Suzan Peker yazdı
Bahar her yerde güzeldir ama Tunceli’de bir başkaymış, gidince anladık.
Size de anlatayım…
Tunceli’de havaalanı yok ya Elazığ ya da Erzincan Havaalanı’nı tercih
edebilirsiniz. Aracınızla gitmek isterseniz, 12-13 saat sürüyormuş. Biz
İstanbul’dan Elazığ’a ulaştık. Uçuşumuz 1 saat 20 dakika sürüyor ama rötarla 2
saati aştık.
Bozcaadalı dostlarımızla çıktığımız bu gezide şansımız, içimizden birinin
Tuncelili olması ve bize rehberlik etmesi.
HARPUT KALESİ...
Elazığ’a gelip tarihi Urartu dönemine uzanan Harput Kalesi’ni görmeden
olmaz. Kalede halen kazı ve onarım çalışmaları devam ediyor. En son 2016’da
ortaya çıkarılan bir kabartma, M.Ö. 2000’lerin başlarına tarihlenmekte, bu da
Harput’un tarihini, bilinenden 1200 yıl daha önceye götürüyor. Kalenin içinde
Artuklu Sarnıcı, Urartu Sarnıcı (zindan)
Artuklu Camii, Artuklu Sarayı, Cihadiye Konağı bulunuyor. Kalenin giriş
duvarında aslan ve fil kabartmaları ilgi çekiyor. Harput, 2018’den beri Unesco
Geçici Kültür Mirası Listesi’nde yer alıyor.
PERTEK KALESİ
TUNCELİ FERİBOTU...
Tunceli’ye doğru yol alıyoruz. Keban Barajı’ndan feribotla Tunceli’ye
geçmek yolumuzu kısaltıyor. Baraj yapılmadan önce Murat Nehri’nin kıyısında bir
kayanın üzerinde bulunan Pertek Kalesi, bugün bir adanın üzerinde, geçenleri
selamlıyor. Sakin ve keyifli bir feribot yolculuğunun ardından bizi,
‘Anadolu’nun Horasan’ı Tunceli’ yazısı karşılıyor.
PÜLÜMÜR VADİSİ
PÜLÜMÜR ÇAYI
AĞLAYAN KAYALAR
PİR SULTAN ABDAL HEYKELİ
Ama durun, yolculuk sırasını şaşırdım. Pülümür Çayı ile Munzur’un kardeşçe
birleşimine şahitlik eden Pir Sultan Abdal’a selam verdik önce. Tunceli Cem
Evi’nin bahçesinde yer alan Pir Sultan Abdal heykeli, işadamı Sinan Samat
tarafından Anadolu topraklarından çıkan tüm ozanları anmak amacıyla 2003
yılında yaptırılmış.
PÜLÜMÜR VADİSİ’NDE BİR RESTORAN
Şehir merkezine dönüp, otelimize yerleşiyoruz. Grand Şaroğlu Hotel’deyiz.
Şehir merkezinde olmak isteyenler için bu otel uygun. Doğada kuş ve su sesiyle
uyanmak isterseniz bungalovları tercih edebilirsiniz. Ovacık’taki Anahita ve
LewÇem Nehir Evleri en çok tercih edilenler arasında.
Akşam Tunceli merkezi gezip, kadın kooperatifinin yöresel yemeklerini
tatmak istiyoruz. Tunceli, nüfusu en az olan ilimiz sanırım. 90 binin sınırında
bir nüfusu olan Tunceli’nin merkezi de kısa bir sürede gezilebiliyor.
YÖRESEL YEMEKLER
Yemekten önce TOBB Tunceli Kadın Girişimciler İcra Kurulu Başkanı Yıldız
Gündüz’den Zembul’un öyküsünü dinleme fırsatı buluyorum. Pandemi döneminin
kendileri için örgütlenme fırsatı yarattığını söyleyen Gündüz, 3 kişiyle
çıktıkları yolda bugün 11 kadından oluşan bir yapılanmalarının olduğuna dikkat
çekiyor. Bu 11 kadının 2’si yurtdışından destek veren melek yatırımcı. En
dikkat çekici özellikleri genç kadınlardan oluşan bir kooperatif olmaları.
Hepsi maaşla ,çalışıyor ve yatırıma bütçe ayırıp severek yaptıkları işi
büyütmeye çalışıyor. “Zorluklarımız var ama aşmaya çalışıyoruz” diyen Yıldız
Gündüz, büyüklerinden gördükleri, yöresel kültüre ait yemekleri yaşatmaya
çalıştıklarını söylüyor.
Biz de onların bu özverileri sayesinde lezzetli yöresel yemeklerin tadına
bakıyoruz ve hepsini çok seviyoruz.
-Etli Zerfet (Dana kavurma, soğan, ceviz, susam, tereyağ, salça,
baharat) -Zerfet/Babiko (Gömbe ekmeği,
sarımsak, yoğurt, tereyağı)
-Kara Kavurma (Kavurma, pilav, salata, soğan söğüşü)
-Gulik (dağ pancarı)
-Şire Qult (Tereyağ, sarımsak, yoğurt, dövülmüş gömbe ekmeği)
-Çarçur Mantarı (Yörede yetişen lezzetli bir mantar)
-Tüyü Ron-Dut Kavurması
-Bosmizey (Tereyağında kavrulmuş zerdali kurusu)
Tunceli’de ilk günümüzü bitirdik. Yarın Munzur Vadisi ile tanışacağız…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder