15 Temmuz 2009

Kalkandelen'de İslâmın etkileri!...

Türklerin Kalkandelen, Makedonların Tetovo dedikleri bu küçük şehir, Müslüman Arnavutların yoğun olarak yaşadığı bir yer. Kuran kursundan çıkan başları kapalı, küçük, güzel, Arnavut kızları dikkatimizi çekti.
Kalkandelen, dünyada tek olan içi dışı bezeli Boyalı Cami (veya Alaca Cami) ve Bektaşi Harabatî Baba tekkesi ile tanınıyor. Boyalı Cami, 18.yy.da Abdurrahman Paşa zamanında onarım gördüğü için bir adı da Paşa Camii. İki kız kardeş ömürleri boyunca biriktirdikleri para ile yaptırmışlar bu camiyi. Şimdi de caminin bahçesinde yanları açık, sekiz köşeli bir türbede yan yana yatıyorlar. Boyalarının sabitlenmesinde elli bin yumurtanın sarısı ve hayvan kanı kullanıldığı söyleniyor. Belki de onun için renkleri hâlâ solmamış. Bezemeler, Osmanlı-Barok tarzı, içerde çepeçevre bütün peygamberlerin adları yazılmış. Çiçek ve manzara resimleri çok canlı. Dolaylı da olsa kadın eli değdiği belli oluyor. Rehberimizin dediğine göre duvar sıvaları da keçi kılı ile pekiştirilmiş. Bakımlı bahçesindeki muntazam çimler, güzel çiçekler, mezarlık (hazire) bölümünü bile iç açıcı olarak gösteriyor.
Harabati Baba Tekkesi'nin son dedebabası ile resmimiz.
Harabâtî Baba Tekkesi de 16.yy.da yapılmış. Tekke deyince öyle kasvetli, karanlık bir yer zannetmeyin. 10 dönümden fazla bir alana yayılmış göz alabildiğine yeşil, sardunyalar ve güllerle bezenmiş bir bahçe. Aralara mescit, aşevi, zikirhane, kiler, misafirhane, yaz evi, kış evi, mezarlık vd. olarak kullanılan küçük ahşap binalar serpiştirilmiş. Tam bir külliye.
Tito zamanı burası piknik bahçesi olarak kullanılırmış. Sonra yeniden Bektaşi tekkesi olarak düzenlenmiş. 2001 yılında milliyetçi Müslüman Arnavutlarla Makedonlar arasındaki iç çatışmalarda Arnavutların sığınma, toplanma, çatışma vb. yeri olarak kullanılmış. Kalın duvarlarında kurşun delikleri görülüyor.
Dergahın ilk kurucusu ve dedesi Sersem Ali dedebaba hakkında anlatılan hikaye şu: Kanuni’nin sadrazamlarından biri olan Server Ali Paşa, bir gün padişaha “artık tekkeye çekilmek, dünya işlerinden elini eteğini çekmek” istediğini söyleyince, padişah “be hey sersem, bu ne iştir” demiş ve Paşanın adı bundan sonra Sersem Ali Paşa, sonra da Sersem Ali dedebaba olmuş. Tekkenin içinde bir mütevazi odacıkta yatıyor. Tekkenin adını asıl duyuran Harabâtî Baba olmuş.

2 yorum:

suzan dedi ki...

Boyalı Camiiye hayran kaldım. Fotoğrafları bile bu kadar güzelse aslı kimbilir nasıldır.

Punto dedi ki...

Her santimetre karesi böyle resimlenmiş dünyada başka bir cami yokmuş. Biz de hayran kaldık Sevgili Suzan.
Oya