14 Kasım 2014

Debdebe MAKUL, israf SEVAP!

Gözlerin rengi ve biçimi farklı olursa da göz yaşlarının rengi aynıdır. (Afrika deyişi)
Anlatılan ve asla anlayamadığım, Yeni Türkiye hikayesinde bir iki yüzlülük var!. TOKİ evlerinde kiracı iken sesi çıkmazdı! Deniz manzaralı villaya taşınan VİCDAN’giller binbir yönü ve bin odalı saltanat sarayına geçince tanınmaz oldu! Çıktıkları kovuğu da çoktan unuttular. Çocukluklarında ayakları çıplaktı ama kundura merakı bilinirdi. Bugün her yerde ismi var onun... Ama hiç bir yerde görünmüyor! Lakabı Vicdansız VİCDAN’a çıktı. Ülkemde kimin öldüğü kimin ağladığı da fark etmiyor artık! Hepsinin göz yaşında ayni tad ayni TUZ’dan bir parça var! Gözler ayrı ayrı da görünse gözyaşları ayni. Örtülü özgürlüğün örtüsü kefen kılıfı gibi, her alanda rekor kırıyor. Şarkılar kendi ufuklarında kaybolmaya başladı. Hani bütün sokaklar bizimdi. Neyi bekliyorlar! Hala yasada ne yazılırsa yazılsın kafada olan uygulanmıyor mu?
Başörtüsüne özgürlük denildi. Torbalanan diğer yasakları kimse farkına varamadı. Örte örte 17 Aralık ve 25 Aralık yolsuzluğuna kadar geldik. ÖRTÜLÜ ÖDENEK Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığında daha önceki iktidarların ve hükümetlerin 10 yıllık sürede harcadığı miktarın 44 katına ulaştı. Demokrasilerde tüm partiler halka hesap verir bizde kapalı balkonda sigara içene bile hesap sorulur. Ceza yazılır. Her olayı siyasi malzeme yapma huyumuzdan asla vazgeçmedik! Madende ölenler öldü, sorumlulara neden hala o sandalyedesiniz sizin ihmalinizle öldüler diyemedik! Canları kurtaramadık ama ölenler öldükten sonra reklamı ihmal etmedik, ocağın ağzına sayısız cankurtaran yığdık. Fedakarlıktan kaçmadık. Yakası kirlenen gömleğimizi dahi ertesi gün değiştirebildik. Her kazada işçileri hayatta tutamadık ama sağ kalanları hala bizimdi, mitinglerde saatlerce tuttuk. Hayatlarını hiçe sayanları, siyasetçiyi alkışlattık. Böylece yıllardır rant kapılarını açtık! Örtülü siyasette sıfır sorun hedefine ulaşamadık ama emir kumanda zinciri kopmasın diye felsefesi baştan batık, derinliği 3 santimi geçmeyen bir sanal Başbakan yarattık..
Sadece Başbakan mı, en az okuduğu halde en çok bilenler partisini iktidar yaptık! Yeni bir ankete göre ülkemde 4.5 milyona yakın gazete okunuyor. Bunun 3.5 milyonunu CHP liler okuyor. 450 ile 500 bin kadarı MHP liler, bizi yöneten partinin okuma miktarı 350 bine ancak ulaşıyor. Yani en az okuyan AKP liler... Ama dinliyorlar! Ve inanıyorlar... Kıskanmayalım. Gerçeği kabul edelim artık! Yeni Türkiye’nin vitrini bugün pırıl pırıl. Bu ne zenginlik! Bu ne ihtişam... ABD nin beyaz evi White House (ona da saray diyoruz ama EV) bekçi kulubesi gibi. Ben ahh eski Türkiyenem diyorum. Fukarlığı bile güzeldi. Yeşili gözlerim görünce çiğerlerime dolan taze hava, beni de havalandırıyordu! Yeni Türkiye’nin bin odalı göz kamaştıran bir KAÇ-AK- SARAY’ı tüm kurallara, yasalara, mahkemelere kafa tutmuş ve kazanmış! Bu ne kahramanlık! Neyi kaybettiklerinin bile farkına varamıyorlar! En kötüsü Arap şeyhleri geldiğinde kendi saraylarını yavru gibi hatırlayacaklar. Bütün dünya basını kıskançlıktan çatlama noktasında... Hani alkış... Siz de mi kıskançlıktan donup kaldınız... Hele dost sandıklarımız. Şu Almanlara bir bakın!...
Welt Online’--“Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, şimdiye kadar cumhurbaşkanlığı konutu olarak kullanılan Çankaya Köşkü’nü yaptırabilmek için, zamanında, 4 bin 500 lirayı ancak biraraya getirebilmişti. Bugün ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, sıkça ifade ettiği “Yeni Türkiye”den anladığı şey, şimdiye kadar var olan Türkiye’den başka. Bunu da muhaliflerin öfkesine rağmen Atatürk’ün resmi konutunu hor görüp, taşındığı yeni şatafatlı sarayla beyan etmiş oluyor. Türk basının yazdığına göre sarayın maliyeti 700 milyon lira (250 milyon avro).
Frankfurter Allgemeine--: “300 bin metrekarelik arsaya sahip saray çok tartışmalı, çünkü mahkemelerin durdurma kararına rağmen tamamlandı. Erdoğan, Atatürk döneminde kurulan ve inşaat yasağı olan ormanlık alanda imar izni verilmemesine rağmen, mahkemelerin durdurma kararı olduğu halde yaptırdı sarayını. Muhalifler Devlet eliyle tamamlanan bir “kaçak” yapıdan bahsediyorlar.Yeni sarayın özellikle de büyüklüğü tartışmalı, zira tenis kortları, yüzme havuzları ve bahçeleriyle beraber Beyaz Saray’ı düşünün. Erdoğan’ın sarayı onun beş katı büyüklüğünde. Yeni mekanı Erdoğan’a, dinlenmesi imkansız toplantı salonları ve odaları, nükleer saldırıya dayanıklı kontrol mekanları, helikopter kalkış alanı ve tavan yüksekliği tam 5 metre odalar sunuyor. Söylendiğine göre roket saldırısına bile dayanıklıymış yeni saray. Yeni yapıyla Erdoğan, eski Osmanlı sultanlarını ve Atatürk’ü gölgede bırakıyor. Yeraltı tünelleri de olan bu sarayda bombalardan ve kimyasal silahlardan koruyan bir sığınak da varmış. Medyaya göre Ak Saray’ın bulunduğu arsanın büyüklüğü 210 bin metrekare. Binanın yüzölçümü ise 40 bin metrekare. Böylece Erdoğan’ın yeni sarayı Buckingham Palace, Elysée Sarayı ve Beyaz Saray’dan çok daha büyük.”

Makul süphe ile hapse düşmek, zindana atılmak yarın normal karşılanabilir!. Hazırlık tamam gibi. Örtülü özgürlüğümüzü örten örtene! Ödenekleri harcadık! Benim paramı nereye niçin harcıyorsun deme cesaretinizi de harcadık! Sadece harcamaları harcayamadık! Şimdi daha çok para gerekmiyor mu? Memurlar, emekliler, asgari ücretliler ve kamu ne güne duruyor? Gelecek yıl verilecek zam bile kısıldı. Yüzde 3’ü geçmeyecek. Zira para bitti. Çoğu Kaçak Saray yapımına gitti .Haydi halkım Sevin artık! Yeni Türkiyem Ankara’daki 1000  odalı kaçak Sarayımızla taçlandı. Yeşili yaşatmak ve ülke gelirini hakca dağıtım haram, Debdebe MAKUL, israf ise sevap oldu! 

Hiç yorum yok: