15 Şubat 2009

Güvercinlerin fendi, mühendisi yendi!...

Hayat bir yaşama tutunma savaşı değil mi? Tüm canlılar nesillerinin devamı ve yaşamları için büyük mücadele veriyor.
Bugünlerde gündem yaratma üstadı başbakan, şimdi de "köpek savaşlarını" başlattı. Bu polemikleri okurken aklıma bizim sitede yaşanan "güvercin savaşları" geldi. Nasıl mı?
Karşımızdaki binanın en üst katında bir mühendis ağabeyimiz oturuyor. Zaman zaman sohbetlerimiz olur. Sitenin sorunlarını tartışırız.
Site sakinlerinin özellikle dükkanların bulunduğu çarşı etrafında oturanların büyük sorunlarından biridir güvercin pislikleri.
Pencerelerdeki mermerler, onların gözetleme kuleleridir.
Oradan çarşıyı gözlerler ve ortalık tenhalaşınca yere inip kendilerine atılan yemleri kapışırlar. Bu bir kısır döngüdür.
Esnaf sevap yapmak için dükkanının önünü Yeni Cami önüne çevirir; binalarda oturanlar da mermerlere yapışan, kazı kazı çıkmayan güvercin pislikleri ile uğraşırlar.
Bazı komşular, pencerelerine kuşları kaçırmak için türlü türlü şeyler asarlar. Ama nafile. Güvercin boşluğu buldu mu konuverir gözetleme kulesine.
Güneşli bir gün, bizim odalarda dolaşan ışık yansıması dikkatimi çekti, nedir acaba derken gözüm karşı binanın pencerelerine takıldı; mühendis ağabeyimiz penceresine bir CD asmıştı.
Uzun süre öylece asılı kaldı CD orada . Güvercinler ürktü mü bilmiyorum ama bir süre sonra ağabeyimiz CD’ye sünger geçirdi. Sanırım CD cama vurdukça rahatsız olmuşlardı.
Zaman zaman gözüm takılır o pencereye. Bu yöntem işe yarıyor mu diye.
Sanırım az yarıyor.
Fotoğrafa bakılırsa güvercinler pek CD’nin yanına yaklaşmamışlar ama gözetleme işini yine de yapıyorlar.
Yaşam savaşı tüm hızıyla devam ediyor.
Sizin anlayacağınız "güvercinin fendi, mühendisi yendi".

8 yorum:

Basak dedi ki...

bunu bizim karşı dairede oturan arkadaşlarımıza göstermem lazım. Onların başı da balkonlarına dadanmış güvercinlerle dertte de... :))

Punto dedi ki...

Sevgili Başak; CD'yi cama vurmasın diye sünger gibi bir şeyle kaplamak gerekebilir. Tabii her cama asılmalı diye düşünüyorum. Özellikle rüzgarsız günlerde pek işe yaramıyor sanırım. Arkadaşlarınız belki daha farklı bir yöntem geliştirebilirler. Bazı komşular uçurtma kuyruğu gibi püskülleri asıyorlar camlarına. Güvercinler hareket eden şeylerden ürküyorlar. Bu bir gerçek.

Basak dedi ki...

bizim kedimize rağmen bizim terasa yayıldıklarını farkedince güvercinlerin bayağı korkusuz olduğuna hükmetmiştim ben:) Gerçi bizim kedi de pek avcı bir tip değil, onu çözmüş de olabilir kuşlar:)

Adsız dedi ki...

Cok hos!!!!!

Annem ve teyzemler ruzgar gulu ile kovuyorlar kuslari. Bizimkilerin derdi kargalar. Ise yariyor. Hem de cama yapismis CD'den biraz daha guzel bir goruntusu var. :o)

www.elifsavas.com/blog

Berceste dedi ki...

Bizim sitede naylon versiyonu var bu guvencin kovucularin. Ogretmen bir teyze boy boy naylon torbalari biriktirip, sopaya takip cam onune yerlestiriyor. Ruzgarla hisirdayinca guvercinlerin kactigini iddia ediyor ama ne oranda dogru bilemeyecegim. Kendisi, gozetleme kulesinin 1 numarali uyesi olup dedikodu uretmek uzere cama yapisik yasadigindan bence torbalardan daha etkili :D

Punto dedi ki...

Rüzgar gülü de iyi fikir Sevgili Elif. Özellikle yazlıktaki akıllı kargalarla dalaşırken işe yarayabilir.

Punto dedi ki...

Naylon torba yöntemini bizim sitede de bazı komşular uyguluyor Sevgili Dilek. Özellikle birinci katlarda balkonlu dairelerde. Tabii tam bir görüntü çirkinliği oluyor. Sizin cama yapışık komşu arada bir elini kolunu oynatırsa sorun kalmaz zaten.

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.