Cambazı seyrederken aradan kaçırılanlar yok mu?. İlk kazık günlerce olacak mışşşş gibi tartışılan ve de sanki bize soruluyor gibi sandığımız önemli bir şey var! SEÇİM BARAJI… Konuşan oldu mu? İleri pardon. çokca ileri ve demokratik bir rejimde baraj % 10 olarak mı beğenildi? VE karar kesin… Seçimlerde bu barajla yani % 10 ile yola devam…
Nerede
kalmıştık! Vatandaş olma kuralları ve Suriye’den gelenler… Paralar boşuna mı
aktı? İnsani görevdir derken onların seçime hazırlıkları tamamlanmış! Hepsine,
vatandaş yapılıp seçmen kartı verilmiş... CHP Genel
Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin feryat ediyor: “Suriyeli göçmenler vatandaş yapılarak, çeşitli illerde seçmen yapıldı.
İşte birinin belgesi Mersin'in Akdeniz İlçesi'nde yaşayan Halep doğumlu,
Mohamad M. 12.08.2013 tarihinde vatandaş yapılmış. İkamet ettiği adreste aynı
soyadı taşıyan bir kadın sığınmacıyla birlikte 3 kişi daha oy kullanacak.
Vaktiyle savaşlardan kaçarak Türkiye'ye sığınan Çeçenlere, Kuzeyden gelen
Kürtlere vatandaşlık vermeyen devlet, Suriyeli sığınmacılara bir kaç ay içinde
hem de seçimlere aylar kala nasıl vatandaşlık verdi, onları nasıl seçmen yaptı?
Kaç sığınmacıya seçme hakkı verildi?” Yeni hukuk “ben yaptım oldu” mu?
Kavramları kavramak zorlaşıyor! Söylenen…
Devlet (AKP ve Başbakan) istediği an istediğini dinliyor… Dinleyebilir mi?
Gerçek bir hukuk devletinde asla dinleme sözü ağıza bile alınamaz. Yargı kararı
olmadan kimse kimseyi dinleyemez. Şimdi… Dinler… 10 yıl önce dikilen korku Fidan’ı ormanın en gür ve hızlı büyüyen
AĞAÇ’ı oldu! Hemen her işleyiş usulsüz olsa da usulüne uygun muşşşş gibi yapılıyor… Yeter ki Başbakan emir versin.
Veya onaylasın. Her şey hazır!
MİT Müsteşarı
Hakan Fidan imzasıyla (Fidan olarak
Başbakana geldi büyüdü, ağaç oldu ve hangi işleri gölgeledi biliniyor mu?) Başbakanlık’a
gönderilen belgeye göre, bazı gazeteci-yazarların dinlenilmesine gerek vardı. Başbakan
onay verdi, yargı ayarlandı, MİT de “kod adıyla” operasyon düzenledi. Operasyonun
istihbaratçılarla (bağımlı) yargıçlar arasındaki ilişki sonucu gerçekleştiği
ortaya çıktı. MİT belgesinde “... gizli servis faaliyetlerinin doğası gereği-
gizli yürütülmesinin zorunlu olduğunu bilen/takdir eden hâkimlerle kurulan koordinasyon çerçevesinde tatbik
edildiği yazıldı”. Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı, yargının bağımsızlığı kavramı bir kez daha yıkılmadı mı? Yasaya
göre bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine
ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin
varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda
bağımsız hâkim kararıyla dinleme yapılabiliyor. Yasa uyarınca dinlenmesine
karar verilenler için “yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin
kimliğinin de açıkca yazılması gerekiyor. Yani apacık dinleme usulsüzlüğu! Sonu
gelebilir mi? Kim bilebilir?
Barış Atay,dizi oyuncusu... Farkına
varmadan uluslararası bilgisayar korsan grubu Anonymous’un Türkiye temsilcisi rolünü
mü üstlendi? Polis ona RedHack’in başını ararken MANYAK kim diye sordu? Soruşturmaya yol açan şikayeti iki kişi
yapmıştı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı
Melih
Gökçek ve AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen… Keşke polis
araştırmasını bitirirken akıl etse de bir kere daha sorsa… MANYAK KİM?
***Günlük
yaşantının giderek din çerçevesi içine sokulduğu bir ortamda Alman düşünürün
cümlesini bir kere daha okumak gerekmiyor mu? “Ahlakın temeli ne zaman ilahiyata dayandırılırsa, halklar ne zaman ilahi otoriteye bağımlı hale getirilirse, en ahlaksızca, en adaletsiz, en kepaze şeyleri mazur gösterip yaygınlaştırmanın yolu açılmış demektir.” Ludwig Andreas Feuerbach
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder