25 Mart 2019

DİREN YEŞİL....

Kendin olmak bu demek herhalde,
Kimseye bakmadan sürüden ayrılmak,
Doğru bildiğin yolda yalnız olmak,
Doğrunun tek olmadığını göstermek…

Inat etmek bu demek herhalde,
Dikey olacaksın diyene gülmek,
Yan gelip yatıyorum ben demek,
Ağustos böceği olmak belki de...

Direnmek bu demek herhalde,
Tek başına da olsan direnmek...
                    Suzan Peker

18 Mart 2019

Bandırma Vapuru ve kurtuluşa giden yol!


Suzan Peker 

Bir milletin Kurtuluş Mücadelesi'nin başladığı tarih, 19 Mayıs 1919... Türk milletinin Büyük Önder Atatürk'ün liderliğinde, küllerinden yeniden doğuşunun simgesi olan bu tarihin, 100. yılını kutluyoruz bu yıl. 19 Mayıs 2019'da Samsun'da kurtuluş ruhunu hissetmek ve Atamız'ı sevgi, minnet ve saygıyla anmak isteyenler şimdiden yerlerini ayırtmışlar. Otellerde boş yer kalmadığı söyleniyor.

Biz, mart ayı başında Samsun'daydık. Yerel seçimlerin gölgesinde girdik kente. Kalabalık nedeniyle Onur Anıtı'na zar zor yaklaşabildik. Samsun halkının büyük kurtarıcının kente çıkışını ölümsüzleştirmek için O'nun Samsun'a çıktığı noktada diktirdiği bu muhteşem heykel, sahil doldurulunca denizden oldukça içeride kalmış. Samsun'un simgesi olan  heykel, Avusturyalı heykeltraş Heinrich Krippel tarafından yapılmış ve 1932'de açılmış. Krippel, Büyük Önderi, Mareşal üniformasıyla şahlanmış bir at üzerinde betimlemiş.


İkinci durağımız Bandırma Vapuru ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi. Müzeye giriş, tam 2 TL, öğrenci 1 TL. Bandırma Vapuru, 9. Ordu Müfettişi Mirliva Mustafa Kemal  ve 18 silah arkadaşını taşıyan gemi değil maalesef. Onun replikası. Çünkü orijinal Bandırma Vapuru, 1925 yılında Haliç'te sökülmüş. Samsun Valiliği, geminin orijinaline sadık kalarak yeniden inşa edilmesini sağlamış ve Bandırma Vapuru,19 Mayıs  2003'te müze olarak hizmete girmiş.



Bandırma Vapuruna giden yolda Milli Mücadeleyi anlatan  on adet bronz rölyef yeralıyor.  "Ya İstiklal Ya Ölüm" diye Samsun'da başlayan kurtuluşu betimleyen rölyefler; Havza, Amasya, Sivas ve Erzurum'la devam ediyor.


Bandırma Vapuru'na ayak bastığımızda bir heyecan kaplıyor içimizi. İlk kamarada Atatürk; Tabip Binbaşı Refik Bey (Saydam), Kurmay Albay Manastırlı Kazım Bey (Dirik), Topçu Binbaşı Kemal Bey (Doğan), Kurmay Albay Refet Bey (Bele) ile 19. yy İngiliz yapımı bir masada toplantı halinde. Balmumu heykellerin yanısıra 1870'lerden kalma bir telefon, gemici saati, Geç Osmanlı Dönemi'nden ceylan derisi bir harita dikkat çekiyor.  Atatürk'ün sevdiği şarkıları da duyunca gözlerimiz nemleniyor. Kurtuluş Savaşı ruhunu iliklerimize kadar hissediyoruz. Sanki biraz eksikmişiz, tamamlanıyoruz.
Bir kamara Atatürk'ün yatak odası olarak düzenlenmiş. Burada kendisine ait orijinal bir radyo bulunuyor.


 Daha önce ambar olarak kullanılan sergi salonu ise, geminin alt katında. Burada Atatürk'ün yazışmaları, kendi el yazısıyla vasiyetnamesi, çok özel fotoğraflar, silahlar, çeşitli ülkelerin Atatürk adına bastırdığı pullar, Atatürk'e veda eden Samsun halkının fotoğrafları ve büyük kaybımızın ardından gazetelerin manşetlerini görüyoruz. Bu bölümde sinevizyon gösterisi için bir oturma düzeni oluşturulmuş. Bandırma Vapuru'nun kalbi burası bizce. "Manastır'ın ortasında var bir havuz..." kulaklarımıza dolarken ülkenin ne büyük fedakarlıklarla kurtulduğunu düşünüyoruz.

İç düzenlemeleri Abdi Güzel tarafından yapılmış Bandırma Vapuru, mutlaka görülmeli.
 Milli Mücadele Açık Hava Müzesi'nde Çanakkale Savaşı'ndan, İzmir'de düşmanın denize dökülüşüne kadar geçen zorlu süreci anlatan ve hissettiren rölyefler, Samsun ve ilçelerinden kaybedilen şehitlerin adlarının yazıldığı Şehitler Yazıtı, bağımsızlık mücadelesinde kullanılan top, tüfek, torpido, uçaksavar gibi savaş malzemeleri bulunuyor.
 

Kurtuluş Yolu
 Ulu Önder Atatürk'ün, 18 arkadaşıyla kurtuluş mücadelesine başlamak amacıyla çıktığı Samsun iskelesi, 19 Mayıs 1919 sabahını hissettirmek amacıyla  yeniden yapılmış. Atatürk ve arkadaşlarıyla onları karşılamaya gelen Samsun halkının balmumu heykellerinin bulunduğu iskele, ulusun kurtuluş yolunun da başlangıcı. O yüzden buradan Amasya Suluova'ya kadar uzanan 98 km'lik yol, Kurtuluş Yolu olarak düzenleniyor. 19 Mayıs 2019'a yetiştirilmeye çalışılan yol, milli mücadele ruhunu yaşatacak.
Arşivlerden ve karayolları haritalarından yararlanarak Kurtuluş Yolu'nun orijinal güzergahı belirlenmiş.
Samsun'dan Amasya'ya doğru yol alırken, 'Kurtuluş Yolu' tabelalarına rastlıyoruz. Bizi anayoldan toprak yollara sokan bu yollar, terkedilmiş mahallelerin arasından geçiyor çoğu zaman. Bir yolda Kurtuluş Köprüsü adını verdikleri bir köprü görüyoruz. Bir yolun başında Atatürk'ün çok özel fotoğraflarını. O dönemde kullanılan araçların benzerleri  güzergahlara yerleştirilmiş ama henüz proje tamamlanmadığı için hangi yolda neyle karşılaşıp karşılaşmayacağımızı bilemiyoruz. Tabelalar da çok bilgilendirici olmadığı için hepsine girip, çıkamadık.
Samsun'dan Amasya'ya giderken, 100 yıl önce Kurtuluş Yolu'nda milli mücadele veren atalarımıza saygı ve minnet duyuyoruz.