25 Temmuz 2012

Davetsiz misafirleri hayata döndürme çabalarımız!

Yazlıktayız. Her tarafımızdan miyavlama sesleri geliyor. Normal karşılıyoruz ve yine bir kedi doğurdu diyoruz, aldırmıyoruz.
Biliyoruz ki anne kedi yavrularına sahip çıkar. Hele geçen yıl çatıda doğuran bir kedinin yavrularına süt götürmek için erik ağacından çatıya atlayışını gördükten sonra.
Seslere aldırmıyoruz ama burnumuzun dibinden gelen ciyaklamalar ilgimizi çekiyor. Ön bahçede otların arasında iki yeni doğmuş kedi yavrusu buluyoruz.
Eşim bir kutuya koyuyor yavruları, iki gün anne kediyi bekliyoruz.
Ne gelen var ne de giden.
Terk edildiklerini anlıyoruz ama kim terk etti?
Anne kedi mi, yoksa bahçesinde doğum olan bir iki ayaklı hayvan mı gelip bırakmış bizim bahçeye?
Şimdi bunun sırası değil. Hadi bakalım iş başına.
Önce sütlü pamukla besleme çabaları. Ardından veterinere telefon. Arabaya atla. Doğru veterinere. Küçük biberonlardan alış ve süt emzirme gayretleri.
Bir karton kutudan yuva. Erkek kedilerden ve köpeklerden koruma duvarı.
Bakalım bu davetsiz misafirlerimizi hayata bağlayabilecek miyiz?

4 yorum:

Asortik Krep dedi ki...

Çok küçükler,kıyamam.

Punto dedi ki...

Sevgili Asortik Krep; biberonu pek istemediler. Anne aradılar hep. Birbirlerine sarılıp uyudular. Pek süt almadıkları için biz de ne yapacağımızı şaşırdık.Allahtan bizim alt kattaki eşyaların arasında başka bir kedi doğurmuştu. Yanına bıraktık yavruları. Önce tısladı ama kabul etti. Şimdilik hepsini emziriyor. Bakalım büyütebilecek mi?

Defne Soysal dedi ki...

İlk 45 gün annenin kedi yavrularını terketmesi mümkün değil. Mutlaka birşey olmuştur anneye. Yazık yavrular miniminnacık. Size muhtaç. Ne kutsal bir iş yapıyorsunuz. Şanslılarmış yinede

Punto dedi ki...

Sevgili Defne; biz de öyle düşünüyoruz birileri gelip bizim bahçeye bıraktı yavruları. Bahçe hemen yolun kenarında. Yavrulu anneye yer yaptık, yanına mama ve su koyduk. Pek yavruları bırakıp gitmiyor. Emziriyor. Yetimler de arada kaynadı. Diğerleri ile büyüyor şimdilik. Devamlı kontrol ediyoruz.