17 Şubat 2008

Eziyeti, bıraktığı suya değecek mi?

En sonunda geldi beklenen misafir. Kimilerine göre kabus, kimilerine göre su deposu.
Doğum bekleyenleri kasabaya indirmeyen, yakacağı olmayanları tiril tiril titreten, çığ haline gelip korku salan, can alan, trafikte çile çektiren, çocukları tatil müjdesi ile sevindiren, binlerce kristallerden oluşan, medyanın taktığı isimle “BEYAZ KABUS, KAR” poyraz fırtınasını da peşine takıp arzı endam etti.
Bakalım gündemi değiştiren misafirimizin eziyeti, bıraktığı suya değecek mi?

10 yorum:

Delfina ; dedi ki...

Şimdi uyanıp dışarı baktım da gözlerime inanamadım,sanki hortum var.Allah bereketli yağışlar indirsin her zaman...

Punto dedi ki...

Sevgili İşitme Kaybı; umarım bol kar bol su bırakır, eziyeti boşuna çekmiş olmayız.

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Beni açıkçası keyiflendiriyor bu durum. Tabi karın bahsedilen eziyetlerini çekmiyoruz. Doğalgaz yanıyor her odada, odun, kömür derdi yok. Yollarda değiliz, ulaşım derdi yok. En çok da doğum yapan kadınların ve bebeklerinin durumuna üzüldüm.
Ama ben yine de mevsimin ve doğanın gereği olan kar yağmasını genel olarak hayırlı buluyorum. Medyanın benzetmesi çok gereksiz ve yanlış bir tanımlama bence.

Punto dedi ki...

Ben de senin gibi düşünüyorum Sevgili Pınar. Doğa gereğini yapmalı, önemli olan doğaya karşı tedbir alabilmek.

Mine dedi ki...

Ankara'da da iki gündür kar yağıyor. Bir yandan yarın işe nasıl gideceğimi düşünüyorum ama bir yandan da yağdığına çok seviniyorum.

Punto dedi ki...

Kar bize su bıraktığı gibi bitki örtüsüne de su bırakacak Sevgili Mine. Varsın biraz çile çekilsin diye düşünüyorum.

Alp ve Ege'nin Annesi dedi ki...

'Dogal baraj' tanimini duymustum kar icin...

Punto dedi ki...

Doğru bir tanım sevgili Alp ve Ege'nin annesi. Biz de sitemizde yollardaki karları bitkilerin bulunduğu alanlara aktarmaya çalışıyoruz. Eriyip boşuna akıp gitmesin diye.

Esra dedi ki...

Turkiye'nin bu derece yagan kar icin hazirlikli oldugunu dusunmuyorum. Yollar kapaniyor, ucuslar iptal ediliyor, insanlar donuyor... Hala daha sokakta uyuyan insanlar oldugunu dusunursek, durum vahim...

Punto dedi ki...

Sevgili Esra; ülkemizde bir ikilem var. Meteoroloji üç gün önceden hava durumunu haber veriyor. İlgililer televizyondan uyarılarını yapıyor. Kendilerine göre önlem de alıyorlar. Ama yollara kabak lastiklerle çıkanların kaçta kaçı bu uyarıları dinliyor o belli değil. Bizim siteden biliyorum; ana yola çıkışta dik yokuşumuz var. Kar yağınca kapanıyor. Siteden bırakmıyoruz arabaları yolda perişan olmasınlar diye. Bir hanım siteden israrla çıkmaya çalışıyor, hanımefendi nereye gidiyorsunuz diye sorduğumuzda size ne cevabı almıştık. Sanırım tedbirli olma konusunda çok dikkatsiz bir toplumuz.