Düşmanların birden
bire dost olmasına akıl ermeyebilir! Zaten erdiremiyoruz!. Dostların aniden
düşman kesilmesi neyin nesi? Bize düşen çok kere ne zaman oldu, neyin nesi bu,
niçin bugün diye sormak asla cevap bulamamaktı! Ve çok kere bunalmaktır. Bunalmadık
mı? Daha önce de bilemediğimiz şeyler olurdu ve her seferinde bizi cambaza
baktırıp anlık dalgınlıklarla uyuturlardı!. Bugün telaş ne? Diyarbakır’a 1300 tesis. Tek tek gösterdiler mi
tesisleri?. Siz gördünüz mü? Bunlar paket dışı, siz paketlere bakmaya
alıştığınız için göremediniz! Hemen sormayın… Paket demokrasisinde paketlerin
içinde özgürlüğe ait ne vardı? Gençleri koruyacak, anlayacak hangi adım çıktı paketten?
Bugün geldiğimiz noktada manzara ayrılığı, aykırılığı, teslimiyeti, beyinlerin
ardında saklı hevesleri daha da keskinleştirmiyor mu? Belli ihanetlerin tarihi
belirlenmiyor mu? Devrim diye yutturulan ihanetler sıraya girmiyor mu? Her
ihanet hizmet sayılmıyor mu?
Kuzey Kürtdistana hoş geldiniz?. Kim gelmiş. Barzani..
Kim?…. Kimmmm!….Başbakanımız daha önce ne demişti “O bizim muhatabımız olamaz!” Şimdi neyiniz oluyor? Muhataptan da öteye geçmediniz mi? Recep kalsaydınız karışmazdım… Bana ne derdim.. Alınmazdım! Kırılmazdım. Sarılıp kucaklaşmasaydınız bari! Başbakansınız... Benim de Başbakanımsınız… Türkiyeyi temsil eden Başbakan. Bu tablo ne kadar ileri görüşlü bir devlet adamı olduğunuzu mu gösterdi? Yoksa unutkanlığınızı mı? Veya seçim kazanma hırsının ne kadar körlük yarattığını mı? Sarmaş dolaş olduğunuz Barzani binlerce şehidin katili değil mi? PKK kimin kontrolünde yaşıyor… Hayat buluyor? Giyeceği, silahı, yiyeceği kim sağlıyor? Başbakan büyük Kürdistanı tanıyor ve Barzani ile bu durumu Diyarbakır' da tescil etmiş, kutlamış oluyor mu? Kimle türkü çağırdınız? Dün kesintisiz Türklere söven bir Kürt şarkıcı ile. Türkiye bir puan daha kaybetti. Bir adım daha geriledi! Başbakan için tek hedef yerel seçimde alacağı oy sayısı oldu! Siz oyum! diye düşündünüz… Gösteri aslında büyük OYUNdu!
Kimse kan aksın demiyor
ki! Kürtler kardeş de değildir diyen yok... Yurttaş olsunlar yetiyor! Kan akmıyor artık diyorsunuz. Şu ara hır
çıkmasın politikasının ardında askerde poliste sokağa çıkmasın prensibi var… Bir
de özgürlük için onurlu duran gençler sokağa çıkmasa. Plan tutacak. Al sana
güllük gülistanlık seçim havası! Polis Güney Doğu’da (Sadece gençlere karşı fazla mesai yapıyorlar!) Karakola hapis edilmedi
mi? Asker kışlasında kıpırdamıyor! Teröre müdahale edemez, operasyon yapamaz
hale sokulmadılar mı? Analar ağlamıyor! Şehitlerin kabirlerinde kahırları
göklere çıkıyor… Ne uğruna canlarını verdiler. Onların kanlarının gün gelir hesabı
sorulmaz mı? PKK nın karşısında eli silahlı bir güç kalmadı ki! Ne haberi
gelecek? Çatışma çıkaracak güç yok ki! Türk Ordusu sınır dışına sürülmüş gibi...
Kimse artan sloganları görmüyor? Türk
Ordusu buradan çekilsin. Başka bir ülke mi orası! Ordu kazara karşılık
verince de Genel Kurmay bile çokkkk üzgün!… Kendisine 100-150 el ateş edilmiş. Bir
de roket atılmış. Kim ateş ediyor? TERÖRİST GRUP! Terörist diye not edelim bir
müddet sonra bu kelimede yasaklanır! Bu ortamda Genel Kurmay hangi duygularla bilgi
veriyor dersiniz?
“Uzun namlulu
silahlarla konvoyumuza 100-150 el ateş açılmış, ayrıca konvoy gerisindeki
taktik tekerlekli zırhlı araca bir adet RPG-7 roketi atılmış, roket araca
isabet etmemiştir. (Yani atılmış sayılmıyor mu?) Açılan bu ateşe, meşru müdafaa (Neyin meşrusu... Teröristin tarifi mi değişti?)
kapsamında taktik tekerlekli zırhlı
araçlar üzerindeki makineli tüfekle ile derhal karşılık verilmiş,
unsurlarımızın karşı ateşi üzerine terörist ateşi kesilmiştir. Konvoyun Üçköy
Jandarma Karakolu'na dönüşünü müteakip yapılan kontrolde, unsurdaki üçüncü
taktik tekerlekli zırhlı araca 30 adet, dördüncü taktik tekerlekli zırhlı araca
ise 40 adet hafif silah mermisi isabet ettiği görülmüştür. (Roket değmemiş… Diğerleri
60 mermiyi yemiş!)Olayda personel zayiatı meydana gelmemiştir
Her fırsatta asker suçlandı… Hapiste olmayanların da elleri kolları bağlı! Önce Cumhuriyete ve değerlerine sahip çıkan komutanları hallettiniz… Hapse tıktınız… Hukuk öyle yara aldı ki bugün hiç kimse hiç birşeye güvenemez hale geldi! Tarikat desteği ile oluşan binlerce sahte evrak yaratıldı kanaati silinmeyecek noktaya, kaybolmayacak yere kazındı. Bunu silebilir misiniz? Askeri silerken Mahkum ederken, kolkola giren AKP ile Fetullahçılar bugün düşman mı? Bu bilmece de çözülecek, paylar bölüşülecek! İmaj temizlecek AKP’nin istediği dindar gençlik F tipi eğitim için daha da sessiz ilerleyecek. Bugün Fetullah hoca kızgın öfkeli. Açıktan açığa gürlüyor!
“Siz doğru yolda yürüdüğünüz halde
bir kısım her şeyi kendi benliğine, dünyevi çıkarlara bağlamış, dünyadan
değişik şeyler kotarmaya bağlamış insanlar sizin aleyhinizdeyse şayet, hangi
zihniyette hangi düşüncede olursa olsun isabetli bir yolda yürüyorsunuz
demektir. Firavun aleyhinizde ise isabetli bir yolda yürüyorsunuz demektir.
Karun aleyhinizde ise isabetli bir yolda yürüyorsunuz demektir. Valla cennetin
kapılarını bile bunlar kapamak
isteyebilirler. Bunlar girmesin de biz girelim. En azından önce biz girelim.
Bunların da zaten girmeye hakkı yok diyenler çıkabilir.” Ve ekliyor: “Ne manevi ranttan ne de maddi
gelirden vazgeçemezler” Fırtına geçer, AKP ile Cemaat ayrılmazlar! Cenete sıkışırlar!
Diyarbakır’da Kürtçe -türküler
çığırılırken! Okmeydanı aynı
saatlerde çatışma alanı idi. Copların, gaz bombalarının, öfkenin çığlıkların susmadığı
kan ter içinde bir alan... Feryat eden bacağı kırılmış bir genç kadını medya
öne çıkarmadı! Kavram çıkmazına da girdik! Adana Valisinin vatandaşa ağır
küfürü, biz de geçiştiriliyor!. Başbakan “yedirmem” diyor. Millet sanki
iştahsız… Başbakan da yediremiyor!AKP nin tabanı çok kere canlı bomba gibi! Ölmek var dönmek yok! Her yanına patlayıcı döşemiş. Gene de penisini koruma gayretinde! Ölecek ölmesine huriler var.” Görev bekliyor ya!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder