9 Temmuz 2013

TORBAN OLAYIM!

Mesleğimin katilini aramak gibi anlamsız bir işe girmedim… Hele mesleğe girişimin ardından 54 yıl geçtikten sonra! Bugün şüphe duymadan söylemeliyim. Gazetecilik dediğimiz şey yakın geçmişte amansız menfaat hastalığından kucağımda can verdi… Benim gibi meslek etiği diye tutturan pek çok gazeteci ne olduğunu anlayamadı! Bugün de meğer gazetecilik neymiş deyip şaşkınlıklarını yenemedikleri gibi!

“Ne diyorsunuz arkadaş… Hangi gündeyiz! Sizin güneş başınıza geçti. Sizin keyfiniz yerine gelsin diye patron para kaybediyordu… Şimdi gazetesinden mi olsun? Hala öğrenemediniz mi? Yeni genel sağlık kuralları gereği sizleri gölgeye alalım. Her şeyden önce gerçek, her şeyden önce gazetecilik diye direnmeyin. Kalabalık yapmayın. Çekilin. Biz daha geniş bir yerde oynayalım.”
Oynuyorlar!. Başbakanın beğenmediği tek satırı yazmıyorlar. Yarınlara güvenle bakmaları doğal bir şey! Ya ülkenin yarınları! Düşünen var mı? Gerçeği öğrenmek, bu dayatma nerede duracak, ülke nasıl daha iyi olacak, ortak akıl ortak kader! Bunu tartışmak mümkün mü? Eli palalı adamların TV lerde çatır çatır yayınlanan kadın sindirme gösterilerinden sonra nasıl iyimser olacağız?. Pasif kalan, çok kere kadına şiddeti görmezden gelen polisin sırtı sıvanırken hangi hukuka sırt dayayacağız? Hangi demokrasi için sokaklara çıkacağız. Temsili Demokrasi mi? Ver oyunu, yap görevini 4 yıl sonar görüşürüz. Arada şikayet ne oluyor şimdi? Katılımcı olmak? Katılımcı kalmak. Kararlarda sözümüz olsun demek… Geç kardeşim… Bekle sandık gelecek… Bekleeee!

İçin için kaynayan bir Türkiye’de Mısır’daki olayların öne, en öne çıkması neyin nesi?. Ne çok Mısır uzmanı varmış! Hangi Medya’ya güveneceğiz? Türban istismarının bitmesi gerek. Kadına saygının örtü ile sınırlanmaması üzerinde tartışma mı yaptık? Ama seyrettiklerimiz içinde göze çarpacak kadar polisin kadına saldırısı yer alıyor. NEDEN? Başlarını örtmedikleri için mi? Baş örtülü kadın döven polis var mı? Polisin yanında ikinci bir polis gibi duran eli palalı azgın yanlıların ve bunlara ek son olayların beyaz gömlekli eli tabancalı ekipleri… Bu beyaz gömlekliler nereden kuvvet alıyor? Mısır’a baktığının yarısı kadar Taksim’e bak…Beyoğluna bak!
“Sizin 10 bin kişi topladığınız meydanlara ben 100 binleri getiririm” sözlerinin gündem de olduğu dönemdi Bir TV kanalı Başbakanın ne denli sevildiğini anlatmak için olacak başı örtülü yaşlı bir köylü kadını ekrana getirdi. Yaşlı kadın bas bas bağırıyordu “Ben onun g…. kılıyım!” Kıllık yapıp “olacağın şeyi gördün mü… nasıldı”gibi kelimeler ekleyip yorumu uzatmak istemiyorum… Bir kadının bunu TV de hem de çok rahat bir tavırla anlatması “demokraside aldığımız” yolu işaret ediyor olabilir!… Kurban olayım lafı geride kaldı... AKP’nın neyi planladıklarını bilmemiz gerekmiyor, bizi nereye götürecek düşünmemiz hiç mi hiç şart değil… Onların her şeyi için TORBAN olayım demeliyiz!.. Torbalar dolusu ek kanun… kek kanun… Bir de sabaha karşı tongaya düşmeseler çok daha hızlı hizmet edecekler.

Muhalefet ne derse HAYIR ezberi sürüyor… Bazen ava gidenin avlandığı gibi AKP Milletvekilleri de avlanabiliyor. Olay şöyle: AKP ’li milletvekilleri, verdikleri tasarı maddesine muhalefetin de “kabul” oyu verdiğini görünce apar topar hemen “red” oyu kullandı. Böylece AKP’nin hazırladığı kanun taslağı AKP oyları ile reddedildi. Durumu fark eden AKP liler itiraz etti. Oturumu yöneten Başkan Yardımcısı Yakut, birleşime ara vererek tutanakları inceledi. Tutanakları okudu ve maddenin reddedildiğini yineledi. CHP Kocaeli Milletvekili, TBMM KİT Komisyonu üyesi Haydar Akar olay hakkında şunları söyledi: “Muhalefet önergesini reddeden AKP hemen sonra oyladıkları maddeyi de muhalefetin önergesi zannederek reddetti. Kanunları okumuyorlar, Meclis’i izlemiyorlar. Meclis salonunda bulunmuyorlar, oylama varken koşa koşa içeri giriyorlar. Yorgunluk da olunca yine şaşırdılar. ” Akar’ın yine demesinin nedeni 2008 deki benzer olaydı. O dönemde de Sosyal Güvenlik Yasası’nın TBMM’deki görüşmeleri sırasında AKP Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ'ın sunduğu evli ve çocuklu SKK emeklilerine maaş bağlama kat sayısı alt sınırını yüzde 40'a çıkaran önergeye CHP’liler kabul oyu verince AKP'liler red oyu kullanmıştı.
Tehlike! Dini istismarda… Sıkıntı, anlaşamamak inanmışlıkla ilgili. Sorgu yok... İnanır… Siyasette kalelerin inşa malzemesi inanmaktır. Lidere inanmak. Siz ona gerçeği söylerseniz nefesinizi boşa tüketirsiniz. Iııııhhhh kaleden taş söktürmezler. Bu marifettir. Değişmezler. Dinlemezler. Düşünmezler. Yorumlamazlar. Araştırmazlar. Okumaya da gerek yoktur… İşaret beklerler! “AKP nin önerisi var. Evet denecek” Rap rap salona… Eller yukarı (Çoktan teslim almışlar) Yeni kanun mu?. Tamam. At torbaya. Adı ne bu işin… Demokrasi! Bu ne iş deyip direnme. Kurban olayım… At dertlerini kurtul… Torban olayım!

Hiç yorum yok: