21 Mayıs 2007

Fenerbahçe’nin 2. kalesi: Kapalıçarşı

Temeli 1461’de atılan Kapalıçarşı’da bu aralar dev bir Fenerbahçe bayrağı çarşının giriş kapısından başlıyor, tavandan devam ederek gidiyor, gidiyor ve diğer kapıya ulaşıyor. Fenerbahçe’nin kalesi olarak Bağdat Caddesi bilinir ama Kapalıçarşı esnafının Fenerbahçeliliği işte böyle bir şey.
Söz Kapalıçarşı’dan açılmışken çarşının bir krokisini Ocak 2007 tarihinde genel yazılar etiketi ile bu günlükten dostlarımla paylaştığımı hatırlatayım ve yılların çarşısından bazı bilgiler vereyim.
İstanbul Belediyesi resmi internet sitesinde Kapalıçarşı’dan şöyle bahsedilmektedir:
Çarşının nüvesi, Fatih Sultan Mehmet tarafından fetihten hemen sonra Ayasofya Camii’ne gelir sağlamak amacıyla inşa edilmiş olan 2 taş bedestendir. Daha sonra yapılan ilavelerle genişleyen Kapalıçarşı’nın Fatih tarafından kurulan iki bedesteni, Cevahir ve Sandal Bedesteni olarak bilinir. Kapalıçarşı da, İstanbul’daki bir çok tarihi yapı gibi, zaman zaman İstanbul’un büyük yangınlarında ve depremlerde hasar görmüş ve defalarca onarılmıştır. Yaklaşık 1500 metrekarelik bir alana kurulu olun İç bedesten ile 1300 metrekarelik bir yer kaplayan Sandal Bedesteni çarşının yarı müstakil bölümleridir. Çarşının çevresi, yine çarşının birer parçasını oluşturan hanlarla çevrilidir.
Binlerce dükkanın bulunduğu Kapalıçarşı içindeki 61 sokak ve caddenin çoğu, Fesçiler, Serpuşçular, Tuğcular, Feraceciler, Perdahçılar, Terlikçiler, Kuyumcular, Aynacılar, Kalpakçılar gibi, mesleklere göre isimlendirilmiştir.
Kapalıçarşı’da bir çok handa esnafın dükkanı vardır. O zaman bir soru; Hanların isimlerini biliyor musunuz? Bilmiyorsanız biz hatırlatalım:
İşte Kapalıçarşı’daki hanlar: Ağa, Alipaşa, Astarcı, Balyacı, Bodrum, Cebeci, Çukur, Evliya, Hatipemin, İçcebeci, İmamali, Kalcılar, Kapılar, Kaşıkçı, Kebapçı, Kızlarağası, Mercan, Perdahçı, Rabia, Safran, Sarnıçlı, Sarraf, Sepetçi, Sorguçlu, Varakçı, Yağcı, Yolgeçen, Yolgeçen, Zincirli.

6 yorum:

B5 dedi ki...

Biz zamanlar bir planim vardi benim Kapalicarsiyi kusbakisi ozetleyen. Herseferinde ona uymaya calisir, kaybederdim icinde kendimi. Bedestenlere girmem demek zaten dünyayi unutmam demekti.
Onlarin Ayasofya ya gelir icin yapildigini simdi sizden ogrendim...
Bir defasinda bedestende bir antikacida satici esimle beni gordugunde elime renkli elyazmasi 300 yillik bir kuran vermisti. Muzelik bu parcaya zarar vermekten korktum ama onlar elden ele dolastiriyorlardi. Nereden buldugunu sordugumda Anadolu'dan köylülerin gelip bulduklari degerli parcalari ya da aile yadigarlarini burada sattiklarini söylemisti. Alicilarin yabanci turistler oldugu dusunuldugunde bunlarin boyle elden gitmesi icimi cizlatmisti.
Acaba kanunen hangi hazineler devlete ait olup sergilenmeye tabii tutulur?
Kapalicarsinin gordugu hazineleri acaba baska hangi mekan gordu?
Kimbilir...

Punto dedi ki...

Sevgili B5; Bildiğim kadarıyla tarihi eserleri elinizde bulunduruyorsunuz ama bilgi vererek. Satmadan.Tarihi eserleri sata sata bitirdiler zaten.
Kapalıçarşı çok güzelleştirilmiş. Eski salaş hali kalmamış. Civarındaki hanlarda Anadolu işlerinden ziyade, Türki cumhuriyetlerinin malları satılıyor. Bavullarla getiriliyor bu mallar. Yeni moda bu şimdi.

Berceste dedi ki...

Bizim güzelim işlerimiz varken, insanlar evlerinde gelir için düşünürlerken neden sorusu geliyor aklıma sizin yoruma cevabınıza...

Diğer yandan, eskilere gidip, o hanlara, sokaklara isim veren sanat dallarında çalışanları filme çekmek geldi içimden... O zaman kıymetini bilebilir miydik acaba?

Punto dedi ki...

Sevgili Dilek; bizim kör olası yabancı mallara ilgimiz var ya. Onu aşamıyoruz. Her yer yabancı mallarla doldu. Mağazalar, medyamızdaki ilavelerin isimleri de hepsi yabancı. Bu milleti anlamak mümkün değil.

B5 dedi ki...

Yabanci mal düskünlügünü ben de anlamam!

Demek simdi de Türki mallari satiyorlar Kapalicarsida!

Ben 5 yil kadar evvel Iran dan gelen minyatür islerle dolu oldugunu görmüstüm oradaki dükkanlarin.
Bir uzuldugum de yabanci turistlerin onlari Türk isciligi, Türk mali sanarak almasi idi. Nitekim esim de aradaki desen farklarini ayirt edemiyordu...

Punto dedi ki...

Sevgili B5; Sadece Türki Cumhuriyetleri işi değil, Çin, Hint işleri de çok.