Bir yılı geçti. 450 gün kadar oldu. Çalışıyorlar.
Yeni Anayasa yazma işine dalıp gitmişler… Üretebildikleri yasa sayısı 48. Kırk bir
kere maşallah. Şimdi yeni bir telaş var. Şu tarihte bitirmeliyiz. NEDEN? Kim
kovalıyor ki. Birinin BAŞKANLIK planı
var. O bozulacak diye mi? Konuya açıklık getiren CHP
Milletvekili Süheyl Batum “Uzlaşılan 48 madde var. Özellikle yargıda, temel hak ve özgürlüklerde
aşağı yukarı tartışmalı 35 madde ve bunlar üzerindeki uzlaşmaz noktaları duruyor.
Biz ilk gün oy birliği ile bu metin
çıkacak demiştik. Şimdi öyle bir şey çıktı ki ortaya “Başkanlık sistemi”. Ne olursa olsun uzlaşma olmazsa kabul edilen metinler b planı,
c planı deyip AKP o metni alacak, ben bu kendi metnimi referanduma sunacağım
diyecek görüntüsü çıktı ortaya. Bu gelişme üzerine uzlaşma yerine taraflar kendi çizgilerinde net olarak durmayı
yeğledi. Halbuki böyle bir b planı, c planı görüntüsü olmasaydı böyle bir
tartışma da çıkmazdı” diyor. Her şey tek adama göre mi? PARDON. Gene mi sordum?
Alışmam lazım.Y ESSSSSSSS…
Başbakan “Hitler sandıktan çıktı diye sandığa güvenmeyelim mi” diye soruyor.
Mecburum cevap vermesem, saygısızlık olur. Ben bayılırım sandığa. Ceyiz sandığı
en bayıldığımdır. Genç kız biriktirir biriktirir, koca evinde üç dayak iki
tekme kapı dışarı edilene kadar her şey şahanedir. Benim hatırladığım dönemde seçim
sandıkları çam tahtasından yapılırlardı. İçinde ne olduğu belli olmazdı. Ama
çam kokusu kaybolmayan bir umut kokusuydu! Şimdi plastiğe dönmüşler. Zarflar
apaçık meydanda! Gene de içinden kimlerin nasıl çıktığı karanlık! Derdimiz aslında
sandık da değil ki. Sandığın bize kimi armağan ettiği! Çelişkilerden sıkılmadı
mı halkım bilemem. Osmanlıyı ihya rüyası! Komşulara ağabeylik taslama hevesi. Kardeşimiz
Esad ne oldu? Önce sarmaş dolaş, ailecek ziyaretler ardından kanlı bıçaklı! Büyük bir devlete
yakışan tutarlı dengeli bir dış politika bu mu?
Suriye'nin Kürt bölgesinde radikal
dini gruplar ile Kürt silahlı grubu YPG arasında yaşanan çatışma geniş alanlara
yayılırken, sınır ilçesi Ceylanpınar'ın karşısındaki kesimin büyük bölümü ve
sınır kapısı, PKK'nın Suriye uzantısı kabul edilen PYD'nin askeri kolu
YPG'nin denetimine geçti. Haber
doğru ise şimdilerde yanlıştan dönülmüyor. Müslüman etkisi ile Suriye masasına
diplomatlar yerine AKP’ nin uzman elemanları atanıyor. Bir ayağımız, yeşil çoraplı
sağ ayağımız Suriye batağına saplanmadı mı? Suriye’deki kürtlerin oluşturduğu
11 parti içinden biri PKK’ ya yakın olanı (PYD) özerk bölge ilan etti. Erbil anlaşmasına
karşı gelmiş. Sonuç: Komşumuz değişiyor. 550 kilometrelik sınır alanı PKK’ nın
Suriye koluna geçti. Mısır’ da da aynı yanlış sürmüyor mu? Hükümetin
duygularının eseri olup her hamlesinde yeşil çoraplı sağ ayağını öne atması İslam ağırlığı eski konumumuzu kaybetmemize
yol açmıyor mu?
Başbakan ‘rejimin
teminatı polistir’ sözünü sık kullanıyor. Polisin teminatı da
Başbakan! Bahsedilen hangi rejim sormama gerek var mı? Gezi de gördüğümüz
rejim değil mi? Balyoz davasında seyrettiğimiz kafamızın karma karışık olduğı
rejim mi yoksa… Hangi rejim? Ergenekon. Balyoz davalarını kabarık klasörlere sokup yüzlerce yüksek
rütbeli subayı, askeri, özgürlük istemek için yürüyen genci, kadını içeri tıkıp
Adaletin sırtına kambur olarak binlerce şaibe ve dosya yükleyen rejim mi? Umutlara
Balyoz gibi inen umutsuzluk. Kırılmak istenen halkın mukavemet gücü değil mi?. 117 Balyoz avukatının
sahte belgelere, çürütülmüş delillere dayanıyor
dediği, çok kişinin yok yahu
deyip şüpheye düştüğü, şikayet ettiği davaların rejimi mi? Gazetecileri, bilim
insanlarını, aydınları, öğrencileri “terör
örgütü” mensubu yapıp içeri atarken, yaşlıları geri çekip, gençleri yeniden
silahlandıran PKK’ ya mensup gerçek teröristleri 3-5 ay sonra seçime gidiyorum silahlar patlamasın,“Çözüm Süreci” aksamasın diye el üstünde tutmaya çalışan rejim
mi? Korkuyu yayan, medyayı oyan bir baskı
yok mu? Medya da Akşam Sabah hanım gazeteciler, ses tonunu kısmayan yazarlar
kovulmuyor mu?
Karaya beyaz diyen bir aldatma yok mu? Polis
kimin polisi? Halkın mı? Rejimin mi? Camii imamı başbakana destek vermedi. İçki içilmedi dedi yerinden olmadı mı? Müslüman yalan söyler mi? Dolmabahçe
imamı söyleyebildi mi? Ben dört dörtlük Aleviyim derken Alevilerin aylardır
masada bekleyen istekleri buhar mı oldu? Ben Ramazan da yemek gösterişinin ve AKP
nin sahur yalanlarının bitmesini diliyorum. Başbakan ne dedi ise çoğunun tersi doğru çıkıyor. Moda bu
mu? Aç olanın halinden 1 ay anlar gibi görün. Bayramdan sonra 11 ay körleş..
Demokratlaşamıyorum, kolumu bağlıyor deyip
yasaları torbala, del delik deşik et. Yenisini iste. Ne çekti milletten bu
adam! Artık onu mutlu etsek! The
Başkan’a BABA YASA versek!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder