15 Şubat 2012

MİT yeniği!

KELAYNAK YAZIYOR
Bugün hissettiklerimi “ifade edebilsem” korkarım ifadem alınır! Belki de bu duygularla haber okumak istemiyorum... ŞOK üzerine şok yiyince her ses çok geliyor... Ülkemin üzerine inen ağır kış şartlarından daha dondurucu olan kabul edilemez olayların kabul görmesi oluyor! İşlerin düzgün gitmediğini söylemem gerekiyor mu? Son umudum haberim yok deme imkanına kavuşmak... Omuz silkebilsem!.. Ama yılların alışkanlığı yakama öylesine sarılmış ki... Uzay yolu dizilerinin yadırganan yaratıkları ile gerçekleşen uzay saldırıları gibi akıl almaz ne varsa haber olmuş, skandal olmuş, kılık değiştirmiş, tanınmaz olmuş ve bana kala kala yalan okyanusunu aşmam için yarıya kadar su dolu bir sandal kalmış! Çek kürekleri, geç karşı yakaya gerçeği yakala!

Gene de şüphelerimi duygularıma padişah tayin etmeden olmuyor!.. Şüpheler emrediyor ben yapıyorum... Yüreğim buz gibi sıkılıyor... Eksilerdeki sıcaklığa rağmen avuç içlerimde ter var! Acaba sınıra yakın bir yerde bir başka duymamamız gereken bir görev mi icra ediliyor?
Haberim yok!

Hemen her saniye alt üst ola ola normalleşmemiz tarih oluyor, zora giriyor! Habersiz kalmak istiyorum... Ve koşuyorum. Habere çarpa çarpa... Su üstündeki haberlerle umudum batıyor! Bu kez kazana madde 26 ile madde 250’ yi atmışlar... Söz meclisten içeri her iki madde de ya da kanun da meclis içinden çıkmış! MİT kanununun 26 ıncı maddesinde mensuplarının sorguya çekilmeleri için Başbakanın izni gerekir deniyor... Ceza kanunu ise özel yetkili savcıya (madde 250-251) mevkiine bakılmaksızın istediğini sorgu için çağırabilir yetkisi var... Çakışma hallerinde gel gör halimizi... Huzuru ise 40 paraya satmışlar... MİT-YARGI kazanından çıkanlar günün öğünü için sofraya saçılıyor. Mantık ateşinde pişmemiş gıdalar gibi mideye dokunuyor... Hızla hazımsızlık yapıyor... Karın ağrısı kaçınılmaz!

Sahnenin açılışını unutmayalım! Haber sızmış! Kim sızdırmış? Geçelim... Sızan haber ne? Tam olarak anlaşılması da zaman almış... Özel yetkili Savcı KCK dosyalarına bağlı bilgiler için bugünkü başkan Hakan Fidan ile diğer 4 mit mensubunu şüpheli sıfatı ile ifade vermeye çağırdı. Şüpheli olarak... Şüphesiz kabul edilemez bir garip durum... Nedir bu durum diye Bülent Arınç’a soruluyor... “Yargıdır her istediğini yapar. Ben bir şey söyleyemem” Kimse itiraz etmedi... Bari ben itiraz edeyim... Hayır... Yargı istediğini yapamaz... Bırakın ileri demokrasiyi biraz ilerlemeye başlamış olanlar da bile yapamaz. Yargı kurallara bağlıdır. Kuralları uygular. Kuralların çizdiği sınırda kalarak ve de mutlaka usulüne uygun uygular. Mesele gizli kalması gereken ne varsa gezgin kılınmasından kaynaklanmıyor mu? Kim ölmüş yalandan? KCK yı MİT kurmuş!.. Aslında KCK operasyonu 2 yıl önce yapılabilir iken ertelenmiş... Ve Başbakan yanıltılmış!.. Gerçeği ararken olmadık söylentileri sıralamak akıl sağlığına zarar veriyor... Sorular soruldukça yenilerini doğuruyor...

Oysa biz çatışmanın aksine inanmıştık... Dünden daha organize bir MİT bekliyorduk... Kurumların uyumu çok daha verimli bir çalışma ortamı yaratacaktı! Yakın bir tarihte İstihbarat teşkilatı alışılmadık reklamı bu havayı yaratmıştı... Yeni ekip olmasa bile yeni başkanı Fidan ile teşkilat yepyeni bir kanla ve gelişmeye hazırdı... Mesele Fidanı büyümeden, kökleşmeden sertleşmeden, istenen şekle sokmak olabilir mi? Söylenmemesi gerekenlerin hemen hepsi söylenir oldu... PKK ve KCK mücadelesinde söylentiyi kim üretti? Açılım siyasetinde geri tepen silah kimin elinde kaldı? Benim ülkem son dönemde mantık kaybına uğratılmış gibi... Eski bir genel kurmay başkanı terör örgütü başı olarak tutuklanıyor...

OSLO da kim ne söyledi? Bilinmiyor mu? PKK ile pazarlığın ipliği pazara çıkmadı mı? Mesele ve başarı bu tür işlerin gizli kalması değil mi? MİT kendi başına buyruk bir örgüt mü oldu? Emniyet-MİT çatışması... Cemaat- İktidar kapışması... Emniyette tarikat ayrımı... Nerede birlik... Nerede bütünlük ve nerede gizlilik? Siyaseti yapan, son kararı veren yürütme değil mi? İstihbarat toplayan birimlerin kendi içinde uyum sağlaması uygunsuzlukları ve sıkıntıları dışa vurmadan gene kendi içinde çözmesi gerekli olan şey değil mi?

İnanılmaz bir kargaşanın başındayız. Şaşırmayı ve şaşırtmayı seviyoruz. İstihbarat için şeytanla bile görüşmek normal olur. Şeytan olmadan... Anormal gelen özel şeyler değil mi? Ezberleri bozan, giderek sıkıntı yaratan şey ÖZEL YETKİ... Savcıların teraziye koymadan, geniş bir demokrasi felsefesine bulamadan, yazılı maddeye bakıp sığ kararlar alması özel yetkiyi ÜZEN YETKİ haline soktu!.. Bu kargaşada aranan bit yeniği bulunur mu? MİT yeniği bulunmadan çok zor!

Hiç yorum yok: