13 Ağustos 2012

Kur’ân-ı Kerîm’den bazı ayetler!

Ramazan ayı boyunca Ahmed Davudoğlu’nun (dışişleri bakanı değil) Kur’ân-ı Kerîm ve izahlı meâli kitabını okuyup bitirdim. Yorumu size bırakarak bazı ayetleri sizlerle paylaşıyorum:

Bakara Sûresi cüz 3 sûre 2 ayet 271:

"Eğer sadakaları aşikâre verirseniz ne âlâ! Ama onları gizler (bu suretle) fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Ve günahlarınızdan bir kısmına kefaret olur".

Bakara Sûresi cüz 3 sûre 2 ayet 274:

"Mallarını gece gündüz gizli ve aşikâr hayıra verenler. İşte onlar Rableri yanında ecirleri vardır. Onlara hiçbir korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır".

Maide Sûresi cüz 7 sûre 5 ayet 96:

"Deniz avı yapmak ve onu yemek size helâl kılındı ki, hem size hem de yolcu olanlarınıza fayda olsun. Kara avı ise ihramda bulunduğunuz müddetçe size haram kılındı".

En’âm Sûre cüz :8 sûre 6 ayet 152 :

"Yetim malına da yaklaşmayın.Ancak olgunluk çağına varıncaya kadar, en güzel bir şekilde idare ederseniz o başka! Ölçüyü ve tartıyı tam ve denk tutun. Biz, hiçbir kimseye gücünden fazla bir şey teklif etmeyiz. Konuştuğunuz zaman da hep adaleti gözetin".

Tevbe Sûresi Cüz:10 Sûre 9 ayet 60:

"Sadakalar(zekâtlar) Allah tarafından farz olarak ancak ve ancak fakirlere, yoksullara, zekat memurlarına kalpleri Müslümanlığa ısındırılmak istenenlere, kölelere, borçlulara, Allah yolundaki gazilere yolda kalmışlara mahsustur".

Nahl Sûresi cüz 14 sûre 16 ayet 90:

"Muhakkak ki Allah adaleti, iyiliği ve akrabaya vermeyi emrediyor. Zinayı, fenalıkları ve insanlara zulüm yapmayı da yasak ediyor. Size böylece öğüt veriyor ki dinleyip tutasınız".

Nahl Sûresi cüz 14 sûre 16 ayet 126:

"Eğer bir ceza vermek isterseniz, size yapılanın misliyle verin. Ama sabrederseniz, ard olsun ki, bu mutlaka sabredenler için daha iyi olacaktır".

Nahl Sûresi cüz 14 sûre 16 ayet 127:

"Sabret. Senin sabrın da ancak Allah’ın yardımı iledir.Ve onlara karşı mahzun olma. Yaptıkları hileden telaşa da düşme. Rabbin kesin olarak şunları ferman buyurdu: O’ndan başkasına ibadet etmeyin. Anaya, babaya iyilik edin. Şayet onlardan biri yahut her ikisi senin yanında ihtiyarlık haline yetişirse, sakın onlara “Üf” deme ve onları azarlama. İkisine de yumuşak söz söyle".

İsra Sûresi cüz 15 sûre 17 ayet 37:

"Hem yeryüzünde kibir ve azametle yürüme. Çünkü sen, elbette yeri yaramazsın, boyca da elbet dağlara erişemezsin!"

Kasas Sûresi cüz 20 sûre 28 ayet 84:

"Her kim bir iyilikle gelirse, ona bundan daha hayırlısı vardır. Kim de kötülükle gelirse, kötülükleri işleyenler sadece yaptıkları ile cezalandırılır".

Lokman Sûresi cüz 21 sûre 31 ayet 18:

"Hem insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde çalımla yürüme.Çünkü Allah her kendini beğenmişi ve övüneni sevmez".

Lokman Sûresi cüz 21 sûre 31 ayet 19:

"Yürüyüşünde tabii ol. Sesini alçalt.Çünkü seslerin en çirkini, elbetteki eşeklerin sesidir".

2 yorum:

suzan peker dedi ki...

ÇOk önemli mesajlar var Akın Abi. Anlayana tabii. Son ve ondan önceki ayeti de özellikle kimi kastederek koyduğun belli. Eline, gözüne sağlık..

Punto dedi ki...

Sevgili Suzan; Ayetler çok açık.