15 Nisan 2013

Denizciler arasında “denizci” şakaları!

Muharrem Kaptan yazıyor:

BİR KOVA ELEKTRİK
Askerlik yaptığım gemi kömürle çalışan buharlı makinesi olan bir gemiydi. Gemiye yeni kura askerler gelmişti. Aralarında Mersinli bir silah bölümü askeri vardı. O arkadaş biraz safçaydı.
Bir gün usta askerlerden biri eline bir kova verdi, kazan dairesine inerek oradan cereyan almasını söyledi.
Acemi asker kovayı alıp kazan dairesine indi, oradaki nöbetçiye cereyan istediğini söyledi. Kazan nöbetçisi, kovayı musluğun altına tutmasını istedi.
buhar devresinin dreyn musluğunu açtı, kovanın içi buharla doldu. “Hadi tamam” diyerek acemi askeri gönderdi.
Kazan dairesinden çıkana kadar buhar soğuyarak su halini geldiği için kovada bir şey kalmamıştı.
Bu işi birkaç kez tekrarlattılar. Zavallının elleri de buhardan yanmıştı.  Kendisine şaka yaptıklarını söylediler ve özür dilediler. Bu da denizcilerin bitmeyen şakalarından biriydi..

DENİZ TUTMASI
Yeni denizci olan bir genç gemiyle ilk seferine çıkıyor. Şansına fırtınaya yakalanıyorlar. Tabii ki genç gemiciyi deniz tutuyor. Perişan bir halde çare ararken arkadaşlarından birisi onun tek ilacı var diyor.
Genç denizci “nedir” diye soruyor. “Bunun ilacı dümen suyudur alır içersen bir şeyin kalmaz” diyor.
Bin bir zorlukla geminin kıç tarafından ipe bağladığı kovayla denizden su alıp içiyor. Tabii deniz suyu onu iyice bozuyor. Midesinde ne varsa çıkarıyor.
Denizcilikte yeni gelenlere bunun gibi şakaların çok yapıldığını her denizci bilir.

Hiç yorum yok: