22 Eylül 2007

Sevsinler senin o gülücüğünü Can Torun!...

Aramıza hoşgeldin Can. Bir gün gelecek annenle ve de babanla iftihar edeceksin. İyi ki ben sizin çocuğunuzum diyeceksin. ( Fotoğraf Pınar'ın günlüğünden alınmıştır)
Evet dostlarım!.. Pınar Armağan çiftinin “Can”ı aramızda artık.
Tüm aksilikler beni bulur. Pınar’dan nerede doğum yapacağını sormuş, gitmeyi kafama koymuştum.
Son gün Pınar’ın sayfasında “kontrole gidiyoruz, 10 günümüz var” yazısını görünce ben de ver elini Silivri dedim. Yazlık ev elek gibi olmuştu. Duvar içlerinden geçen su boruları çatlamış, yaz boyunca böyle idare edip yaz sonunu beklemiştik. Cumartesi günü de tekneyi denizden alacaktık.
Silivri yolundayken cep telefonuna bir mesaj geldi. Yine bonus monustur diye yolda bakmadım. Eve gelince şeytan dürttü, mesajı açtım. Mesaj Dilek’ten geliyordu; “Akın Amca Pınar doğum yapmış”. Dondum, kaldım.
İşte böyle. Bir şeyi çok isterseniz, mutlaka bir aksilik çıkar. Biz ustalarla uğraşırken, Can büyümüş bile!.
Yarın eşimle “Can”ı görmeğe gidiyoruz. Can torunu.
Bakalım, fotoğraftaki yakışıklı çocuk kime benziyor?

10 yorum:

Bocuruk dedi ki...

Sevgili Punto Amca,
Pınar'ın yüreğinin güzelliği, huzuru ve mutluluğu nasıl da yansımış CAN'ımıza değil mi? 41 kere maşaallah onlara. Allah nazarlardan saklasın. Allah anneli babalı büyütsün. Benim için de koklayın onu ne olur. Bu arada ben bile kaç kez düşündüm doğum yaparyapmaz Pınar'ın yanında olmayı biliyor musunuz? Üstelik mümkün olamayacağını bile bile. Olsun... Düşünmesi bile güzeldi.
Sevgilerimle...

Adsız dedi ki...

Böyle birbirinize bağlı olmanız beni çok duygulandırıyor...Ben canı görmedim,ama Pınar'ı Ayşem'in doğumgününde tanıdım ve çok sevdim...Can annesine çok benziyor...

Punto dedi ki...

Sevgili Bocuruk; biraz önce Can'ı gördük. Eşimle 15 dakika uğradık.
Kırk bir kere maşallah. Can sakin, yüzünde güller açan bir çocuk olacak. Bir yerde okumuştum, mutlu çiftlerin çocukları da mutlu olurmuş. Can tanıma örnek bir bebek.

Punto dedi ki...

Sevgili Suzi; günlüklerdeki dostluklar sadece sevgiye dayanıyor. Zira günlük yazanlar kendilerini, iç dünyalarını dürüstçe ifade ediyorlar. Doğal olarak da sevgi, bağlılığı getiriyor. Ben böyle düşünüyorum.

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Punto Amca her iki yazıyı da bugün okudum. Dün düşündüm, neden fotoğrafını ödünç aldım dedi ki dedim. Bunda var bir iş deyip bloga geldim ki iki güzel yazı ile karşılaştım. Yazılanlar ile o kadar motive oldum ki, Can'ın şanslı olduğunu düşünmek çok güzel bir his benim için. Can şanslı fazladan bir dedesi daha var. Bir sürü de teyzesi...

Punto dedi ki...

Sevgili Pınar; Can şanslı tabii ki. Bir de bir başka yönü var bu işin. Hiç düşünmediğimiz. İleriye dönük.
Ülkemiz de şanslı. Meteler, Canlar ve niceleri doğdukça.
Ülkemizi bekleyen bir tehlike var. Nüfus kirlenmesi. Biliyorsun çocuğuna iyi bakamayacak, iyi eğitim veremeyecekler üçer beşer çocuk yapıyorlar. Verebilecek olanlar da genellikle çocuk yapmıyorlar. Yaparlarsa da tek çocuk yapıyorlar. Böylece ne oluyor? İyi eğitim alamayacak çocuk sayısı artıyor. İşte kanıtı. 100 çocuktan 10'u okula gidemiyor. Bu 10 çocuktan sekizi de kız çocukları. Üstelik bunlar ilk öğretim rakamları.

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Biz 2. ve belki 3.yü de düşünüyoruz inşallah. Okuyan kesimin artmasına katkımız olacak böylece. Bu kısmını hiç düşünmemiştim gerçekten.

Punto dedi ki...

Sevgili Pınar; Sizden eminim ikinci üçüncü için. Çoğu gençler kendi pencerelerinden bakıyorlar bu konuya. Belki haklılar ama çocuklarının gelecekteki yaşamlarında sıkıntı çekebileceklerini düşünmüyorlar. Batı'da böyle bir tehlike olmayabilir ama biz de bu tehlike var ne yazık ki. Suç oranlarını bir inceleseler...

Tulosh dedi ki...

Ufak bir gülümsemeyle poz vermiş Can. Gülen yüzün bir ömür hiç solmasın inşallah. Hep mutlu ol..

Punto dedi ki...

Sevgili Tulosh; Can'ın masumiyeti yüzüne vurmuş. İnşallah dediğiniz gibi gülen yüzü bir ömür hep gülsün.