10 Eylül 2009

Doğayla barışık yaşayabilmek!...

“Askaros deresi taştı. Hadi çocuklar derelerin getirdiği ağaç dallarını toplayalım”. Son sel haberlerini üzüntü içinde seyrederken Rize sahillerine, çocukluğuma gittim bir an.
Derelerin taşması çocukluğumuzun önemli olaylarından biriydi. Derenin sürüklediği kütükler, ağaç dalları kışlık odun demekti.
Doğa, yağan yağmuru kendi kuralları, kendi doğal mecrası içinde hallederdi. Doğa yasası böyle işlerdi o zamanlar. Askaros taşardı ama ne ev yıkılırdı ne de arabalar sürüklenirdi.
Ne oldu da sel felaketleri hem can alıyor hem de mal.
Doğaya meydan okuduk.
Toprak bırakmadık sulara. Derelerin önlerini kestik. Betonlaştırdık her tarafı. Dere islâhlarını yağış ortalamalarına göre değil, sakin sakin akan sulara göre yaptık.
Sanırım 12 yaşındaydım. Rahmetli babam Ağaçlı Yetiştirme Yurdu’nda öğretmendi. Biliyorsunuz Ağaçlı’nın sahili alabildiğine kumdur. Kilyos gibi. O zamanlar kömür madenleri de henüz açılmamıştı. Sandaldan daha büyük üç çifte bir kayığımız vardı. Babam, ağabeyim ve ben o tekne ile balığa çıkar, balıktan döndükten sonra tekneyi sahilden otuz-kırk metre içeriye çekerdik. Tabii yurdun çocukları çekme işinde bizlere yardım ederdi.
Babamın tayini Kadıköy ‘deki yurda çıkınca tekneyi kullansınlar diye Ağaçlı’da bıraktık. Bir süre kullanmışlar. Denizden dönünce hemen sahilin dibine bırakmışlar tekneyi. Öğretmenlerden biri itiraz etmiş “Hoca tekneyi otuz-kırk metre içeriye çekerdi. Biz de içeri çeksek” demiş. Diğer hocalar burun kıvırmışlar. Hemen kıyıya bırakmak işlerine gelmiş tabii.
Tekneyi deniz kenarına çektikleri bir günün gecesi fırtına çıkmış. 20- 25 metre içerilere kadar uzanan Karadeniz’in azgın dalgaları tekneyi yutmuş. Ertesi sabah yurdun yöneticileri boşu boşuna sahilde tekne aramışlar.
İtiraz eden hoca taşı gediğine koymuş. “Ben sizi ikaz ettim. Hoca boşuna mı otuz - kırk metre içeriye çekiyordu tekneyi . O doğayı biliyordu ve onunla barışık yaşıyordu.”
Doğa yasalarına uymayanları cezalandırıyor hemen.
Yıllardır iktidarda bulunan ve bir dönemde İstanbul’da belediye başkanlığı yapan başbakan ne diyor: “Dere intikamını alır”.
Başbakan da Askaros Deresini bilir . Doğanın kurallarını da. Derenin önüne engel çıkarırsan sel olur, önüne geleni siler süpürür.
Uygulamaya gelince… Herkes çil yavrusu gibi dağılır.
Zira rant yasa masa dinlemez.
Olan halkımıza olur. Sele ya canını verir ya da malını.
Doğayla barışık yaşamayı öğrenmeliyiz artık.

Hiç yorum yok: