Akılları
durdurup ADALETİ ALET olarak
kullanmak, Biyad etme kültürünü iliklerine
kadar sindirmiş çevre düşmanı beton bakanı “Bizden mucit çıkmaz” derken yaratılan mucizeyi görmezden geldi!.
Beyaz yakalılarından, askerinden, demokrasi yok oluyor korku ve öfkesini
sokaklara taşıyan gencinden, düşman gibi nefret edebilmek mucizedir! Hem de ara
eleman mucizesi! Milletin bütününü ARA
ELEMAN saymak DEMOKRASİ ayıbıdır.
Siyaseti Hukuka çorba etmek her ikisini
de tanınmaz kılmak ise bu çağdaki en keskin AKP icadı değil midir? Hem de Betonarme
bir icattır! AKP başka bir boyut yakalamış, Ergenekon ve benzer davalar ile pek
çok icat! Pek çok İLK, pek çok görülmemiş şey yaparak nerede ise tüm
kötülükleri görünür kılmıştır.! Körü körüne inanmanın getirdiği körlüğün suçlusu, itiraz edecek kadar çağdaş
kalmış Başbakan buyruklarına omuz silkecek kadar densiz ötekiler olmuştur!. Hâlâ
olanlara akıl erdirememek erdemi nereden kaynaklanıyor? Unutmayın… Hileli yolun
kaldırım taşlarını,döşerken ne dendi ne oldu?
*Olanlar
Beyaz yakalılar ile Kara sakallıların hesaplaşmasıdır. Tam
da o günlerde ilahi adalet, tarafsız
yargı ve bağımsız yargıçlar Bodrum’ da
tatildeydi. Başbakan danışmanı da bilgi veriyor. “Cumhuriyet
tarihinin en büyük hukuki hesaplaşması” Eski
köye yeni icat olur mu deyip doğrudan kendine bağlı gördüğü ara elemanlara Özel Yetkili
Mahkemelerde görev verilmiştir. Oysa bilenler bilir ki çağdaş devlet
anlayışında, siyaset hukuka değil,
hukuk siyasete egemendir!
*
Beton Bakanı yanılmaktadır… Ülkemizde de ne bilinmez, ne görülmemiş icatlar gerçekleşmiştir…
Ne gerçekler “Debreli Hasan” külliyesine
girmiştir. Başbakan anahtar cümleyi her sıkıştığında kullanmış, sıkışmadığı
anlar da da alışkanlık yapmıştır. Dolmabahçe yakınlarında bir grup yarı çıplak adam başörtülü bacılara
sarkıntılık yapmıştı… Nedense bu olayın görüntüsü bulunamamıştır. Bana şunu,
şunları da yaptılar diye ağlayan kadının karakola dahi baş vurmadığı ortaya
çıkmadı mı? Bu da ara eleman işi mi? Yoksa olmayan bir şeyden yaratılmış icat değil mi?
* 19 yaşındaki bir gencin hayatını
kaybetmesi Başbakanın zihninde “sıradan
bir kaç olay” sayılabilir mi? Eskişehir’deki olayda önce
MOBESE kameralarındaki görüntü silinmişti. Ali günlerce hastanede ölümle
boğuştu ve hayatını kaybetti. Ancak Jandarma Kriminal Laboratuvarları’nda görüntülerin
geri döndürülmesiyle tüm gerçekler ortaya çıktı. Gerçek anlaşıldı. Ali’ye
polislerin de aralarında bulunduğu eli sopalı bir grubun saldırdığı doğrulandı.
* Ya
bu ülkenin Genel Kurmay Başkanı olmuş birine yapılanlar! TERÖR ÖRGÜTÜ başı oluşu!. Ara eleman işi mi?. İcat değil mi? İcat olduğundan şüphe edenlere cevap şu: Bakın Başbakana
göre de durum ne: “Evet, diğer generallerimiz, emekli olsun, muvazzaf olsun, yani
hiçbirisine bir defa kalkıp da, yani bir alışılmış anlamda bir ‘terör örgütü mensubu’ demek bir defa
çok ciddi bir yanlıştır, yani bu affedilemez. Affedersiniz…Bugün Ergenekon davasında olan
nedir? Başbuğ duygularını ifade ediyor.
“Acaba kendi ülkemizde mi yargılanıyorduk, yoksa düşman bir ülkede mahkeme
karşısına mı çıkarılmış idik? Özellikle, mahkeme sanıkların ne yapacağını
bekliyordu? Tablo gerçekten acı, vicdanları rahatsız etmesinin ötesinde vahimdi.
Sanıkların, isminin ne zaman tombala torbasından çıkacağını beklemesi adeta bir
işkenceye dönüştürülmüştü. Bu tablo, 21. yüzyıl Türkiyesi’ni çok gerilere
götüren bir şekildeydi. İnsan asılacak olsa bile, bunun bir asaleti, kuralı ve
insana gösterilen saygı içinde olması gerekmez miydi? Hakkımda açıklanan
kararı, yakınlarımın olmadığı salonda, sakin olarak dinledim. Diğer kararların
da okunmasını dinlemeye devam ettim. Ancak, ne zaman ki sanık Osman Yıldırım hakkındaki beraat
kararları okundu, artık o salonda bulunmanın kendi şahsiyetime hakaret
olacağını düşünerek kalktım ve kararı alkışlayarak salonu terk ettim”.
*Bu tablo siyaset açısından bir HESAPLAŞMA
TABLOSUDUR… Beyaz Yakalılara darbenin devamıdır… Ya hukuk açısından nedir?… Prof.
Dr. Sami Selçuk “Bir Genelkurmay
Başkanı’nın bir örgütün başı olabileceğini benim aklım almıyor. Hukuki olarak
sorarsanız, bunun güneşin batıdan doğması kadar doğa dışı bir şey olduğunu
düşünüyorum. Prof. Dr. İzzet Özgenç
‘Genelkurmay Başkanı’nı terör örgütü yöneticisi olmaktan dolayı asla
suçlayamazsınız. Aksi takdirde, Türkiye Cumhuriyeti varlığını inkâr etmiş
olursunuz.’** Osman Yıldırım "Ergenekon üyeliğinden" 15 yıl hapis alıp işbirliği yaptığı ve bilgi verdiği" gerekçesiyle cezası 3 yıl 9 aya indi. Patlayıcı madde bulundurmaktan 9 yıl hapis cezası almasına rağmen tahliye edildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder