebilirsiniz. Eskişehir Odunpazarı Evleri Kent Müzesi kompleksi 1 Aralık 2007 tarihinde hizmete girmiş.
Müze, Türkiye'nin ilk cam sanatları müzesi. Müzede 42 cam sanatçısının eserleri sergileniyor. Yerli sanatçıların eserlerinin yanı sıra Japon, Polonyalı, Letonyalı, Alman bazı sanatçıların da hediye ettiği eserler müzede yer alıyor. Müzenin 3 galerisinden ikisi müzenin devamlı koleksiyonunu sergilemek için kullanılıyor; diğeri ise genç sanatçıların eserlerinin geçici olarak sergilendiği bir mekan. Müze binası restore edilmiş üç Odunpazarı evinin birleştirilmesiyle oluşmuş.
ABBAS PEKIŞIK’IN ESERİ
 BEYZA TÜKEL’İN ESERİ
 EKREM ÖZEN’İN ESERİ
 
SELİN LEVİ’İN ESERİ
 
SANİYE BILDIRCIN’IN ESERİ

3 Haziran 2016

Kayaların içinde yaşayan uygarlık: FRİGLER

Hititlerin M.Ö. 1700’den başlayarak 500 yıl süren egemenliklerinin ardından M.Ö. 1200 yıllarında parçalandıkları sırada, Anadolu’ya gelen ve sonradan adlarına Frig denilen bir kavim göçü başlamış.
KAYA BLOKLARINI OYMUŞLAR: Frigler Afyonkarahisar-Eskişehir-Kütahya illerinin birleştiği bölgede özgün bir kültür oluşturmuşlar. Bu bölgede kült mezar ve mezar anıtları biçiminde, büyük boy kaya blokları üzerine işlenmiş Ana Tanrıça Kybele kültüne ait tapınak cepheleri ile yine Ana Tanrıça Kybele kültüne ait aslan kabartmalarıyla dünyanın en ilginç ve en değerli eserlerinin yaratılmasını sağlamışlar.
KRAL MİDAS’IN UYGARLIĞI: Frig Uygarlığı, dünyada yalnızca bu bölgede yaşamış olan ve kendinden sonra gelen medeniyetlere büyük etkilerde bulunmuş bir medeniyet. Frigler efsanevi kralları Midas döneminde güçlü bir devlet konumuna gelmişler. Günümüzde Kütahya, Afyon ve Eskişehir il sınırlarına yayılan Dağlık Frigya Bölgesi, derin vadiler tarafından şekillenen dağlık bir alan olup, kolayca işlenebilen volkanik tüflerden oluşan bir jeolojik yapıya sahip. Bu doğal yapı kayanın oyularak inşa edildiği özgün bir mimarinin ortaya çıkmasına neden olmuş ve bu mimari kendinden sonra gelen birçok medeniyet tarafından uygulanmış.

 YAZILI KAYA FRİĞ VADİSİ: Frigler M.Ö 1200 yıllarında Anadolu da Hitit egemenliğine son vererek güçlü bir siyasi birlik oluşturmuşlar ve zamanla çok geniş bir bölgeye yayılarak yeni yerleşim birimleri kurmuşlar. Bu yerleşim yerlerinden biri de Eskişehir İli, Han ve Seyitgazi ilçeleri arasında yer alan ve ormanlarla kaplı olan vadi. Bu vadi günümüzde Frigya Vadisi olarak biliniyor.

ANTİK YAZILIKAYA KENTİ: Friglerin en yoğun olarak yaşadıkları kentlerden biri olan Antik Yazılıkaya Kenti, bugün Eskişehir iline bağlı Çifteler ilçesinin 39 km. güney batısında bulunuyor. Frigler, bu coğrafyadaki kayaların kolay işlenebildiğini görmüş ve zamanla kayaların içinde kendilerine yeni bir yaşam biçimi yaratmışlar.
FRİG KAYA ANITLARI: Frig Kaya Anıtları Frig dininin tek tanrısı Ana Tanrıça Kybele'ye adanmış. Kentin en görkemli anıtı Midas Anıtıdır. Ahşap mimarinin kaya üzerine uyarlanmış en güzel örneği olan anıt adını yazıt içinde okunabilen "Midai" sözcüğünden almış ve cephesi doğuya bakar.

EN ÖNEMLİ DİNSEL YAPI: Midas Anıtı'nın 210 m. güney batısında yer alan ve Bitmemiş Anıt (Arazastis Anıtı) olarak adlandırılan yapı yörenin en önemli dinsel yapılarından birisidir. Bitkisel Motifli Anıt, Küçük Yazılıkaya ve Bahşeyiş Anıtı diğer önemli kaya anıtlarıdır.

 FRİG KALELERİ: Yazılıkaya'ya ulaşan yollara hakim olan tepelerde bulunan, bir zamanlar soyluların ve askerlerin yaşadıkları Frig kaleleri, Friglerin yaşam biçimini anlatan en önemli yapıtlardandır.

2 Haziran 2016

Büyükerşen’in büyük eseri: Balmumu heykeller!

Müzedeki Atatürk-Nazım Hikmet-Mevlana'nın balmumu heykelleri.
Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi, Eskişehir’in tarihi ve turistik noktalarının yer aldığı Odunpazarı semtinde yer alan ilgi çekici bir müze. Odunpazarı Evleri’nin birinde yer alan müze, dünyaca ünlü Madame Tussauds Müzeleri’nin bir benzeri olarak görülüyor.
Yılmaz Büyükerşen’in çalışmaları sonucunda hayat bulan müzede başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çeşitli dönemlerine ait balmumu heykeller sergileniyor. 
Müzedeki Kanuni-Kral Midas-Yunus Emre-Battal Gazi 'nin balmumu heykelleri.
Müze 5 farklı bölümden oluşuyor:
A salonunda;Atatürk, Osmanlı, Kurtuluş savaşı, Cumhurbaşkanları, Cumhuriyet;
B salonunda Havacılık ve Demiryolu, Basın Yayın, sinema TV, spor, Tiyatro, sanayi, Dünya liderleri ve bilişim;
C salonunda Tarihi karakterler;
D salonunda Demokrasi;
E salonunda eğitim, anılar ve ödüller adı altında tanınmış şahsiyetlerin balmumu eserleri sergileniyor.
Müzede toplam 160’ın üzerinde balmumu heykel var.
GELECEK YAZI:
FRİG VADİSİ