5 Kasım 2011

ALACA AYDINLIK!

Her sabah Afrika'da bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa öldürülecektir.  Her sabah Afrika'da bir aslan uyanır. En hızlı ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa aç kalacaktır. Aslan veya ceylan hangisi olursanız olsun fark etmez. Güneş doğduğunda koşmaya başlasanız iyi olur.(Afrika Atasözü )

Siyah beyaz kelimelerinin çizdiği tabloda, tarif edilen karanlıktan aydınlığa geçiş değil mi? ALACA KARANLIK simsiyahtan beyaza giden yolun belirginleştiği an ise, yarın daha aydınlık olacak demektir... Düne bakarsak bugünün doğru sözü “daha hızlı koşmalıyız!”
Yıl 2002... 13 yaşında bir kıza nerede ise toplumun tüm kademelerini temsil edenler devlet memuru, esnaf, korucu, öğretmen, muhtar 26 kişi tecavüz ediyor... Yıl 2011...Talihsiz kız bugün 20 yaşında... Üniversiteye gitmek istiyor. Yaşadığı cehennemi geride bırakabildi mi? Yıllar sonra geç kalan, aykırı kalan kararla konu bugün yeniden gündeme taşınmadı mı? 13 yaşındaki bu kız çocuğunun yargılanmasında gereken özen gösterilmedi... Özensizlik bugün de sürmüyor mu? 
Davada akıl almaz ve vicdana sığmaz şeyler var... 13 yaşındaki kız çocuğu yaptığının ne olduğunun farkındaydı. Ahlâki kötülüğü biliyor ve buna ruhsal yönde mıkavemet etmeğe muktedirdi... deniyor ve ceza indirimi uygulanıyor. Yargıtay da kararı onaylıyor. Hukukun başka bir cümlesinde yetişkin sayılabilmek için konan 18 yaş sınırı neyi ifade ediyor?
Toplum vicdanı koşmuyor... Uyanmamış gibi... Aydınlıkla karanlık arasına sıkışmış duruyor!
Benim ülkemde daha da demokratik olacak denen hemen her şey, her kutu, her paket açılır açılmaz daha da korkutan uygulamaları ortaya çıkarmıyor mu? Her iki oydan biri benim diyen düşünce, öteki ayrımını güçlendirmenin ötesine geçip uygulamaya dökmüyor mu? Sık sık dillerde dolaşan yargı yararlarını eleştirmeyelim, yargı kararına saygı gösterelim ve yargı ne diyecek bekleyelim sözleri aşınmadı mı?
Ne kadar aykırı gelirse gelsin düşünceyi, ifade etmenin önünde belirsiz bir tehdit yok mu? KCK davası ayrı bir gerilim yaratmıyor mu? Fikirlerine katılmasanız da ifade özgürlüğü kolay vazgeçilecek veya ötekine göre ayarlanabilir birşey midir? Ötekileşmenin nerede ise ötesine de geçmedik mi?
 Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) açtığı siyaset okulunda dersler veren Büşra Ersanlı’nın, tutuklama nedenlerinin başında evinde bulunan notlar olduğu ileri sürülüyor. Ersanlı bunların derslerde ve seminerlerde kendisine sorulan soruların cevaplarını içerdiğini söylüyor.
Tepkiler artıyor... Büşra Ersanlı ile Ragıp Zarakolu’yu tanıyanlar, olanlara akıl erdiremiyor... Bu kadarı da olmaz” diyor.... Manzara değişmiyor ki... İkiye bölünmüşlüğün beyaz ile karası gibi hemen her şey...
Yaşadığımız acıları sıralarken de ötekileri görmeden edemiyorsunuz... Medya’da üçün biri kalmış! Tarafsızlığın tarafı nerede ise bire karşı iki... Muhafazakârların kaleminden okursanız kendi haklılıklarını ve iktidar olma kibirini çarpıcı bir şekilde görüyorsunuz... Onlar, “olayın içinde yandaş zararına olacak en küçük bir şey varsa hemen koronun ahengli sesi yükseliyor.
“Nedir bu kadar itiraz?Aceleniz ne? Yargıya müdahale etmekten vazgeçilmeli... Hele durun. Bekleyin... Yargı kararını verecek”.
İktidara oy vermeyen diğer % 50 giderek şüphelerinin çoğaldığını, demokrasi senfonisinin tek sesli kavala döndüğünü farkına varmış, endişelerini daha yüksek sesle dillendiriyor.
“Cumhuriyet Bayramını bile kutlamayı içine sindiremeyenler nasıl daha demokratik olacaklar? AKP kapatma kararında ayağa kalkan, sabırsızlığı öfkeye dönenler Deniz Feneri Davasının savsaklanmasını normal bulabiliyor...
Çatışmada ölen PKK lı Sezer Aslan’ın köyünde Türk Bayrakları asılarak yapılan cenaze töreni ve terörden şikâyet, halk ile terörü ayıramayanlara tokat gibi cevap olmadı mı?
Gerçekten söylemek gerekiyor mu? Nasıllar, rengi belirsiz alaca bulaca gerçekler! Ya hasret kaldığımız aydınlık... Eskisi gibi olamaz!.. Yetinmemiz gereken ALACA AYDINLIK!
................................................................................
Kelaynak ve Punto Amca, dostlarının Kurban Bayramı'nı kutlar, sağlıklı günler diler...

Hiç yorum yok: