Çok değerli
aynı zamanda çok şakacı olan rahmetli büyüğümüz Ahmet Kaptan’ın Rumelifeneri’ne
bizi ziyarete geldiğinde anlattığı bir anısını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ahmet
Kaptan anlatıyor:
Eşimle
birlikte bir ahbabımızı ziyarete gitmiştik. Ziyaret sonrası eve dönecektik.
Benim bir motosikletim vardı. Ziyarete gittiğimiz ev epeyce yokuşu olan bir
yerdeydi. Motosikleti hazırladım, kaskımı taktım, eşime “ arkaya bindiğinde kaskıma
hafifçe vur” dedim. Motosikleti çalıştırdım, o sırada kaskıma vuruldu, “tamam”
deyip gaza bastım. Yokuştan indik, köprüyü geçtik, bir hafiflik hissettim.
Durdum baktım ki eşim yok.
Eyvah
hanımı düşürdük acaba nerede düştü diye aramaya başladım. Köprüden geçerken
dereye mi düştü diyerek derenin kenarlarını da aradım ama hiçbir yerde yoktu.
Tek çarem geri dönüp ziyarete gittiğimiz eve dönmekti. Motora binip tekrar
yokuşu çıktım ki eşim oradaydı, bana söylenip duruyordu. Beni almadan nereye
gittin, adam insan bi arkasına bakmaz mı diyordu.
Ben de ne
diyorsun kaskıma vurdun ya ben de yürüdüm. Aşağıya indiğimde seni görmeyince ödüm
patladı, seni derede köprünün altlarında aradım dedim. Neyse sonunda barışı
sağladık, evimize kazasız belasız döndük.
Ahmet Amca
ben İzmir’de askerlik yaparken her hafta ziyaretime gelirdi. O sadece benim
değil İzmir’de asker olan tüm akrabaları ve Rumelifenerlileri ziyaret ederdi.
İhtiyaçlarını temin eder, mektuplarını postaya verirdi.
Kendisine
Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder