20 Şubat 2013

Yaşanmış hayat hikâyeleri!

Muharrem Kaptan yazıyor:

DELİ AHMET GEZİDE!
 Şoför Ali arabasıyla Eminönü’ne gidecekmiş. Deli Ahmet ille beni de götür diye ısrar etmiş. O da götürürüm ama arabadan çıkmayacaksın"demiş. Deli Ahmet tamam deyince onu da almış ve Eminönü’ne gitmişler.
Sen arabada otur, ben bir yere uğrayıp geleceğim demiş. Şoför Ali gittikten biraz sonra arabanın yanından kaval çalarak satış yapan birisi geçiyormuş.
Deli Ahmet hemen çıkmış onun peşine takılmış, nasıl ikna etmişse ondan bir tane kaval almış ve çalarak sahil yolundan Sarıyer’ e doğru yürümeye başlamış. Tabii Şoför Ali arabanın yanına geldiğinde Deli Ahmet’ i bulamamış, paniğe kapılıp aramaya etraftakilere sormaya başlamış. Hiçbir sonuç alamayınca mecburen Sarıyer’e dönmüş.
O tarihlerde bizim ortak bir kum gemimiz vardı rahmetli babam onun kaptanlığını yapıyordu. Kumu yüklemiş, Kuruçeşme de depoya yanaşmış gemi boşalırken yemek yemek için lokantaya gitmiş.
Yemeğini yerken lokantanın önünden kaval çalarak geçen Deli Ahmet’i görmüş ve hemen kalkarak yanına gitmiş. Ahmet burada ne işin var kimle geldin, nereye gidiyorsun diye sormuş.
Deli Ahmet Şoför Ali’ ile geldim onun  şuralarda bir yerde işi var Fener’ e gideceğiz demiş. Babam Ahmet karnın aç mı diye sormuş aç değilim demiş. O zaman beni bekle yemek parasını vereyim Şoför Ali’ yi beraber bekleyelim demiş.
Hesabı ödeyip çıktığında Ahmet ortalıkta yokmuş. Arnavutköy taraflarına bakmış esnafa sormuş ama hiçbir bilgi alamamış.
Herhalde Şoför Ali geldi, beraber gittiler diye düşünerek gemiye gitmiş. Deli Ahmet kaval elinde yürüyerek Yeniköy’e kadar gelmiş, oradan geçerken  arabasıyla dağıtım yapan Şişko Mehmet’in kayınbiraderi Ahmet’i  tanımış ona nereden geldiğini sormuş, artık yorgunluktan şaşkın cevaplar verince arabasına almış ve Fener’e getirmiş. Bu arada Şoför Ali sıkıntı içinde ben şimdi Ahmet’ i kaybettiğimi nasıl söyleyeceğim diye ter döküyormuş.
Biraz sonra bakmış ki Ahmet caminin o taraftan geliyor. Çok sevinmiş. Ahmet’ e neredeydin meraktan öldüm demiş.
O da kaval çala çala geliyidum yolda Suphi’nin  Nurittin’e rasladım sonra ordan haboyle yuriye yuriye geldum demiş.

DELİ AHMET YEDEK MOTORCU!
Deli Ahmet dayısı Hurşit reisle balığa çıkıyormuş. Kürekli çift kancabaş zamanıymış. Deli Ahmet dayısının motoruyla yedek motorculuk yapıyormuş. Palamut’a mola etmişler, ağı çekmişler balığı bocilike sıkıştırmışlar. Artık sıra balığı yedek motora yüklemeye gelmiş. Kayıkların birinin palacısı Şişko Ali imiş. 
Ali abim anlatıyor; Balığı bociliğe sıkıştırdık, yedek motora yanaşması için işaret ettik. Yedek motorda Yamyamın Burhan’ la Deli Ahmet vardı. Motor hareket etti tam yolla üzerimize gelmeye başladı. Baktım dümende Deli Ahmet var . Hiç yol kesmeden geliyor. Bağırıp ağır yola almasını söyledik ama hiç dinlemedi. İki kayığın tam ortasına tam yolla geliyordu. Arkadaşlara atlayın denize dedim yoksa hep kıracak bizi. Hep birden denize atlayıp kayıklardan açıldık.
Bu olayı Deli Ahmet’ e sordum Ahmet abi ne yaptın,orada kim vardı dedim.
Deli Ahmet anlatıyor; Kancabaşlardan işaret edup bizi çağirdile. Yamyamun Burhan uyiyidi . Oriya bi demir vardi oni haboyle ileri doğri ittum. Yan taraftaki yol vereceği da buktum tam yol verdum. İki kancabaşun haboyle tam ortasina tamyollan gitmağa başladum. Bida baktum Şişko Ali’ lan oteki tayfala hepsi denize atladi. Oyle tam yollan iki kayiğun arasina girdum. Ağlar pervaneye sarildi makine istop etti. Baluklar yirtilan ağdan hep kaçti.
Peki sonra ne oldu diye sordum.
Dayim çok kizdi kancabaşun basamağini aldi onlan beni çok fena dovdi.

Hiç yorum yok: