30 Nisan 2016

Fener Balat gezisi (2): Demirden yapılmış Bulgar kilisesi!

Kilise, Haliç kıyısında Fener semtindedir. Prens Stefan Bogoridi’nin bağışladığı arazi ve üzerindeki ahşap hane, Istanbul’daki Bulgarların gönüllü yardımlarıyla kiliseye dönüştürülmüş.
Ahşap kilise 1898 yılında yanar. Yerine, bugün hala ayakta olan Demir kilise inşa edilir. Projenin mimarı Hovsep Aznavour’dur.  
Toplam 500 ton ağırlığında demir dökülmüş ve sonradan parçalar burada birleştirilmiş. 
Dökülmüş olan parçalar, Viyana’dan Tuna ve Boğazlar yoluyla gemilerle getirilmiş. Sveti Stefan dünyadaki tek demir kilise olarak varlığını sürdürüyor. 
3 kubbeli ve haç şeklinde olan kilise, diş süslemelerinin zenginliği ile de dikkatleri üzerine çekiyor. Mihrabı Haliç’e dönüktür. Çan kulesi giriş kapısının üzerinde ve 40 metre yüksekliktedir. Çan kulesindeki altı adet çanın hepsi Rusya’nın Yaroslavl şehrinde dökülmüş.

29 Nisan 2016

Fener Balat gezisi (1): KIRMIZI MEKTEP!

İstanbul’un en kozmopolit iki semti. Fener ve Balat.
Hem Bizans hem de Osmanlı döneminin önemli iki bölgesi.
Dik yokuşlarıyla ünlü Fener semtinde küçük evlerin arasından dev bir bina görünür kıpkırmızı.
Kırmızı Mektep.
Tamamen tuğladan yapılmış. Yapım yılı 1881. Mimarı Dimaolis. 
Kırmızı mektebin bir diğer adı da Fener Rum Lisesi. 
Bina yapımında Marsilya’dan getirilmiş kırmızı tuğlalar ve granit kullanılmış.
Okul giriş ve 3 kattan oluşuyor.
Kuş bakışı görünümü ise bir kartalı andırıyor.

4 Nisan 2016

Noterden alınan mirasçılık belgesine (veraset ilâmı) dikkat!

Kayın valide’yi ocak ayı içinde kaybettik.
Kumburgaz’da 100 dairelik bir sitede küçük bir yazlığı vardı. Mülkiyetin kızına geçmesi için harekete geçtik.
İlk yapılacak iş veraset ilamını yeni adıyla mirasçılık belgesini almaktı.
Biliyorsunuz bu belgeyi sulh mahkemeleri veriyordu. Hükümet kolaylık yaptı, noterlere de bu belgeyi verme hakkını tanıdı.
Bir saat içinde noterlikten mirasçılık belgesini aldık.
Diğer evrakları da tamamlayıp Büyükçekmece tapu müdürlüğünün yolunu tuttuk. Randevu aldık. Evrakları verdik. 
Beklemeye başladık. Tapu da teknolojiye ayak uydurmuş. Cep telefonunuza yatırılacak harçla ve tapuyu verecekleri saati mesajla bildiriyorlar. Cep telefonu olmayanlar ne yapıyor bilemiyorum.
Önce kamu bankalarından birine harç yatacağı için zamandan kazanmak için bankanın yolunu tuttuk.
Beklemeye başladık.( Bir not: Harç banka ATM'sine yatırılıyor.)
Neyse. Mesaj geldi geldi ama farklı bir mesaj.
“Murisin kimlik tespiti verasetnâme ile farklılık gösterdiğinden nüfusa kayıtlı olduğu nüfus müdürlüğüne yazı yazılacaktır”.
 (Kayın valide Balıkesir nüfusuna kayıtlı iken evlenmiş, nüfusunu Üsküdar’a aldırmış. Daha sonra ikametgâhı oturduğu semte Sarıyer’e geçmiş).
Tekrar tapuya dönüp sorduk. Verilen cevap hepimizi ilgilendiriyor:
Eğer mirasçılık belgesini mahkeme kanalıyla alsaydınız sorun çıkmazdı. Sorun mirasçılık belgesini noter kanalıyla aldığınız için çıkıyor.
Yani noterlerden mirasçılık belgesi alırsanız ve eğer ikametgâh İstanbul değilse eksik belge alıyorsunuz. Ayrıca ölenin asıl nüfus müdürlüğünden de yazı alınması gerekiyormuş.
Bize artık Üsküdar’ın yolunu tutmak, tekrar Büyükçekmece’ye gitmek düştü.
Bu durumu mirasçılık belgesini veren noterin uyarması gerekiyor ama nerede o noterler?
Ben dostlarımı uyarıyorum.
Aklınızda bulunsun.