18 Temmuz 2007

Kendin yetiştir, kendin ye!...

Bizim yazlık Silivri’de. Küçük bir bahçesi var. Biliyorsunuz yazlıkların en güzel çiçeklerinden biri sardunyadır. Biz de balkona sardunya saksılarını asarız. Geçen kış çok soğuk olmadığı için sardunyalar kurumadı. Bu yıla kaldı.
Ben de nisandan itibaren yazlığa gidip geldim, bahçeyi suladım, tabii sardunyaları da. Evdekiler gidip geldikçe sardunyaları sorup durdular. Ben de iyi görünüyorlar dedim hep.Ama evdekileri bir sürpriz bekliyordu. Biberler!
Biberler, sardunyaların yerini almıştı. Birkaç yıl bu biberlerle başım beladaydı. Fideleri Silivri pazarından alıyordum ve bahçeye ekiyordum. Büyüyorlar, büyüyorlar ama biberlerden bir haber yok. İşi bilmiyoruz ya. Kime sorduysam bir şeyler söyledi. Aynı noktada buluşanlara rastlamadım.
Dedim ki Punto Amca, bunun doğrusunu kimse bilmiyor. Saksıda neden denemiyorsun?Öyle de yaptım. Bu düşüncemde Sevgili Şefika’nın (nicomedian) günlüğünde okuduğum “balkonda domates” denemelerinin etkisi de oldu tabii.
Sonuç mu? Bizimkiler sardunya niyetine biberleri görünce biraz şaşırdılar. Olur mu diye burun kıvırdılar. Sonuçta biberler arzı endam edince de sevindiler.
Şunu gördüm; biberlerin kökleri o kadar derine gitmiyor. Suyu ve güneşi görünce pıtır pıtır sallanan biberleri alıyorsunuz. Tabii pazarcının verdiği fidelerde bir sorun çıkmazsa.
Şimdi her sabah birkaç biber yiyoruz. Görüntüleri de sardunya ile kıyaslayınca öyle bakılmayacak kadar çirkin değil.
Bir şeye inanıyorum; bugün sayıları az ama bir gün tüm balkonlarda sebze yetiştirilecek. Bu düşünceme çevremde dudak büken bir hayli fazla. Biz görür müyüz bilemiyorum. Ama bu “hormonlu dünyada” çocuklarımız bir gün “kendin yetiştir, kendin ye” sloganına yapışacaklar ve balkonlar sebzelere kucak açacak.

8 yorum:

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Punto Amca
ben de katılıyorum sana. Balkonda sebze yetiştiriciliği artacak dediğin gibi. Seneye ben de ekeceğim. Bebek için taze domates, salatalık, biber için. Balkon geniş, sardunyalar yerine sebze olması daha güzel. Çok da zevkli birşey kendi emeğinle yetiştirmek. İnce kabuklu taze biberlerin tadı geldi buraya kadar:)
Bereketli olsun
Sevgiler

Punto dedi ki...

En iyisini yaparsın Sevgili Pınar; Hem taze hem hormonsuz. Bundan güzeli var mı?
Hatta fideden değil de tohumdan yetiştirirsen çok daha iyi olur. Hadi bakalım, kolay gelsin.
Balkon seraların çoğalması dileğiyle.

Berceste dedi ki...

Biz burada maydanozu, naneyi, fesleğeni saksıda alıp, mutfak camına koyup, makasla biçerek yemeklere katıyoruz. Gün gelecek belki dediğiniz gibi camımızı domatesler süsleyecek. Bazı arkadaşlar alıp koyuyorlar zaten balkonlarına, sonra da dalından domates yiyorlar. Sizin bu sene fideleri aldığınız adamı seneye kaçırmayın derim ben gene de...

Punto dedi ki...

Evet haklısın Sevgili Dilek. O adamı kaçırmamam gerekiyor. Biberler çok güzel.
Aslında bu işi taa tohumundan yapabilsek. İşte o zaman hormonsuz sebze ayağımıza gelecek.
Geçen gün kulağıma çalındı televizyonda Büyük Şehir Belediye Başkanı Topbaş konuşurken. Teraslarınıza bir şeyler ekin de yağmur yağsın şehre diyordu. Sera etkisi için sanırım. Teraslı kaç ev var acaba?

Berceste dedi ki...

Sırf teras olarak düşünmeyin Akın amca, artık yalıtım için çatıları da bitkiden yapıyorlarmış. Ben de yandaki komşumuzdan öğrendim. Bahçede binaya ilave yapıyorlar. Eski ilave için yaptıkları çatıyı söktüler. Şimdi yeni çatıları bitkiden olacakmış. Hem yalıtım, hem de çevre için dedi komşu! Konuyu araştıracağım. Size de haber ederim.

Punto dedi ki...

İyi fikir. Bizimkiler bunu mu düşünüyor bilemiyorum. bilgilerin için teşekkür ederim.

Adsız dedi ki...

harika insanların yarısı bile bu düşüncede olsa dünya bu halde olmazdı

Punto dedi ki...

Bir gün gelecek balkonlar sebze yetiştirilen yerler olacak. buna inanıyorum. Her sabah taze biber yiyoruz yaz başından beri. Seneye geliştirmek istiyorum bu işi.