24 Nisan 2009

Bacalarda martı ve güvercin dostluğu!

Doğalgazın evlere verilmesiyle birlikte ısınmada odun ve kömür artık kullanılmıyor. Böylece bacalardan duman çıkmadığı için hava kirliliği büyük ölçüde azalmış durumda. Dumansız bacalarla birlikte evimizin karşısındaki binanın bacalarında çeşitli kuşların yuva yaptığını görüyoruz. Tam karşımızdaki bacada yuva yapan bir martı ailesinin her yıl iki tane yavru çıkardığını, o minicik yavruların nasıl tüylenip büyüdüğünü, daha sonra anne ve baba martılar tarafından onlara verilen uçma eğitimini hayranlıkla seyrediyoruz.
Hemen yanlarındaki bacada da güvercinlerin birbirlerine kur yapışlarını, onların da yumurtadan çıkan yavrularını nasıl koruyup beslediklerini aynı hayranlıkla izliyoruz. Aslında doğa şartlarında güvercinlerin en büyük düşmanlarının başında martıların geldiğini bizzat gözlemleyen biri olarak bu durumu hayretle seyrediyorum. Ne kadar yabani olsalar da demek ki kuluçka döneminde birbirlerine zarar vermiyorlar.
Martılar bildiğiniz gibi deniz kenarlarının kuşlarıdır. Genellikle balıkla ve deniz kenarlarındaki çöplerle beslenirler.
Gemiyle seyir halinde iken martıların kendi türleri dışındaki diğer kuşları nasıl acımasızca takip ederek denize düşürdüklerini ve sonrada yediklerini yüzlerce kez gördüm. Karşı çatıda martılar, kargalar, güvercinler, kumrular ve serçelerin büyük bir dostluk içinde yaşadıklarını gördükçe hayretler içinde kalıyorum.
Güvercinler deniz kenarlarından ziyade meskenlerin bulunduğu alanlarda yaşarlar. Çatılar onların evleridir. Oluklarda ve sahipleri tarafından pek açılmayan balkonlarda yavrularlar.
Acaba bu durum üreme dönemi olduğu için mi böyle?.
Martılar karınlarını artık denizden doyuramadığı için çöplüklere yöneldiler. Bu durum onları diğer kuşlarla birlikte yaşamaya alıştırdığı için mi ehlileşmiş görünüyorlar. Yoksa şehir hayatına alıştıklarından mı medenileştiler acaba? Bilemiyorum ama bildiğim bir şey var.
Biz insanlar ne yazık ki kuşlar kadar bile olamıyoruz. Birbirimizi bir kaşık suda boğmaya çalışıyoruz!

Hiç yorum yok: