25 Nisan 2010

"Gölgeler silemez ayak izlerini!"

Gazeteci-şair dostum Sevgili Süheyla Taşçıer’in bir şiirini ülkemizin üzerinde çöreklenen kara kara bulutlara inat sizlerle paylaşıyorum:
AYAK İZLERİ
bir mevsim
diğer mevsimin delillerini yok ederken
gördüğü rüyayı
hayra yormuyor
acının kız kardeşi annem

derelere
çaylara
çağlayanlara

saatli maarif takviminden
bebek adları seçilirken
günün yemeğine
kan taşıyor güvercinler

kusuyor gebe kadınlar
tedirgin dönüyor ceninler
kopmasın bağ
bağ
bağlar

çocukluğumda
güvercinin göbek adı sandımdı
güğercini
geleneksel başörtüleriyle
mahalle düğünlerinde
halay çeken kadınlar
gökte uçan tayyareyi
bugünleri görmüş olacaklar ki
erzurum ağzıyla
güğercin yapıvermişlerdi

doğduğum
büyüdüğüm
sırma telle çıktığım evin
odalarından sızan türküler
sokağı yıkar

saz
uçurur turnaları
bibilerim
semah döner
kocaman bıyıklarında
katle fermanın
isyanını sallandıran dedelerim
şimdi yaşamak zamanı der
uykuyu
kış
kış
kış­-lar-dı-lar

dedem dersim
babam erzincan
babamın kuzeni anam
ben ankara
oğlum istanbul


sen kara
kara
kara deniz
ayın yıldızlarla kaçamak aşkını
güneşin isyanını
yağmurun
del
del
dellenmesini
sende gördüm
yemin etmem
sende elledim bulutlara
ecevit rizeden umutlu
artvinden kuşkulu haberimi
yüreklerin donduğu
kardeş kanında
yunduğumuz günlerde yazdım
seninle basıldı
telefotodan giden fotoğraflarımız


sen kayısı
baba tarafından
pirim sultan diyarının evladı
yetimhanede sesi asılı çocuk
kalabalık saçlı
kalabalık kaşlı
benim dilimden konuşan adam
kopmadın yurdunun toprağından

düşlerinden akarken yeşil ırmaklar
huzura çağrılman için randevu alınmış

tık
tık
tık

ve
o günnn

dan
dan
dan

güvercinler uçurdu haberi
turnalar senin için döndü
çanlar senin için çaldı
bir avazda doğuran
ananın sesi kutsandı
binlerce çift göz menekşe ağladı

vatan toprağında
her dilden
selam verdim
selam aldım
her dilde sevgilimi
yoksulluğunda da kardeş olduğumuzu
anladığım gün öğrendim

sen habibim
sen serdilikamınım
sen ayantıkoçum
sen sirelısım

gölgeler silemez ayak izlerini


SÜHEYLA TAŞÇIER

Hiç yorum yok: