18 Şubat 2010

Hamsiyi gözünden tanımak!

Karadenizli bir arkadaşımın çocuğu olmuştu. Çocuğun bir hafta kadar küvezde kalması gerekiyordu. Her gün hastaneye gidip camın arkasından çocuğunu seviyordu.
Beşinci gün oraya bir kişi daha geliyor ve o da camın arkasından çocuğunu seviyor.
Arkadaşım “gözün aydın hayırlı olsun. Seninki hangisi” diye soruyor. Adam arkadaşımın sevdiği çocuğu göstererek "işte şu” diyor.
Arkadaşım “yanlışın olacak. O benim çocuğum” deyince tartışmaya başlıyorlar.
O sırada bir hemşire geliyor ve ne olduğunu soruyor.
Arkadaşım “bu bey benim çocuğumu kendisinin çocuğu sanıyor" diye cevap veriyor.
Hemşire “tabii ki doğru yapıyor. Zira sizin çocuğunuz öbür taraftaki” diyor.
Arkadaşımın böylece beş gün boyunca başkasının çocuğunu kendi çocuğu niyetine sevdiği anlaşılıyor.
Olayı duyan arkadaşımın dostları "sen Karadeniz hamsisiyle Marmara hamsisini ayırabilir misin” diye soruyorlar.
“Hem de nasıl. Gözünden tanırım” deyince; “hadi oradan. Daha çocuğunu tanıyamadın. Hamsiyi nasıl tanıyacaksın” diye dalga geçerler.

Hiç yorum yok: