20 Şubat 2012

SEVGİLİLER GÜNÜ... Sevgisizler yılı!

Kelaynak yazıyor

Siyasetin hemen her şeyi cilâladığı MIŞ gibi davrandığı bu ortamda sevgisizliği bir çiçekle aldatmanın ne manası var?

Sevgi bir gün özgür – laf ola beri gele- 364 gün mahkûm mu? Sevgiyi şölene, törene mahkûm edenler çöldeki suyu bulamayanlar değil mi? Senede bir gün! Yılın değil, günün her anını sevgiyle geçirenler, acıyı, yokluğu, korkuyu güvensizliği avuçlarının içinde eritip yıla tamamlarsa o sevgiye can kurban...
Çevreme bakıp zaman zaman neredeyim dediğim günlerden biri şu “Sevgililer Günü” 14 Şubat! Kimin adı geçiyor sevgili diye... Kırları, dağları, tepeleri betonlayan, olmadık dağ başına olmadık bloklar diken emlak kralının sevgilisi ekonomik krizden daha çok dillerde! Sevginin denkleminde 57 yaş olgunluğuna para babalığına karşı 18’lik sevgili diriliği var! Tercih edilir tablo bu!
Sevginin kökünü gönül bağından söküp aldık. Tek sap güle bağladık... Görünürde tek gün tek gül açtı! Gözümüz kör oldu! Sevgiden sandık...

Koca bir köy... Köydekilerin nerede ise tümü akraba... Sevgi yüzünden, aşk yüzünden vahşeti sergilemediler mi? Adaleti bekledik... Mardin’in Mazıdağı ilçesinde bu toprağın ürettiği bir sevgisizlik abidesi yaratmadık mı? Bilge köyünde 7 si çocuk 44 kişi kendi yakınları tarafından öldürüldü. Dava kararından da yeni itiraz çıktı. 4 sanık için verilen ağırlaştırılmış müebbet karar onandı. Olayın asıl faili olduğu ileri sürülen kişi için verilen ağırlaştırılmış müebbet kararı bozuldu...

Doğu’nun çiçek açmayan töresi, bir genç kadını daha infaz etti. Şiddet gördüğü için evinden kaçmıştı. Sığındığı evde ona kapıyı açan genç ile birlikte öldürüldü. Onun göğsüne taktığı çiçek iki mermi yarasının şekillendirdiği kırmızı leke oldu... Gün gün... Benzer olaylar ezber olaylara döndü!

Karabağlar karakolunda polislerden meydan dayağı yiyen ve bu görüntüleri ile haftalarca ülkemde günün konusu denen olay nasıl sonlandı? İçinde kadın dövmenin utancı mı vardı? Yoksa 14 Şubat sevgililerinden bir eser mi? Dövülen kadının duruşması da sevindirmedi... O olayın da hemen hiç bir yanına uğramamıştı sevgi! Olaylardan sonra adaletin serinliği bekleniyordu. Kadını döven polislere verilen cezanın iki katı ceza polise hakaretten kadın için istendi...

14 Şubat çabuk geçti! Hep çabuk geçer... Bize değiştiremediğimiz 15 Şubat ve sonrası kalır...

Sevginin Ankara’ya siyasetin kalbine inemediği de acı bir gerçek! Meclise yansıması 15 Şubat’ın çiçek sevmediğini gösterdi... Yeni Anayasa yepyeni Anayasa diyerek geldiğimiz noktada daha güvensiz bir gelecek var... Baba yasalara takılıp duruyoruz. Çevremizde yanan ateşin dumanı tehlikenin haykırışı “en gizli işleri en derinden yapması gereken” teşkilatları bile harcama alışkanlığımızı bozmadı. Sen ben... Öteki ne dedi... Öteki yapma... Düşman çoğaltma! Kim kimi dinliyor? Yüreğini açıp kim kimi seviyor pazarlamadan... Saf kalarak... Bak görebilir misin?.. Neyi kaybetmişim... Menfaata kapılmadan... Merakına kapıldım... Paranın sesi her zaman önde yankılanıyor... Kartlaşmış kart reklamlarında insanın yerini hayvanat almış! TV’lerdeki tüm akılları onlar veriyor. Kala kala hayvanatların aklına kaldık! Uzun kulaklı avanak eşek vaatlerinde garanti diyor. Cırlak sesli fingirdek tavuk öyle ısrarlı ki dediğini yapmasak ayıp olacak galiba!.. Kanatlıgillerden en masum yüzlüsü Sumru sattığı kartlarda alış veriş küsuratları cepte kalıyor diyor bir de ek ikramı var! Kafanıza bir şans getireyim!

Kafamın karma karışık olduğu durumda bile çıkış yolunu görüyorum... Yemyeşil dereler, el değmemiş tepeler, betona bulaşmamış çayırlar... Ve bir inek sesi... Mor inek sesi. Dokununca sütlü çikolata tadında bir gelecek ve sevgi veriyor... 14 Şubat... Sevgililer günü... Ülkemin yaşadığı... Sevgisizler yılı!

4 yorum:

Defne Soysal dedi ki...

Son zamanlarda okuduğum en güzel yazı. Baş köşe yazısı. Sizi gönülden kutlarım, duygularınızı ne güzel anlatmışsınız.

Punto dedi ki...

Teşekkür ederiz Sevgili Defne.

Hülya Dönmez dedi ki...

Sevgili punto amca blogunuzu yeni keşfettim geçmiş yazılarınızıda okudum çok güzel konulara değinmişsiniz.Tebrikler tanışmak dileğiyle.

Punto dedi ki...

Teşekkür ederim Sevgili Hülya.