21 Kasım 2011

Bir balıkçılık anısı! Karaya oturan Bulgar gemisi!

1970 yılının temmuz ayında askere gidecektim.O yıl nisan, mayıs aylarında İğne ada’dan kalkancılık yapıyorduk.
Salih ağabeyimle ortak yapmıştık. Çekimlerden sonra balıkları babam, Salih ağabeyimin motoruyla İstanbul’a götürüyordu. Biz bizim motorla İğne Ada da kalıyorduk.
Ağları açıp istif edip tekrar kuruyorduk. O sezon iki ay boyunca İğne Ada da kaldım.
Sebebiyse askere gideceğimden annemi ayrılığa alıştırma içindi. Sisli bir günde denize çıkamamış, iki motorda limandaydık.
Beğendik köyü yakınındaki Karanlık dere mevkiinde bir Bulgar balıkçı gemisinin karaya oturduğu haberi geldi. Kısa bir zaman sonra da liman başkanı jandarma komutanı birkaç askerle geldiler ve olay yerine gitmemizi istediler
Sis biraz açılmıştı. Olay yerine gittik, bir Bulgar balıkçı gemisi kayalıklara oturmuş, bir tanesi de demirli duruyordu. Gemi karaya oturunca sahilden duyup görenler olmuş, askeriyeye haber vermişler, askerler de bir sandal bulmuş, o siste gece vakti gemiye gitmişler, olur da kendi imkanlarıyla kurtulurlarsa kaçıp gitmesinler diye Bulgar gemicilerin bir kısmını alıp sahile çıkarmışlar. Gemi kendi imkanlarıyla çıkamayınca devreye biz girdik.
İki tekne halat verip tam yolla asıldık ama o bizden çok büyüktü ve çekemedik. Daha sonra demirli olan diğer Bulgar gemisine de halat götürdük o ve hep birlikte asıldık yine çıkaramadık.
Bunun üzerine babam başka bir şey denememizi söyledi. Beni Bulgar gemisine çıkardı ve bir halat verdiler, o halatı direğin yüksek bir yerine bağlamamı söyledi. Dediğini yaptım. O halatı Salih ağabeyimin motoruna bağladılar.
Bulgar gemisiyle bizim motor geriye doğru asılırken, Salih ağabeyim yana doğru asılarak gemiyi yana yatırdı.
Bu yaptığımız sürtünmeyi azaltmıştı, dalgalarda geminin altına girip bize yardımcı olunca gemiyi çekerek çıkardık. Gemi plaka taşa çıktığından delinmemişti. Gemi yüzdükten sonra Bulgarlar ülkelerine gitmek istediler ama liman başkanı ve jandarma izin vermedi. Sahildeki gemiciler de getirilince İğne Ada limanına gideceğimizi söylediler.
Bulgarlar limanı bilmediklerini, onun için gidemeyeceklerini kılavuz istediklerini söylediler.
Liman başkanı ben o gemide olduğum için bana kılavuzluk yapabilir misin diye sordu, yaparım dedim. Daha fazla itiraz edemediler, zaten iki gemide de silahlı askerler vardı.
Hareket ettik, babamlar önde biz arkada İğne ada limanına geldik. Limanın ortasına demirledik. Öteki gemide üzerimize yanaştı.
Bir yandan diplomatik işlemler devam ediyordu. Ertesi gün işlemler bitti. Mübadele için sınırın öbür tarafındaki Bulgaristan’ın Rezve köyüne gittik.
Liman Başkanı, binbaşı rütbeli bir subay, konsolosluk görevlileri ve tercümandan oluşan bir grubu götürdük.Yanaşacak bir iskele yoktu.Türkiye-Bulgaristan sınırı olan Rezve deresinin ağzına demir atıp kayalara bağladık.
Bizim grup kayalara çıktı, onları bekleyen Bulgar yetkililerle gittiler. Bir iki saat sonra döndüler.
İşlemler tamamlanmıştı. Tekrar İğne Ada’ ya döndük ve iki Bulgar gemisi serbest bırakıldı.
Biz de normal işimize döndük.

Hiç yorum yok: