12 Nisan 2015

Potemia-Gobbels!

Ampul karanlığına bakarken beyinlerde çakması gereken sorular ve ışık korkarım büyük elektrik kesintisine takıldı. Sahiii... Koca ülkenin tüm AMPULLERİ BİRDEN BİRE neden söndü. Seçime 60 gün kala? Bir iki şifre mi gerekiyordu. Bir başka tablo var da bizden mi saklanıyor? CHPlilerin alkışından kedicikler ürkmesin diye mi?. Bu ülkede Cumhurbaşkanı sık sık yasaları Anayasayı çiğnemeyi kahvaltı alışkanlığı kıvamına getirmedi mi? İşlenen suçlara karşılık suçun cezasını kesecek ve bir yaptırım uygulayacak kim kaldı? Savcılar partiden... Hakimler partiden... Halkın savunucusu avukatlar yollarda! ARANIYORLAR! Savunma sırası geldiği için değil... Polisin gözünde suç durumu belirdiği için üstleri aranıyor. Hakları ve de altları yok zaten. Halk ile yanyana. Halk ile içiçe yani adaletsizliğin tam ortasındalar!.

Hayır diye bağırıp biz neyi arayacağız? Siyasette dürüstlüğü mü? Meslekte etik kuralları mı? Gazetecinin gerçeği kovalama azmini mi?. Tam olarak olup biteni anlayabilme şansı buluyor muyuz? Birinin etkisi geçmeden bir başka olay bizi hayrete düşürmüyor mu? Kafamız entrikanın en basitine bile basmıyor, acabalar fırtınası kasıp kavururken gerçek diye yaşadığımız ALGI uçan daire gibi milleti uçurmuyor, kini, nefreti, sevgisizlik illetini yaymıyor mu?. Rengini, aydınlığını kaybetmiş şey AK demokrasisi olabilir mi? Torbalanmış haklar, özgürlükler nereye gömülmüş? Sayı üstünlüğüne kurban edilmiş Millet Meclisi kulislerine mi? Torba yasalarla büzülmüş özgürlük hangi yeni buluşla harikalar yaratacak, hangi gönül ütüsü ile düzelecek? Seçime kadar KAFA ÜTÜLEMEK sürecek. Şaşkına döneceğimiz inanılmaz yalanlarla yüzgöz olacağız!. SoramAyacağız... Sorsak bile cevap alamayacağız... Böylece yeni Türkiyeyi kucaklamış olacağız! Ben kucaklamasam!.

Bütün mal varlığım parmağımdaki nikah yüzüğüm diyen bir Cumhurbaşkanı akrabaları ile aslında okyanusa açılmış ise ne olur?. Zenginin malı züğürdün çenesi mi yorar? Başbakan iken Tayyip Erdoğan bilgi vermişti. Büyük oğlu Burak Erdoğan’ın, “Safran 1”, “Sakarya”, “G. İnebolu”, “Cihan” ve “Bosna” adı taşıyan 5 gemiciği vardı. Nihayet son alınan “Pretty”yi (Cici) gemi sayılabilirdi. Zira Cumhuriyet gazetesinden Fırat Kozok’un haberine göre, 5 geminin toplam taşıma kapasitesi 92 bin tonu bulurken en son alınan altıncı gemi Pretty, basbayağı gemi idi ve tek başına 91 bin 971 ton yük taşıyabiliyor.
İslam uğruna savaşı göze alanların bilinmedik başka gizli amaçları da ortaya çıkıyor! Suriye’deki terör örgütlerine katıldığı gerekçesiyle hakkında dava açılan türk genci hakim önünde şunu dedi: “İslam dini hakkında fazla bilgim yok. Suriye’ye oradaki Müslümanlara yardım etmek için gittim. Hedefim şehit olmaktı. Tabi 72 bakire huriye de kavuşmaktı”

Cumhurbaşkanının kulaklarımızda hala yankılanan bazı sözleri Başbakanlıktan ayrılmış tarafsız kalması gereken bir koltuğa geçtiği halde icraatın içinde, içinde taze bir enerji ile yaşıyor! Termal Fen Lisesi’ne giden Yalova Valisi Selim Cebiroğlu’nun, kılık ve kıyafetinden dolayı öğretmen Halil Serkan Öz’e sınıf içerisinde, öğrencilerinin önünde “Bu saç sakal ne? Sen ne biçim http://img3.mynet.com/1x1/grey.giföğretmensin? İnsanlar dışarıda görseler dilenci zannedip para verirler” diyerek hakaret edip, okul idarecilerine ise “Siz eş...başı mısınız burada? Yönetemiyorsanız istifa edin” diyerek çıkıştığı iddiaları, yurta tepki yarattı. Yalova Valisi devletin mi yoksa eski başbakanın yeni Cumhurbaşkanının mı valisi gibi…

Analar ağlamasın kampanyası ile APOYU yeniden siyaset gündemine sokan Barış süreci yara mı aldı?. Ağrı’nın Diyadin ilçesi kırsalında kışladan çıkmasına izin verilmeyen asker çevre emniyeti için kırsala çıktı. İşte bu sırada teröristler ateş açtı. Çatışmanın ilk anında 4 asker yaralandı. Gün boyu devam eden çatışma sonunda 5 teröristin ölü, birinin de yaralı ele geçtiği açıklandı. Başbakan Ahmet Davutoğlu “Ağrı'daki hain saldırıya gerekli cevap Türk Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından veriliyor”. Kimse şüphe etmesin. İnsanlarımızın özgür iradeleriyle oy kullanacakları seçimin güvenliği mutlaka sağlanacaktır” dedi.

Biraz uzaktan bakınca bir gerçek var ki ülkeyi sarmıyor mu? Ampul karanlığı! Bu yepyeni bir şey mi? AKP li bakan madende ölen işçiler için ne demişti  “Güzel öldüler!”. Demek ki birileri halkı sımsıkı bir diktatörlükle yönetirken yeni demokrasi adında sihirli bir formülünü bulmuş. İfşa edebiliriz. Sihirli formülü Almanlardan almış. Telif ödememek için değiştirmiş. Kıyafetini değiştirmiş. Osmanlı polisleri kılığına sokup, 1940 ların Alman propaganda Bakanı Gobeles’in siyaset formülünü güncelleyip uygulamış. Ve ülkeyi 13 yıl AKP nin kucağına oturtmuş! Biraz Potamya havası eklemiş. POTAMYA suyu mısır ekmeği ile yoğurunca yepyeni bir canlılığa kavuşmuş. Kini... Nefreti... Her dem taze sihirli bir formül olmuş: Potemia-Gobbels!

İşte Gobbels formülü:
*Halkı her zaman ateşle. Asla soğumasına fırsat verme.
* Hatalı olduğunu veya yanlış yaptığını asla kabul etme!
*Asla rakibinin üstün bir yanı da olabileceğini düşünme.
*Asla kendinden başka bir seçeneğe hareket etme alanı bırakma.
* Asla kabahat üstlenme.
* Sadece bir rakibine odaklan ve kötü giden her şeyin suçunu ona yükle.
*Halk büyük yalanlara küçük yalanlardan daha çok inanır.
*Bir yalanı yeteri kadar sıklıkla tekrarlarsan halk eninde sonunda ona inanacaktır.

Buyrun size buradan verelim. 

Hiç yorum yok: