16 Temmuz 2012

Kuran’dan bir ayet ve iftar çadırları!

Ramazan geldi çattı. Belediyelerin iftar çadırları yarışı da başlıyor haliyle. İftar çadırları ile birlikte sokak iftarları da gündemde olacak.
Bakalım en fazla kişiye kim iftar yemeği verecek?
Medyada bol bol haberler. Şu belediye şu kadar kişiye iftar yemeği verdi.
Tabii zenginlerimizin adları da unutulmayacak. Bilmem kim bu çadırdaki yemeği düzenledi. Bilmem şu holding şu çadırda yemek verdi.
Bunların hepsi güzel gibi görünüyor.
Fakirler karınlarını doyuruyor.
Bir de başka bir pencereyi açalım bakalım.
Kuran’dan bir ayet.
Bakara Sûresi, cüz 3, sûre 2, 264’üncü ayet .
Şöyle diyor:
“Ey iman edenler! Sadakalarınızı başa kakmak ve gönül kırmakla boşa çıkarmayın. Böylesinin hali, üzerinde biraz toprak bulunan bir kayanın haline benzer ki, ona şiddetli yağmur vurunca yapayalçın bırakır. Böyleleri kazandıklarından hiçbir fayda görmezler. Allah kâfirler gürûhunu doğru yola iletmez.”
Bu çadırlar, bu yol yemekleri, zenginlerin isimlerinin zikredilmesi yarışması, reklamlar, tantanalar, bir nevi sadaka gibi görünen iftar yemeğinin başa kakılması değil de nedir?
Yani bu, yediğin bu yemeği, karnının doymasını “bana borçlusun” diye başa kakma değil midir?
Diyeceksiniz ki veren razı, yiyen razı. Ne sadakası?
Halk buna alıştırıldı.
Tamam, ona bir diyeceğim yok ama bu hizmetin din adına, sevap adına yapılması işin rengini değiştiriyor.
Yüce dinimiz adına kim kimi aldattığını sanıyor, onu da siz söyleyin artık.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

iftar çadırlarında gerçekten verenlerin adları mı okunuyor? yuh o zaman. Gerçi çadırların önüne de yazıyor olabilirler ama sadece dernek adını yazmalılar. isimler olmamalı tabii ki. en doğrusu bu.