27 Kasım 2018

İstanbul’un metrelerce altındaki sarnıçlar!

Oya Kamacıoğlu gezdi, fotoğrafladı, bizimle paylaştı:

Özellikle Sultanahmet, Laleli ve Fatih semtlerinde gezerken bastığınız yerin metrelerce altında yüzlerce yıllık bir başka İstanbul’un daha olduğunu hiç düşündünüz mü?  Bizans imparatorları, tarihin her döneminde su sıkıntısı çeken İstanbul’da yerin altında su kanalları, sarnıçlar, yer üstünde de devasa su sarnıçları yaparak bu sıkıntıya çare bulmaya çalışmışlar. Bu sarnıçlardan başka, nice saraylar, yeraltı tünelleri, mahzenler v.b leri tonlarca toprağın altından gün yüzüne çıkarılmayı beklemektedir.  Sadece bu semtlerde değil, metro kazılarında ortaya çıkan Yenikapı ve Beşiktaş buluntuları da bizleri dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir tarih zenginliğiyle buluşturdu.
Önce tahmin etmek, sonra bilimsel verilere ulaşmak ve en sonra da dikkatlice kazmaya başlamak, çıkanları muhafaza etmek, sergilemek … Sanat tarihçilerinin ve arkeologların rüyalarına giren bir başarı.
Yerebatan Sarayı, Binbirdirek Sarnıcı gibi çok bilinen ve halkın rahatça gezebildiği sarnıçların yanı sıra az bilinen veya serbest gezme izni olmayan yüze yakın sarnıç var.  


KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ SARNICI:  Haliç’te bulunan bu üniversitenin  altında 11. yy. dan kalma bir sarnıç var. Bugün Rezan Has Haliç Kültürleri Müzesi olarak kullanılan ve başarılı bir restorasyon geçirmiş olan bu sarnıç, 24 kubbe ve 48 sütundan oluşmakta. 1944 yılında Arkeoloji Müzesi tarafından ortaya çıkarılmış. Mahzenle sarnıcın farkı, sarnıçların içinin özel sarnıç sıvası ile sıvanmış olması ve çıkıntı köşelerin keskin değil su tutması için yuvarlak dönmesidir.

SULTAN SARNICI: Fatih Çarşamba’da Ali Naki Sokağında bulunan bu sarnıcın 4. yy.da I. Theodosius zamanında yapıldığı düşünülmektedir. 31m.uzunluğu ve 20m. genişliği vardır.
28 sütun üzerine oturmuş olan sarnıç, Osmanlı İmparatorluğu zamanında ve sonra da depo olarak kullanılmış. 2000 yılında bir girişimci tarafından tesadüfen bulununca orijinal yapısına sadık kalınarak restorasyonu yapılmış. 2007 yılından itibaren özel izinle düğün davet salonu olarak kullanılmaktadır.

ANTİK OTEL SARNICI: 1984 yılında Kadırga’da Antik Otel inşaatı için yapılan kazılarda, yerin 12 m. altında 1500 yıllık bir sarnıç bulunmuş ve otel yapılırken altındaki sarnıç da restorasyondan geçerek “Antik Cisterna” adıyla, sergilere ve özel davetlere açılmıştır.

ŞEREFİYE SARNICI: Çemberlitaş’ta Piyerloti Caddesi üzerinde bulunan bu sarnıç 1565 yıllık. Constantinus ve Theodosius isimleri ile de anılır. İmparator II. Theodosius zamanında yapılmış. Vaktiyle Yerebatan ve Binbirdirek sarnıçlarıyla bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Bugün sergi alanı olarak kullanılıyor.

BÜYÜK SARAY: (Palatium Magnum) Fatih, Cankurtaran’da  4.yy.da I.Konstantius tarafından üç teras üzerinde yapılan  büyük bir sarayın bugün ancak çok küçük bir bölümü ortaya çıkmış. Bu sarayın Magnura sarayı olduğu tahmin edilmektedir. Bu bölgede ayrıca Daphne, Khalke saraylarının da olduğu bilinmektedir. Taht odası, hamam, kilise ve bir sürü oda ve bölümün olduğu varsayılan bu saray da ortaya çıkmayı bekliyor.

SARNIÇ KAFE SARNICI: Fatiht’te bir kafenin altındaki bu sarnıç da ortaya çıkarılmayı bekleyen, gerçek büyüklüğü tam olarak da bilinemeyen  bir sarnıç.

SOĞANCI HANI SARNICI: Fatih Mimar Kemalettin Mahallesinde bir tesadüf eseri bulunmuş. Han çalışanlarının yıllarca çöp attıkları alt kattaki boşluk olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bugün ancak tonozları sağlamlaştırılmış ama gereken temizliği ve restorasyonu daha yapılmamış. Diğer sarnıçlar gibi büyük bir sarnıç olduğu tahmin edilmektedir.

 AÇIK SARNIÇLAR
Açık sarnıçların en büyükleri, Veliefendi Hipodromuna yakın FİLDAMI sarnıcı, Bugünkü Vefa stadının da içinde bulunan AETİUS sarnıcı ve Fatih’te park olarak kullanılan, Çukurbostan adıyla bilinen ASPAR sarnıcıdır.



İşaret edilen bu birkaç sarnıçtan başka bilinmeyen veya bilinip de ortaya çıkarılamayan, içine kolay kolay girilemeyen daha yüzlerce sarnıç, mahzen ve saray var. Bazı dükkan,han, apartman, otel vb. lerinin altlarındaki Bizans kalıntılarını, rahatları bozulur diyerek sakladıkları da bir gerçek.


5 yorum:

Adsız dedi ki...

çok aydınlatıcı ve öğretici bir araştırma. çoğunu ilk kez gördüm ve duydum. teşekkürler, emeğinize sağlık.
Çenebaz

Adsız dedi ki...

sevgili Oya hanım ve Akın Ağabey işbirliğiyle harika, aydınlatıcı bir yazı olmuş. Belge niteliğinde. Çoğunu bilmiyordum. Teşekkürler, ellerinize sağlık. Suzan Peker

Punto dedi ki...

Teşekkür ederiz Çenebaz ve Suzan. Bu yerler ancak turla giderseniz insanlara gösteriyorlar. Çoğu halka açık değil.

Muharrem Kaptan dedi ki...

Teşekkürler. Çoğunu hiç duymamıştım. Oya yengemin emeğine sağlık.

EĞİTİM PINARI dedi ki...

Blogunuza ziyarete geldim. Benim blogumu da zaman zaman ziyaret etmek ve yorum yapmak suretiyle desteklerseniz sevinirim. Bu yorumu pek çok bloga gönderdiğim için bazı arkadaşlara birden fazla göndermiş olabilirim. Bundan dolayı arkadaşlarımdan anlayış bekliyorum.